Dolar 32,3212
Euro 35,0652
Altın 2.306,86
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 5°C
Az Bulutlu
Erzurum
5°C
Az Bulutlu
Çar 10°C
Per 12°C
Cum 11°C
Cts 12°C

DAĞLARDA ELİF GİBİ TEK BAŞINA

DAĞLARDA ELİF GİBİ TEK BAŞINA
6 Ağustos 2020 09:13

BİZ gazetecilerin, herhangi bir kamu kurumuna, belediye ya da sivil toplum kuruluşlarından birisine yolumuz düştüğünde, uğrayacağımız, “merhaba” diyeceğimiz birimlerin başında hiç şüphesiz basın büroları gelir.

Geçen gün benim de yolum Palandöken Belediyesi’ne düştüğünde, mola verip soluklandığım ilk yer, doğal olarak basın bürosu oldu. 

*

Malum bizde bayram hiç bitmez, uzunca bir süre “geçmiş bayram” hep kutlanır.

Biz de o geleceği bozmadık.

İnsani yönünü, beyefendiliği ve mütavazılığını çok beğendiğim, Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar’ın yanına aldığı, basın işlerini emanet ettiği, çok da isabet kaydettiği sevgili Mahmut Akdağ ile bayramlaştık.

Tabi büronun genç yeteneği Elif Yılmaz ile de…

Gazeteciler bir araya gelince, sohbetin odağını genelde mesleki konular, haberler falan oluşturur ya…

O alışkanlıktan olsa gerek, benzer konulara dalış yaptık, haberleri konuştuk, Erzurum gündemine bakış fırlatırken çaylarımızı yudumlamayı da ihmal etmedik.

Az sonra Elif de sohbete dahil oldu.

İşte o ara Elif’in tatilden yeni döndüğünü, o gün de işe başladığını öğrendim.

*

Bizde nasıl ki “kuş” denince akla serçe ya da karga, “içecek” denince de çay gelirse, tatil de denizi çağrıştırıyor şüphesiz.

Ama Elif sahile inmemiş, Antalya, Bodrum, Marmaris yerine, arabasına binmiş ve tek başına bölgeyi dolaşmaya çıkmış.

Tam 10 gün direksiyon sallamış, “o şehir senin, bu köy benim” diyerek 2 bin kilometre kadar yol almış,  “eksik etek” haliyle dağlara çıkmış, zirvelere uzanmış, tabiatın güzelliklerini sindire sindire temaşa etmiş, sonra da ister istemez kürkçü dükkanına geri dönmüş.

*

Elif Yılmaz kaç yaşında?

Sormadım, ama deyin ki 25′ bilemediniz 26 yaşlarında bir genç kız.

İnsana fiziksel olarak çelimsiz birisiymiş gibi gelen Elif’in, koca bir coğrafyayı tek başına dolaştığına inanamadım.

Bakın inanmadım değil, inanamadım.

Çoğu insanın çeşitli bahanelerin arkasına sığınıp, kılını dahi kıpırdatmak istemediği, hele hele tozlu, topraklı, ter kokan macera dolu uzun yolculukları aklına bile getirmediği sıcak yaz günlerinde Elif, almış eline fotoğraf makinesini, bırakmış kendini suyun akışına.

Öyle çok fazla plan yapmamış. Nereyi sevmiş, beğenmiş, ilginç bulmuşsa, çekmiş aracını bir kenara, inmiş aşağı, karışmış yöre insanlarının içine, çocuklarla şakalaşmış, kadınlarla sohbet etmiş, hal hatır sormuş.

*

Ne cesaret ama.

Acaba Elif’in yaptığını, imkanları el verse mesela kaç kadın yapar, ya da yapabilir mi?

Gıpta etmemek mümkün değil.

*

İşte Elif, göze kolay kolay alınamayacak o macerayı tek başına doyasıya yaşamış, gittiği, gezdiği, gördüğü yörelerin insanlarıyla, özellikle çocuklarla kucaklaşmış, yeri gelmiş doğayla iç içe olmuş, zirvelerden aşağılara kuşbakışı görüntüler fırlatmış, derken Gümüşhane’den Bayburt’tan Ağrı’ya Kars’a çoğu şehri dolaşmış, onlarca ilçeye, köye selam vermiş.

Elif, geziye çıkmadan önce aracının bagajını oyuncak doldurmuş, hediye paketleri hazırlamış.

Gittiği yerlerde, özellikle köylerde o oyuncakları çocuklara dağıtarak, kadınlara hediyeler vererek, sadece şehirleri değil, gönülleri de fethetmeyi başarmış.

Kısa süren yolculuğunda farklı, kimi zaman kendisine kahkahalar attıran güzel, kimi zaman da hüzünlendiren duygusal olaylara tanıklık eden Elif, çıkınına sakladığı hikayeleri bir gün gün ışığına çıkartacak, yazacak, çektiği fotoğrafları yayınlayarak, şehrin, ülkenin üretmeden tüketmeyi alışkanlık haline getiren gazetecilerine, yazar ve çizerlerine “bu iş öyle değil, böyle yapılır” diyerek örnek olacak.

*

İnanıyorum.

*

Dağların zirvelerinde tek başına fink atan birisi, kısa yol öykülerini de aynı beceriyle kaleme alacak, buna eminim diyor, Elif Yılmaz’a yeni maceralı yolculukları için şimdiden kolaylıklar diliyorum.

Öztürk Akkök

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.