Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C
Erzurum
°C
°C
°C
°C
°C

HERKESE SELAM!

HERKESE SELAM!
22 Şubat 2018 19:04 | Son Güncellenme: 22 Şubat 2018 19:13

MERHABALAR;

Bu bir tanışma yazısı…

Söyleyecek sözü olanlara da, dinleyecek yüreği olanlara da selam olsun!

“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı…”

Sözün “kastı” kadar “söylenişinin” de önemli olduğunu, “erdemleri” yüzyılların ötesine taşımanın “sözle” mümkün olduğunu söyleyen Yunus’a da selam olsun…

Kelamın gücüne çokça şahidim.

Lafzında değil elbet; manasında…

En çok sesi çıkanın kelamı güçlü değildir bilirim!

Kimin kelamında “hak söz” varsa o güçlüdür, onun sözü dinlenir, hükmüne boyun eğilir.

Yüreğinizde hissetmediğiniz hiç bir söz yeterince güçlü değildir.

Anlamını bildiğiniz bir sözün aksini söylediğinizde de bu böyledir.

İnsan her şeyi bildiğini ve anladığını zannettiği zaman bile; gerçeğin hiç de böyle olmayacağını bilebilmeli.

Buna tecrübe denir, yaşadıklarını hazmetme denir, vicdan denir.

Çünkü her şeyi anladığınızı zannettiğinizde, sizin elinizde olan materyal; cıvık algı ve manipülasyona açık beyninizdir. Gördüğünüz ne ise onu destekleyecek şahsi zanlarınızdan daha fazlası gerekir.

Gördüğünüz, gördüğünüzü zannettiğiniz, duyduğunuz ve duyduğunuzu zannettiğiniz her materyal algılarınız kadar vardır.

Siz ne kadarını algılayabiliyorsanız….

Bu algılarınızı ve kendinizi önemser ve bunlarla karar verirseniz; her zaman hata yapabilirsiniz.

O zaman ne yapmalı?

Beyninizin sizi kandırmaması için, işin içine sadece algılarınızı ve zanlarınızı koymak yerine, varsa “gerçek bilginizi” eğer bilginiz yoksa da yüreğinizi ve vicdanınızı koymanız ve buna göre muamele etmeniz gerekir.

Dünya, sizin beyninizin algıladığından çok daha karışık.

Bir sorunun birden fazla cevabı olabilir!

Bulduğunuzu zannettiğiniz cevap ya gerçek cevap değilse? Bunun ağırlığı dünyadaki her şeyden fazladır.

Değerini bilene cıvık bir beyin ve küçücük bir kalp dünyayı anlıyor, özümsüyor, felsefeyi bilimi, sanatı ,tasavvufu, hatta Allah’ı bulduruyor; bilmeyeni ise aynı beyin ve kalp zanlarıyla hareket ettiriyor.

Görünüşte iki şekilde de yaşıyor insan; iki şekilde de “anladığını” düşünüyor ve yine iki şekilde de bildiğini sanıyor, dolayısıyla hayatı bu iki mihenk noktası arasında yaşayıp gidiyor.

Yaşadığınız kadar değil anladığınız kadar varsınız…

Peki gerçek ne?

Gerçek, anladığınız kadar.

Allah izanımızı artırsın…

O kadar artırsın ki, su-i zandan Allah’a sığınalım!

O kadar artırsın ki, bilmediğimizin hakkında hüküm sahibi olmaktan Allah’a sığınalım.

Ve yazalım, yazalım ki, tarihe not düşelim…

Vira Bismillah!

YORUMLAR

  1. RAMAZAN AYDIN dedi ki:

    Köşe başlığı harika görünüyor… Hayırlı olsun…

  2. Selçuk Alay dedi ki:

    Canan hanım muhteşem bir yazı.insana dünya ve ahiret icin güzel insan olma ufkunu acıyor adeta. Yüreğinize sağlık.

  3. İdris Kibaroğlu dedi ki:

    Bilginle birikiminle memlekette ve Dünya da olup bitenler için gösterdiğin farkındalığınla topluma yararlı olacağına inanıyorum
    Bu köşeden insanları aydınlatacak fikirlerin çıkacağından da eminim.Hayırlara vesile olsun….

  4. Orhan Duymuş dedi ki:

    Yeni yazı köşeniz hayırlı olsun canan hanım.. İlk yazınızla birlikte makalelerinizin memleketimize ülkemize hayırlar getirmesini dilerim.