ERZURUM’UN REKTÖRÜ OLMAK İSTİYORUM

SİZE bir soru sorulsa ve dense ki; “En çok üniversite mezunu, Erzurum’da hangi kurumda çalışıyor?”

Bu soruya verilecek tek cevap, şüphesiz “Atatürk Üniversitesi” olur.

***

Gerçekten muazzam, göz kamaştıran bir camia…

***

Neredeyse 2 bin 500 dolayında öğretim üyesi, akademisyen ve dahası…

İçlerinde bin 500 kadarı ya profesör, ya doçent, ya yardımcı doçent.

***

Anlayacağınız inanılmaz bir potansiyel, muhteşem bir eğitimli ordu.

***

Üniversitenin öğrenci sayısı da “eh” dedirtecek cinsten..

Kent ekonomisine ciddi katkı sağlayan 70 bin öğrenci.

Az şey değil elbet.

***

Açık Öğretim Fakültesi ile birlikte toplam 240 bin öğrenciye sahip koca çınar, çevresine umut ve ışık saçmaya devam ediyor.

***

Biz, yani Erzurum Basını, geçen hafta Atatürk Üniversitesi’nin yeni yönetimiyle bir akşam yemeğinde beraber olduk.

***

Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve ekibi, görücüye çıkmışlardı.

Tanıştık ve yaklaşık 3 saat boyunca, üniversiteyi, memleketi, memleketin meselelerini, dolayısıyla yapacaklarını konuştuk.

***

Tabi en başta da FETÖ operasyonlarını!

***

Ömer Hoca, Atatürk Üniversitesi’nde Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup kim varsa, hepsini temizlemekte kararlı.

Öyle ki, Hoca, “Babamın oğlu FETÖ’cü olsa gözünün yaşına bakmam” deyip, kararlılığını gözler önüne seriyor, ama bir an önce de normal hayata dönülmesi gerektiğinin altını özenle çiziyordu.

***

Atatürk Üniversitesi çok önemli bir kurum.

Ülke için önemli, millet için önemli, Erzurum için önemli.

***

Düşünün ki, şehir esnafı umudunu üniversite öğrencisine bağlamış.

Öğrenci geliyor yüzler gülüyor, öğrenci gidiyor, boyunlar bükülüyor.

***

Herkes de biliyor ki, Atatürk Üniversitesi olmasaydı eğer, Erzurum mega bir köyden, sıradan bir Anadolu kasabasından farksız olurdu.

***

Şayet bugün iyi-kötü bir büyükşehir sıfatına sahipse ve bölgenin merkezi kenti olma unvanını elinde tutuyorsa Erzurum, bunda aslan payı hiç şüphesiz Atatürk Üniversitesi’nindir.

***

Üniversite sadece şehri besleyen bir kurum değil…

Verdiği sağlık hizmetleri ile de ayrıcalık katıyor memlekete.

***

Bölgeden çok sayıda insan, şifa bulmak amacıyla akın ediyor Erzurum’a.

***

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, marka olmuş durumda.

***

Yalnız; fakülteleri, yüksekokulları, enstitüleri ile devasa büyüklükteki bu eğitim kurumunun bir önemli açmazı var!

***

Ne yazık ki, Atatürk Üniversitesi, şehir ile, şehrin sanayicisi, tüccarı, esnafı ile bugüne kadar arzu edilen ilişkiyi kuramamış, bütünleşememiş bir türlü.

***

Düşünün ki, yanıbaşınızda, elinizi uzatsanız tutabileceğiniz kadar yakınınızda muazzam bir beyin gücü mevcut!

Ve siz, bugüne kadar bu güçten hiç yararlanamamış, sonra da şaşkın şaşkın “Erzurum niye kalkınamıyor?” sorusuna cevap bulmaya çalışmışsınız.

***

Olacak şey değil!

***

Sormak gerekmez mi:

Acaba neden?

***

Niye Atatürk Üniversitesi, giderek kan kaybeden ve aynı kulvarda yürüdüğü şehirlerin en gerisine düşen Erzurum’a el uzatmamış, niye kanayan yaraya merhem olmamış, ya da olamamış?

***

Başı, dişi, karnı ağırana çare olan Atatürk Üniversitesi, sıra şehrin çiftçisine, köylüsüne, esnafına, işadamına gelindiğinde; niye ektiğinden, beslediğinden yeterince verim alamayan üreticiye el uzatmamış, niye sancı çeken işletmeciye yol gösterememiş?

***

Şimdiye kadar cevap bulamamış böylesi konular konuşulurken, Rektör ve ekibinde umudun parıltılarını gördüm gibi.

Hepsi istekli, hepsi heyecanlıydı.

***

Özet olarak söylemek gerekirse…

“Ben Erzurum’un Rektörü olmak istiyorum” diyen bir insan vardı karşımızda.

***

Böylesi iddialı bir sözü, son derece samimi şekilde terennüm eden Ömer Hoca, çok şeyler yapacağa, özellikle üniversitenin beyin gücünü, şehrin sorun ve sıkıntılarını çözme adına, seferber edeceğe benziyor.

***

Yalnız, “küçücük, ufacık, mini minnacık” bir endişem var!

***

Bu şehrin çok iş yapmış gibi gözüken…

Of’layan, pof’layan, ağlayan, sızlayan…

Aslında her biri ayakbağından öte bir işe yaramayan…

Her fırsatı lehine kullanan ve nalıncı keseri gibi sürekli kendilerine yontan yığınları, sevdalıları var!

***

Herkesin iyi bildiği, artık çok da yakından tanıdığı o ekâbir takımı moralleri bozmasa…

STK’ları gölge etmese…

Siyasetçisi açık desteğini verse…

Alimi, uleması da memleketi samimiyetle kucaklasa…

***

Sorarım size:

Erzurum’da çözülmeyecek sorun, aşılmayacak engel kalır mı?

***

Kalmaz elbet…

De!

O ekâbir takımı üniversitenin yakasından düşer, Rektör’ün peşini bırakır mı?

İşte bunu bilemem!