GAZETECİLİK ÜZERİNE

GAZETECİNİN ASLİ GÖREVİ YAZMAK, HAKKI, HAKKIYLA YAZMAKTIR!

GAZETECİLİK zor iştir.

Şayet geniş kitlelere hitap ediyorsanız, bilin ki, kimseyi kolay kolay memnun edemiyorsunuz demektir.

***

Aslında insanları memnun etme gibi bir mecburiyeti de yoktur gazetecinin.

Görevi yazmaktır onun, hakkıyla yazmaktır ve hakkı, şartlar ne olursa olsun, kim ne söylerse söylesin, götürüp hak sahibine gönül rahatlığıyla teslim etmektir.

***

Güçlüden yana değil…

Haklıdan yanadır o.

Yargılamadan yazar…

***

Hükmünü peşinen vermeden, karşısındakini infaza yeltenmeden yazmak, asli görevidir onun.

***

Habercidir gazeteci.

***

Haberi bulan ve veren kişidir.

***

Doğruluktan taviz vermez.

***

Yazarken, kalem oynatırken;

Vatanının ve milletinin çıkarlarını…

Ülküyü…

Bayrak aşkını…

İnsan sevgisini…

Allah korkusunu her şeyin üstünde tutar.

***

Bundan dolayıdır ki, gazetecinin terazisi, bir kuyumcu terazisi kadar hassas…

Bir yargıç terazisi kadar adil olmak zorundadır.

***

Çevrecidir gazeteci.

Doğanın korunması için çaba gösterir.

Ağacı korur, çiçeği korur, böceği korur, doğal hayatın korunması için, elinden geleni yapar.

***

Gözlemcidir aynı zamanda.

***

Çevresinde olup-biteni dikkatli gözlerle takip eder.

Siyasetçi…

Bürokrat…

Yönetici, yakın markajındadır.

***

Gördüğünden göz kirası istemez, isteyemez.

***

Çünkü, haber, namusudur gazetecinin.

Bu nedenle bir bedeli de yoktur onun.

Ortası da!

Yani insan ya namusludur, ya namussuz!

Ya dürüsttür, ya değil!

Tabi gazeteci de öyle.

***

Hekim değildir gazeteci…

Hakim değildir…

Hele hakem hiç değildir.

***

İnsandır o.

Herkes gibi.

Önce insan, sonra yine insan!

***

Odağında da doğal olarak o büyük kitle vardır.

Yani halk!

***

Bu sebepten olsa gerek, halkının susmayan, susturulamayan sesidir gazeteci.

***

Öyle olmak zorundadır aslında.

Özgür, özgün ve ilkeli.

***

Yoksa halk dalkavukluğu yapmak değildir onun işi.

***

Yeri gelir yanlışı da yazar, yanlış yapanı da.

***

Bu nedenle zordur gazetecilik.

***

Yanlış anlaşılmak istemem.

***

“Bakın, biz işte böyleyiz” demiyorum!

Ama öyle olmaya çalıştığımız, gayret gösterdiğimiz de bir gerçek.

***

Olaylara farklı bir gözle ve herkesin baktığı noktadan bakmıyor olabiliriz.

***

Bu, bizim mesleki anlamda yetiştirilme tarzımızdan kaynaklanıyor.

***

Ustalarımız bize, “gazeteci olaylara eleştiren gözle bakan bir insandır” diyerek, mesleğimizi nasıl icra etmemiz gerektiğini öğretmişlerdi.

***

Kendilerine yeri gelmişken, öğretilerinden dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

***

Geride bıraktığımız 36 yılda, bildiğimizden şaşmadan, doğruluktan ve dürüstlükten taviz vermeden ve hepsinden ötesi, “kimsenin borazanı olmadan” mesleğimizin gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

***

Bundan olsa gerek yazdığımız her yazı, yaptığımız her haber, birilerini kızdırsa ve öfkelendirse de, ilgi uyandırıyor, beğeniliyor, övgü topluyor.

***

Erzurum gibi, okuma-yazma oranının çok da yüksek seviyelerde olmadığı…

Çeşitli nedenlerden dolayı gazete okuyanların sayısının azaldığı…

Ciddi anlamda tiraj sorununun yaşandığı ve haber adına, habercilik adına her türlü şaklabanlığın yapıldığı bir yerde, sizin yazdıklarınız ilgi görüyor, beğeniliyor, takdir ediliyorsa…

***

Bilin ki sebebi, bakış açımız ve yetiştirilme tarzımızın farklılığı nedeniyledir.

***

“Ödül” olarak algıladığımız ve öyle değerlendirdiğimiz 100 binin üstündeki erişim sayısı bunun en güzel örneğidir.

***

Çoğu insanın, hele de sosyal medyada, yazılan her haberin altında “çapanoğlu” aradığı…

Söylenene inanmadığı veya inanmak istemediği…

İşine gelmediği için, acımasızca eleştirdiği bir ortamda biz, işimizi yapmaya çalışıyoruz.

***

Şurası unutulmasın ki; Erzurum bizim.

***

Adını belki bilerek ve isteyerek silmeye çalıştıkları Dere Mahallesi’nde doğduk, bu şehrin kendine has kültürü ile yoğrularak biçim aldık.

***

Şehrin en az 40 yıllık hafızasına sahibiz.

***

Yani biz, neyin ne olduğunu ve olması gerektiğini iyi biliriz.

Kalemimizin ucu sivridir, sivriliğinin sebebi de budur.

Dolayısıyla birilerine batar ve acıtır.

***

Ciyaklamalar umurumuza değil.

***

Sizden aldığımız güç ve enerji, daha iyiye ve güzele ulaşma adına bizi ciddi anlamda motive ediyor.

***

Bugün buradayız, şükrediyor, beğenileriniz için de sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

Yarınlarda çok daha iyiye ve güzele ulaşmak en büyük dileğimiz.

***

Tabi birlikte, el ele, kol kola, omuz omuza.

Başaracağız, inanıyoruz.