BİRİ İZMİR’DEN, BİRİ ADANA’DAN GELDİ, BİZ YERİMİZDEN KALKIP DA DİNLEMEYE GİTMEDİK

ERZURUM ve Oltu açısından önemi büyük bir bilimsel konferansı, 250 kişilik salonda sadece üç kişi (görevli) izledi.

Oltu Meslekyüksekokulu tarafından, Oltu taşının daha iyi değerlendirilmesini sağlamak, yöre esnafını bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla, “Erzurum ve Oltu yöresinde kuyumculuk faaliyetlerinde sahtecilik.yöre ekonomisi üzerinde etkileri ve kuyumculuk faaliyetlerinin düzenlenmesi” konulu bir konferans,  düzenlendi.

Konferansı vermeleri için de yerbilimleri, kuyumculuk ve takı sektörünün önemli isimlerinden olan Dokuz Eylül Üniversitesi DGL Gemotoloji Test Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Murat Hatipoğlu ile Adana Menderes Üniversitesi Mücevherat Merkez Müdürü Öğretim Görevlisi Hakkı Babalık Erzurum’a davet edildi.

DUYURU YAPILDI, GELEN OLMADI

Konferansın 13 Ocak 2019 tarihinde saat 14.00’de, Atatürk Üniversitesi Oditoryum Mavi Salon’da yapılacağına dair duyurular yapıldı, sosyal medya üzerinden ilanlar yayınlandı.

Gerek Erzurum, gerekse Oltu ekonomisinin gelişmesi ve prestijinin korunmasını sağlayacak, Taşhan’daki esnafın ufkunu açacak, daha da büyümelerini ve gelişmelerine katkı yapacak böylesine önemli bir konferansın yapılacağı saatte, 250 kişilik salon “boş” kaldı.

ecrzurumdanhaberler.com olarak bizim dışımızda Oltu MYO Müdürü Prof. Dr. Cavit Yeşilyurt ile iki bayan görevlinin izlediği, son derece önemli bilgilerin aktarıldığı, uyarıların yapıldığı konferansı “boş koltuklarda oturan inler ve cinler” dinledi.

BİRİ ADANA, DİĞERİ İZMİR’DEN GELDİ

İnsanı utandıran, mahcup eden, yerin dibine sokan, oysa önemi hayli büyük olan, değerli bilgilerin aktarıldığı konferansın sunumunu Okul Müdürü Prof. Dr. Cavit Yeşilyurt yaptı. Prof. Yeşilyurt, konferans için İzmir ve Adana’dan kalkarak Erzurum’a gelen iki bilim insanına teşekkür etti.

“Sanki salonda fazla sayıda dinleyici varmış” gibi, ciddiyet ve samimiyetle hareket eden bilim insanları, erzurumdanhaberler.com açısından “özel” hale dönüşen, Oltu MYO El Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Volkan Çil’in moderatörlüğünü yaptığı konferansta önemli bilgiler aktardılar.

Çoğu insan tarafından “kara elmas” ya da “siyah kehribar” olarak adlandırılan Oltu taşının bir karbon elementi olduğunu, dünyada da sadece Oltu’da, Oltu ve Olur’un da daha çok Karadeniz Bölgesi’ne uzanan kesimlerinde çıkartıldığını hatırlatan Prof. Dr. Murat Hatipoğlu, şimdiye kadar takı sektöründe kullanılan bu taşın, çok önemli bir süper iletken olduğunun yeni yeni anlaşıldığını kaydetti.

OLTU TAŞI, BOR MADENİ KADAR ÖNEMLİ

Süper iletkenliğe sahip maddelerin iletişim teknolojisinde çokça kullanıldığını belirten Prof. Dr. Hatipoğlu, “Hepimiz cep telefonu veya teknolojik cihazlar kullanıyoruz. Bunların içerisindeki mikroçipler, slikondan yapılır ve Amerika’da bildiğiniz gibi, Slikon Vadisi vardır. Ama bu slikonun bir dezavantajı, 145 dereceye kadar ısındı mı, eriyip gider. Telefonu bir müddet elinizde tutun, ısınmaya başlar. Bu ve benzer teknolojik aletlerde zaman zaman soğutulmaya ihtiyaç duyulur. Oysa karbondan oluşan bir materyal, eğer bor madeni birleştirilirse, süper iletken olur ve bu durumda bundan yapılan mikroçip, 740 derece sıcaklığa kadar dayanır, yani ısınma problemi ortadan kalkar. Slikon Vadisi’nin yok olup, karbon vadisinin gelişmesine yol açacak, şahane karbon karası denilen yer altı zenginliğimiz var. Nasıl ki bor madeni Türkiye için önemliyse, aslında bu karbon karası dediğimiz yöresel adıyla Oltu taşıda o derece önemli. Yani biz bunu sadece süs taşı olarak belli bir katma değerle alıp kullanma yerine, artık günümüzde yeni inavosyanlar açmamız lazım” dedi.

Adana Menderes Üniversitesi Mücevherat Merkez Müdürü Öğretim Görevlisi Hakkı Babalık da, Oltu taşının yıllardan beri belli yöntemlerle işlendiğini, her dükkan vitrininin diğeri ile benzerlik gösterdiğini belirtti. babalık, özetle “Dünyada bir tek Erzurum’da çıkan bir materyalin pazarlanamama gibi bir sıkıntısı olamaz eğer bunla ilgili bir sıkıntı varsa o bizlerdedir. Yurtdışında çok büyük fuarlar var bunlarla alakalı, eğer bunlar başarılabilirse eğer şu anda yapılan ticari hacmin çok çok daha üstüne çıkılacaktır, ve bunun başarılma yöntemi de çok çok zor değil” diye konuştu.

Konferans sonunda Okul Müdürü Prof. Dr. Yeşilyurt, konuşmacılara şilt verdi. Konferanstan sonra Atatürk üniversitesi Rektörü Prof. dr. Ömer Çomaklı’yı da makamında ziyaret eden davetliler, Taşhan’da incelemelerde bulundu, esnaf ile yüzyüze görüşmeler yaptılar. erzhaber