EYOF BALONU VE ERZURUM’UN HALİ!

ÇOĞUMUZUN bildiği bir söz var…

“Ayranı yok içmeye” diye başlar ve devam eder.

Bizimki de o hesap.

Önümüzdeki cumartesi günü, Cemal Gürsel Stadı’nda Avrupa Gençlik Kış Oyunları’nın (EYOF) startını vereceğiz.

Önceleri bin 500 genç sporcunun oyunlar nedeniyle Erzurum’a geleceği söylenmişti.

Şimdilerde topu topu 900 sporcudan filan bahsediliyor.

***

Neredeyse yarı yarıya bir kayıp ya da istatistiki sapma!

Öngörümüze alkış tutuyorum!

Bravo bize!

***

Aslında buna da şükretmek lazım.

Gelen sporcu sayısı çok çok daha az olabilirdi!

***

EYOF, kış sporları açısından önemli bir organizasyon.

Tamam da…

Acaba Erzurum açısından önemi ne?

***

Sahi biz, o kadar yabancı sporcuyu, yöneticiyi, belki gazeteciyi niye getiriyoruz Erzurum’a?

Yedirmek, içirmek, ağırlamak, Türk misafirperverliğinden örnekler sunmak için mi?

***

Eğer niyet böyle ise, ben böyle niyete şiddetle karşı çıkarım!

***

Gelenleri yedirelim, içirelim, en güzel şekilde ağırlayalım.

***

Ama biliyorum ki, bu tür büyük organizasyonların en önemli gerekçelerinden birisi ve belki yeganesi “tanıtım fırsatı” doğurmasıdır.

***

Yani Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden, farklı kültürlere ve belki inançlara sahip insanları Erzurum’a gelecek, bir taraftan yeteneklerini ortaya koyup, biri birleri ile yarışırken, diğer yandan da memleketin görülmeye değer yerlerini gezip, görüp beğenecek ve belki “gönüllü” turizm elçiliğimizi üstlenecekler.

***

Şimdi diyeceksiniz ki, “2011 Dünya üniversiteler Kış Oyunları sonrasında ne oldu ki, EYOF’ta da ne olsun!”

***

Böylesi eleştirilere hak vermemek mümkün mü?

2011’de öylesine büyük hedefler önümüze konulmuştu ki, oyunlar yapılacak, Erzurum’un sosyo-ekonomik sorunları ortadan kalkacak, esnafın yüzü gülecek, şehir yaşanılabilir bir hale dönüşecekti.

***

Bunların hiç birisi olmadı.

Kandırıldık anlayacağınız.

Ya da “beceriksizlikten” dolayı, beklentilerimize kavuşamadık!

***

Güya şimdi daha tecrübeliydik!

2011’de yaşanılan olumsuzlukların hiç biri yaşanmayacaktık, her şey yolunda gidecekti.

***

Üzgünüm ama, bugün 2011’den daha beteriz.

***

EYOF’un, durağan kent ekonomisini harekete geçirecek, esnafın yüzünü güldürecek hiç bir faydasını şimdiye kadar görmedik.

***

Zaten çoğu insanın EYOF filan umuruna bile değil.

***

Kimsenin tanımadığı, bilmediği, Erzurumlu gazetecilerin yazıları ile büyüyen, dünyaya bakış açıları farklılaşan, memleket için gece-gündüz demeden çalışan, kafa yoran soytarılara bakarsanız, olumsuzlukların nedeni belli.

***

Neymiş efendim, oyunların bütçesi kısıtlı ve sınırlı tutulmuş.

İhaleler Ankara’da yapılmış, bütçe oralarda taksim edilmiş, dolayısıyla Erzurum’a bir şey kalmamış!

***

Olacak şey değil!

İnsana hiç de inandırıcı gelmiyor bu gerekçeler.

***

İlgisizlik, bilgisizlik, duyarsızlık, keyfiyet, kenti ve insanını tanımama, “ben yaptım oldu” mantıksızlığına kimsenin ses çıkarmadığı, oğlanın yeyip oyuna, çobanın yeyip koyuna gittiği EYOF’ta skandalların ardı arkası kesilmiyor.

***

Görünen o ki, Erzurum olarak bir tanıtım trenini daha kaçırttık.

Geçmiş ola!

***

Bundan sonra, böyle bir tren daha Erzurum Garı’na yanaşır mı?

Hiç sanmam!

Zaten artık kimse öyle bir fırsat treninin bizim bu taraflara gelmesine izin de vermez.

O treni Kayseri’de durdururlar mesela.

Bir büyük organizasyonun nasıl yapıldığını, ekonomik anlamda verimin nasıl sağlandığını işte o zaman görür, kim bilir belki utanırız!

Kim bilir, belki…

***

Utanacak yüzümüz varsa tabi.