Dolar 32,3281
Euro 35,0599
Altın 2.296,43
BİST 9.012,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 13°C
Az Bulutlu
Erzurum
13°C
Az Bulutlu
Cum 13°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 17°C

DÖRTGÜLLÜ ÇEŞMESİ’NİN SÖKÜMÜ DURDURULDU

DÖRTGÜLLÜ ÇEŞMESİ’NİN SÖKÜMÜ DURDURULDU
25 Haziran 2020 20:03

DÖNEMİN Erzurum Valisi Yazıcızade İbrahimpaşa Bin Mustafa tarafından birisi (Yazıcı Çeşmesi) 1750, diğeri (Dörtgüllü Çeşmesi) 1755 yılında Muratpaşa Mahallesi’nde yaptırılan, ancak zaman içinde hem bakımsızlık ve ilgisizlikten, hem de yerel yönetimlerin keyfiyetinden kaynaklanan uygulamalardan dolayı özelliklerini kaybeden tarihi çeşmelerin akıbetiyle ilgili tartışmalar yeniden alevlenirken, ortaya çıkan mahkeme kararları işin seyrini değiştirdi.

Edinilen bilgiye göre, Muratpaşa Mahallesi’nde özel bir mülkiyet sınırları içinde bulunan 265 yıllık Dörtgüllü Çeşmesi’nin taşınması/kaldırılması konusunda yaklaşık 20 yıl önce çalışma başlatıldı. Konu İbrahimpaşa’nın 7’nci kuşak torunu Gürman Gürbüz Özyazıcıoğlu tarafından mahkemeye taşındı. Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğü de aynı konuda davacı oldu. Uzun yıllar süren duruşmalar sonrasında verilen kararda şöyle denildi:

TAŞINMAZLAR VAKFA AİT

“- Muratpaşa Mahallesi’nde bulunan ve Yazıcızade İbrahimpaşa Vakfı adına tescil edilmesi amacıyla açılan davada; her iki çeşmenin de yapılan keşif ve dinlenen bilirkişi beyanlarından, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan ve 1710 sayılı yasa gereğince ‘korunması gerekli eski eser’ olarak tescil edilen çeşmelerin Yazıcızade İbrahimpaşa Vakfı’na ait olduğu anlaşılmıştır.

MAHKEME KARARI DİKKATE ALINMADI

Yazıcı Çeşmesi’nin Yakutiye Belediyesi tarafından yerinin değiştirilmesi talebi, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.07.1996 tarih ve 788 sayılı kararı ile reddedilmesine, kararın Danıştay denetiminden de geçerek kesinleşmesine rağmen, söz konusu çeşme yerinden sökülerek 50 metre öteye taşınmış, ‘Dörtgüllü Çeşmesi’nin ise yeri hiç değişmemiştir.’

Gerekçeleri açıklandığı üzere davanın kabulüne, 1958 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit edilen her iki taşınmazın (Yazıcı ve Dörtgüllü Çeşmeleri) Erzurum Valisi Yazıcızade İbrahimpaşa Bin Mustafaefendi Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildi.”

Yerel mahkemelerin verdiği karar, davalılar tarafından temyiz edildi. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5716 sayılı kararı ile temyiz istemini süre yönünden reddetti. Davalılar tarafından daha sonraları yapılan düzeltme istemi de, aynı dairenin 2019/5442 sayılı kararı ile reddedildi.

GÖZLER BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE ÇEVRİLDİ

Davalılar tarafından yaklaşık 20 yıl süren mücadelenin sonuçsuz kalması, bu süre zarfında da özellikle Dörtgüllü Çeşmesi’nin bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı tel tel dökülmesi, gözleri Büyükşehir Belediyesi’ne çevirdi.

Büyükşehir Belediyesi, vatandaştan gelen “kamulaştırma yapılsın, çeşmeler korunsun, arsanın yeri de parka dönüştürülsün” teklifine “paramız yok, kamulaştırma yapamayız, ancak çeşmeyi bir başka yere (Hacı Haşıl Parkı’na) taşıyabiliriz” diyerek sıcak bakmadı ve topu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na attı.

KURUL TAŞINMAYA ONAY VERDİ

Kurul da, Erzurum Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı tarafından gönderilen 15.10.2018 tarih ve 1499 sayılı talebine, “Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Muratpaşa Mahallesi Bosna Hersek Caddesi’nde, kaldırım üzerinde yer alan tescilli Dörtgüllü Çeşmesi’nin, vaziyet planında gösterilen alana taşınmasının ve buna yönelik olarak hazırlanan rekonstrüksiyon projesinin uygun olduğuna” diyerek olumlu cevap verdi.

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, taşınma önerisine, “tarihi çeşmeyi kurtarmak” amacıyla sıcak baktıklarını ve onay verdiklerini söyledi.

TAŞINMASI TARAFTARIYIM

Dörtgüllü Çeşmesi örneğinde olduğu gibi, kültürel değerleri korumak amacıyla yapılan taşıma işleminin zorunlu hallerde başvurulan bir yöntem olduğunu belirten Hüseyin Yurttaş, “Mesela Yukarı Mumcu Camii’ni taşıyoruz. Taşıma işlemi neredeyse tamamlanmak üzere. Çok başarılı bir çalışma yapıldığını söyleyebilirim. Dörtgüllü Çeşmesi de bakımsızlıktan, ilgisizlikten tel tel dökülüyor. Su sanki de akmıyor. Kemer taşları yıpranmış. Bizi arsa maliklerinin sorunu ilgilendirmiyor. Kurul olarak tarihi çeşmeyi kurtarma telaşındayız. Bu nedenle taşınma önerisine sıcak baktık. Ortada bir mahkeme kararı varmış. O karar nedeniyle çeşmenin söküm işi durdu, durduruldu. O karara rağmen bir işlem yapılamaz. Ancak, kurul taşınması için kararında diretirse çeşme taşınır. Ben de taşınması taraftarıyım. Çeşme için düşünülen yeni yer de oldukça iyi ve isabetli seçilmiş” diye konuştu.

VENEDİK TÜZÜĞÜ NE DİYOR?

“Dörtgüllü Çeşmesi taşınsın mı, taşınmasın mı?” tartışmalarının sürdüğü bir ortamda, bilim insanlarının aklına Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak 1964 yılında altına imza attığımız Venedik Tüzüğü geldi.

Toplam 16 maddeden oluşan tüzüğün “koruma” ara başlığı altında, kültürel varlıkların taşınmasıyla ilgili olarak şu görüşler sıralanıyor:

“- Madde 4- Anıtların korunmasındaki temel tutum korumanın kalıcı olması, sürekliliğinin sağlanmasıdır.

Madde 5- Anıtların korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla kolaylaştırılabilir. Bunun için bu tür bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı, ya da bezemeleri değiştirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni işlevin gerektirdiği değişiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir.

Madde 6- Anıtların korunması, ölçeği dışına taşmamak koşuluyla çevresinin de bakımını içine almalıdır. Eğer geleneksel ortam varsa, olduğu gibi bırakılmalıdır. Kütle ve renk ilişkilerini değiştirecek hiçbir yeni eklentiye, yok etmeye ya da değiştirmeye izin verilmemelidir.

Madde 7- Bir anıtın tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Kültür varlığının tümünün, ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına – anıtın korunması bunu gerektirdiği, ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dışında – izin verilmemelidir. erzhaber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.