Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C
Erzurum
°C
°C
°C
°C
°C

CANIM ÇIHA ERZURUM!

CANIM ÇIHA ERZURUM!
1 Ağustos 2017 23:16 | Son Güncellenme: 2 Ağustos 2017 07:12

GEÇTİĞİMİZ hafta, kimseye haber vermeden, usulca birkaç günlüğüne izne çıktık!

Rotamızı önceden “Karadeniz” olarak belirlemiştik.

***

Rahmetli kayınpederimizin Sürmeneli oluşu, Trabzon’u hep ilgi alanımıza sokmuştur.

Çeşitli nedenlerden dolayı birkaç yıldan beri gidemediğimiz Trabzon’dan sonra, fırsatını bulursak Rize’ye de uğrayalım istiyorduk.

***

Olmadı, Rize’ye uğrayamadık, Zil Kalesi’ni çok istememize rağmen göremedik.

***

Size samimi bir itirafta bulunayım istiyorum:

“Keşke oralara gitmez, kafamı kumdan çıkartmaz olsaydım!”

***

Trabzon’u gördüm, tek kelimeyle “şaştım!”

***

Bir şehir, birkaç yıl içinde bu kadar mı değişir, bu kadar mı gelişir, bu kadar mı hareket kazanır?

Öyle olmuş ama.

Trabzon gelişmiş, Trabzon değişmiş, Trabzon almış başını, gitmiş!

***

Sovyetler’in dağılmasından sonra, Rus akınına uğrayan Trabzon, şimdi de resmen Araplaşmış!

***

Araplar’ın özellikle Uzungöl’e akın ettiğini biliyordum.

Artık Uzungöl çok dar gelmiş olmalı ki, taşmış, isan seli, Trabzon’a kadar varmış!

***

Trabzon’un meydanı oldum olası hoşuma gitmiştir.

İşte o meydanın lime lime Arap dolu olduğunu görünce, gözlerime inanamadım.

***

Çay bahçelerinde yer bulmak çok zor.

İnsanlar merdiven basamaklarına, duvar üstlerine tünemiş!

Boş bank bulan, kendini şanslı sayıyor.

***

Bir bardak çay 2 lira, soda 3 lira filan.

“Bardak” dediysek, bizim Erzurum’un kahvelerinde, çay ocaklarında kullanılan iri bardaklar sakın akla gelmesin.

***

Deyin ki, üç, en çok dört yudumda biten bir bardak çay…

Doğal olarak doyurmuyor sizi.

***

Az ileride, “beton” helvacıda, dondurmanın külahı 4-6 TL arasında değişiyor.

Hani hesaplasanız, kilosu 120 TL. eder gibi.

Herkes kuyrukta!

***

Lokantalar, masaları dışarıya taşırmışlar.

Neredeyse hepsi dolu.

***

Pide yiyelim istedik, yarım saate ancak geldi.

Müşteri çok, sıra var yani.

İki Trabzon peynirlisi, bir kola, bir ayran 33,5 TL.

Afiyet olsun!

***

Hem yaya, hem araç trafiği inanılmaz yoğun.

Trabzon’un “en kötü” yanı, minibüsleri.

Sorun giderek büyüyor, çözülecek gibi de gözükmüyor.

***

Dönüşte Rize’yi düşünmüştük, olmadı.

Ovit üzerinden İspir’e geldik.

***

Trabzon’dan ayrılırken yağmur vardı.

Trafik anormal yoğundu.

Adım adım ilerledik, Yomra’ya belki yarım saatte ancak varabildik.

***

Ovit’e vurduk, tek tük araç.

İspir’den sonra o da yok!

***

Birkaç günün yoğun Karadeniz gezisinin ardından Erzurum bize inanılmaz “yavan” geldi.

***

Gelir gelmez, şehir haberlerine göz attım!

***

Büyükşehir ESKİ Genel Müdürlüğü, bilmem ne projesi ile, bilmem kaç belediye arasından ikinci gelmiş.

Gülümsedim, “helal olsun” dedim Büyükşehir’e, helal olsun ESKİ’ye!

***

Ne de güzel bulmuşlar bizi “kandırmanın” yolunu.

***

Neymiş efendim; ESKİ, ikinci gelmiş, Büyükşehir birinci olmuş, takdir görmüş, belge almış filan.

Nasıl olsa “menzil” konusunda beceriksiziz.

Ne kadar atıyorlarsa, o kadar gidiyor!

***

Trabzon’a ilk olarak 1985 yılında, Milliyet Gazetesi Büro Şefi olarak, bir toplantı için gitmiştim.

“Köy” gibi gelmişti Trabzon bana, çok şaşırmış, “Bu mu Trabzon” demiş, dudak bükmüş, Erzurumlu olarak memleketimle gururlanmıştım.

***

Şimdi ise “Erzurum köy gibi geldi bana!”

***

Ekonomisini, umudunu, geleceğini üniversite öğrencilerinin harçlıkları ile şekillendirmeye çalışan…

İnsanı aç, esnafı bitkin, köylüsü çaresiz, STK’ları sessiz bir şehir.

Megakent’ten, megaköy’e yuvarlanış!

***

Oysa bu şehir, sahip olduğu tarihi yapıları, eserleri, camileri, doğal güzellikleri, dağları, ovaları, nehirleri, şelaleleri ile bir derya!

Karadeniz ne ki yanında!

Tabi anlayana.

***

Bu karmaşık duygularla memlekete Ilıca’dan bakarken;

İçim sızladı, “Canım çıha Erzurum” dedim, canım çıha.

Seni bu hale düşürenler utansın!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.