BİNLERCE YILDA VÜCUDA GELEN BİR KARAKTER: ERZURUM
ERZURUM ve tarihi üzerine en detaylı ve gerçekçi bilimsel çalışmayı dönemin önemli tarihçi ve araştırmacılarından İbrahim Hakkı Konyalı yapmış, yaptığı çalışmayı da Erzurum Tarihini Araştırma ve Tanıtma Derneği adına; Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi adı altında bir kitapta toplayarak yayınlamıştır.
İbrahim Hakkı Konyalı ile ilgili önemli bir biyografi çalışması, Dr. Öğretim Üyesi olarak Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde önceki yıllarda görev yapan, hali hazırda Mardin Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Dekanı olarak hizmet veren Prof. Dr. M. Zahir Ertekin tarafından kaleme alındı.
SADECE 25 KİLOMETRE ÖTEDE
O çalışmanın sunuş bölümünde yer alan, altı kalın çizgilerle çizilecek sözler, Erzurum’un ne kadar önemli bir şehir olduğunu ortaya koyuyor.
erzurumdanhaberler olarak bugün şehir merkezine en çok 25 kilometre ötede bulunan Dumlu Dağı‘nı ve o dağ üzerinde yer alan Erken Demir Çağı dönemine ait, yöre halkı tarafından “Çamrah” olarak adlandırılan, bilim insanlarının en az 3 bin yıllık olduğunu tahmin ettikleri tarihi kale ile çevresinde yer alan, zaman içinde toprağın üzerini örttüğü her haliyle belli antik yerleşim yerini gündeme taşıyalım istedik.
Atatürk Üniversitesi yayınları arasında yer alan Erzurum’da İz Bırakanlar İbrahim Hakkı Konyalı çalışmasının sunuş bölümünde, Dr. M. Zahir Ertekin’in kaleme aldığı; bir tarih ve medeniyet şehri olarak adlandırılan Erzurum ile ilgili son derece önemli değerlendirme ve tespitler göze çarpıyor.
HER ŞEHRİN BİR RENGİ VARDIR
“- Kuşkusuz her şehir bir kimlik, bir kişilik taşır; her şehrin bir rengi, kendine özgü bir ahengi vardır. Çokça zikredilen bu gerçekle birlikte, her şehrin kendi insanını yansıttığını, insanında ise kendini açık kıldığını da dile getirmek gerekir” denilen yazıda özetle şu görüşler yer alıyor:
“- Bu cümlede rekâket, yani ifadede zayıflık var. Buna şehrin ‘kadim karakteri’ de diyebiliriz.. Yüzlerce, binlerce yılda vücuda gelebilen bir karakter…
Bu bağlamda Le Bon’un ‘bir toplulukta her duygu, her davranış yayılmacı özelliğe sahiptir’ şeklindeki sözünü hatırlamak yerinde olacaktır.
Toplumu oluşturan herkesin biri birinden etkilenip ortak bir reflekse, ortak duygu ve davranış biçimine sahip olduklarını vurgulayan bu söz, özellikle tarihi ve kültürü derinlikli olan şehirler için çok daha geçerli bir gerçekliği barındırır.
Erzurum da bu şehirlerden biridir. Türk-İslam medeniyeti değerlerinin ve Anadolu ruhunun taşıyıcısıdır Erzurum. Derinlikli, çok boyutlu ve kuşatıcı bir kimliğe haizdir. Tarihine ve kültürel kodlarına bakıldığında bu coğrafyayı biçimlendiren gücün, aşkın, aklın ve iradenin hikmetlerini üzerinde barındıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir’in ‘beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar’ şeklindeki sözün gereği olarak da, tarihi boyunca çok sayıda ‘beynelmilel sima’ya vatan olmuş bir şehirdir.”
ARKEOLOJİK KAZI ŞART
“Derinlikli, çok boyutlu ve kuşatıcı bir kimliğe sahip şehir” olarak tanımlanan Erzurum’un, üstü küllenmiş, akla bile gelmeyen çok önemli tarihi değerlerinden birisi olan, Dumlu Baba Suyu’nun kaynağının da bulunduğu, aynı adı taşıyan dağın tepesinde yer alan Çamrah Kalesi‘ne objektifimizi çevirdik.
Nasıl yapıldığı, her biri en az 100-150 kilo ağırlığındaki kayaların nasıl üst üste yığıldığı sorusuna bugüne kadar yerli-yabancı hiçbir bilim insanın cevap bulamadığı tarih öncesi kalelerden Çamrah’ı, çevresinde çok sayıda yerleşim yerini görüntüleyerek, hem Erzurum’u yönetenlerin, hem milletvekillerinin ve hem de bilim insanlarının dikkatlerine sunalım ve arkeolojik kazı ve çalışmaların bir an önce yapılması konusunda bilinç oluşturalım istedik. erzhaber
#erzurum #dnt #öztürkakkök #erzurumdanhaberler
memmet nasıl ki gidip orayı kazmamış ilginç oysa en ilgisini çeken şey diyorlar.