Dolar 32,3293
Euro 35,0939
Altın 2.298,16
BİST 9.043,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 13°C
Az Bulutlu
Erzurum
13°C
Az Bulutlu
Cum 13°C
Cts 15°C
Paz 16°C
Pts 16°C

BİR BAŞARI HİKAYESİ

BİR BAŞARI HİKAYESİ
15 Ekim 2016 02:52

Ortaokuldan sıra arkadaşımdı.

Babalarımız, kısa yoldan hayata atılalım diye olsa gerek, bizleri Erzurum Ticaret Lisesine yazdırmışlardı.

Ticaret Lisesi o tarihlerde, orta sınıflarla beraber eski bir ilkokulun binasında tedrisat yapıyordu.

Bizim sınıflar, okulun geniş bahçesinde barakalar halinde konumlanmıştı.

Kalorifer yok, soba ile ısıtılıyordu.

Ara sıra dersi kaynatmak için boruları tıkar, sınıfın duman olmasını sağlardık.

Çocukluk işte…

Bir sabah Burhanettin bana “Neco gelecek sene bu okulda olmayacağım.” dedi.

Bizim Erzurum’da isimlerin sonu kısaltılarak söylenirdi.

Abdullah’a Abo, Sadullah’a Sado dendiği gibi bana da Neco diye hitap ediyordu yakın arkadaşlarım.

Burhanettin Kaya, benim en yakın arkadaşımdı.

“Gelecek sene bu okulda olmayacağım” deyince içimden bir şeyler kaydığını hissettim.

Belli etmeden sordum:

“Okulu mu bırakacaksın?”

“Hayır, başka okula devam edeceğim. Hayatımı muhasebeci olarak geçiremem.”

“Peki hangi okul?”

“Yapı Sanat Okulu. Orada inşaatçılık öğreneceğim ve binalar dikeceğim. Zengin olacağım. Neco.”

Hedefini çoktan tayin etmişti.

Nitekim, önümüzdeki yıl sıra arkadaşım değişti.

Burhanettin’in boşalttığı yere başkası oturdu.

Sonraki safhasını takip edememiştim.

Yolarımız Ankara’da yeniden kesişti.

O, zengin bir iş adamı, ben yüksek dereceli bir memur.

İnşaat teknikeri olarak DDY’de bir süre çalışmış.

Sonra istifa edip müteahhitliğe başlamış.

Küçük işlerle büyümüş.

Birikimiyle Tunalı Caddesinde Aynalı Çarşısı’nı yapmış.

Sonra Kaya Oteller zinciri.

Antalya, İstanbul, Bolu-Kartalkaya, Gerede ve Kıbrıs’ta göz kamaştıran oteller.

Şimdi kritik soruya geliyorum:

Bu zincirin Erzurum halkası neden yok?

Bu şehir için kaygı duyan, gelecek inşa etmek isteyen siyasetçiler yok da ondan.

Bolu’daki İzzet Baysal hadisesini anlatmalıyım kısaca:

Devir ANAP devri. Üç iktidar milletvekili İstanbul’da zengin bir Bolulu iş adamı olduğunu öğrenip Bakan Kâzım Oksay’a gelirler.

İzzet Bey’in yatırımlarını Bolu’ya çekebilir miyiz diye.

Bakan bey başta, hep birlikte İstanbul’a gidilir, İzzet beyle görüşülür.

Çok yararlı bir görüşme sonunda İzzet bey kolları sıvar.

Bolu’ya bir sürü tesis yapar.

Sonra Üniversite: İzzet Baysal Üniversitesi.

Sormak isterim Erzurumlu siyasilere:

Burhanettin Kaya’nın ve O’nun gibi dışarıda temayüz etmiş iş adamlarımızın kapısını çalanınız oldu mu?

Palandöken’e bir Kaya Oteli ne güzel yakışırdı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.