Dolar 32,3658
Euro 34,9484
Altın 2.325,25
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 14°C
Parçalı Bulutlu
Erzurum
14°C
Parçalı Bulutlu
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 17°C
Sal 18°C

KPS (KURBAN, PAZARLIK, STOK!)

KPS (KURBAN, PAZARLIK, STOK!)
25 Temmuz 2020 20:00 | Son Güncellenme: 25 Temmuz 2020 20:13

ERZURUM için kıymetli bir değer olan şehrin kalbi gibi atan, erzurumdanhaberler.com sitesinde bugünden itibaren düzenli olarak dilimin döndüğünce, gözümün gördüğünce bu köşeden siz değerli Dadaşlarla buluşacağım. İlk yazıma Kurban Bayramı’na bir kaç gün kala, yıllardır serzenişte bulunduğum bir kaç konuyu dile getirerek başlıyacağım.

*

Allah C.C. un; “Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. ( Kevser Suresi 2. Ayet)” emrine binaen her yıl düzenli olarak biz müslümanlar bu ibadetin sevabına mazhar olmak için kurbanlar kesiyor, bayramı kutluyoruz.

*

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala değinmeden geçemeyeceğim ve sürekli rahatsızlık duyduğum iki konuyu dile getirmek, belki bir nebze uyarıcı olmak istiyorum.

*

Bildiğiniz üzere dini vecibemiz olan kurbanlık hayvanları bize hazırlayan, bir ve bir kaç yıl boyunca onlara emek veren köylü vatandaşlar bütün umutlarını uğraşlarını ödeme planlarını kurbanlık hayvanlarının satışından sonraya proğramlıyor. Çünkü uzun bir evreden geçen kurbanlık hayvanlar ancak onların satışından sonra bir gelir haline dönüşüyor. Buna mukabil borçlu satıcı, yahut bir yıllık nafakasını hayvanın satışına endekslemiş umutlu hayvan yetiştiricileri kurbanlık hayvanlarını satış meydanlarına getirmesiyle hayvanları almak isteyen müşterilerle buluşuyor.

*

Amacın Yüce yaratıcının emri olan bir ibadeti yerine getirmek olduğunu iyi anlamak gerekiyor. Satış meydanların da çok enterasan bir durum beliriyor. “Müşteri” diye adlandırdığımız ibadet için hayvan almak isteyen insanlar o kadar manasız bir pazarlık içine giriyor ki, bu alışverişin araç alımından, ya da gayrimenkul alımından bir farkı kalmıyor, emekçiler çaresiz zararına hayvan satışına zorlanıyorlar. Ahıra geri götürdüğünde yedirecek yemi olmayan, Kurban Bayramı sonrası ödeme sözü veren yetiştiriciler, zararına hayvan satmak zorunda kalıyor.

*

Rakamları örnek olarak verecek olursam; Mesela birileri 10 bin Türk Lirası karşılığında 200 kilo et almak yerine, 300 kilo et alma derdine düşüyor, yani az paraya daha çok et alma gayretine giriyor. Şimdi soruyorum size: “Biz Allah’a 10 bin TL mi kurban ediyoruz, yoksa derin derin donduran büyük dolaplarımızı mı doldurmaya çalışıyoruz?”

*

Pazarlık sünnet, evet itiraz etmiyoruz. Lakin malı satıcıdan zararına almak çizgisi sünnet değil insafsızlık, emeğin gasbıdır. Unutmayalım biz Allah’a verdiğimiz para kadarını kurban ediyoruz. Emekçinin zararı üzerine bir ibadet öyle zannediyorum ki yüce Makam’da da makbul olmaz.

*

Bu arada, katı pazarlıklar sonucu alınan ve bayramda kurban edilen hayvanların etlerinin dağıtımı ve stoklanması konusuna da bir parantez açmak istiyorum.

*

Yürek kanatan bir durum.

Çevremizin hepsi demeyelim ama, büyük bir bölümünden gördüğümüz üzere ihtiyaç sahiplerine dağıtıp, onların ihtiyacını gidermek, sıkıntılarını paylaşmak, aç olanı doyurmak üzere farz kılınmış etlerimizin çok az ve değersiz yerlerini göstermelik bir kaç yere verdikten sonra, aç gözlülükle önceden yeri hazırlanmış derin donduruculara yerleştiriyoruz.

*

Ne ihtiyaç sahiplerinin hakkı olanı veriyor, ne de bu ibadetin esas maksadına mazhar oluyoruz. Hatta ve hatta kestiğimiz hayvanın büyüklüğüyle ve onu ne kadar ucuza mal etmiş olmamızla böbürleniyoruz.

*

Bu bir müslüman tavrı ve tarzı olamaz.

Olaya hüsnüzanla yaklaşırsak, yapılanların bilinçdışı bir adet haline geldiğini nefsin bir noktada ağır bastığını ve sonucun bu olduğunu düşünüyorum.

*

Naçizane bir Müslüman olarak, bu iki kanayan yarayı Kurban Bayramı’na sayılı günler kala bir daha düşünmenizi hassasiyet göstererek hem hayvan yetiştiricilerini ve hem de ihtiyaç sahiplerini göz ardı etmemenizi tavsiye ediyor, hepinizin kurbanlarının kabul olmasını dileyerek hayırlı, paylaşımcı, empati kurulmuş bir bayram diliyorum.

YORUMLAR

  1. Zinnur Şimşek dedi ki:

    Çok güzel bir yazı