ERZURUM BÖYLESİ ÖNEMLİ FIRSATI BU DEFA KAÇIRTMASIN
Tekin İlter…
Teknik Öğretmen!
Sanat Okulu’nun 1970’li yıllarında Torna Tesviye Bölümü’nün Atölye Şefi.
Sert, disiplinli, otoriter ve zeki.
Aynı zamanda hem çok çalışkan ve hem de üretken.
*
Benim de atölye hocamın olmasını çok isterdim.
Ancak ikinci sınıfa geçtiğimde ne yazık ki, bir başka diyara göçtü Tekin Hoca, bu nedenle öğrencisi olamadım.
*
Erzurum’da kaç kişi Tekin İlter Hoca’yı hatırlar, bilemem.
İki, belki en çok üç kişi!
O da bu yazıyı okurlarsa şayet.
*
Kongre Caddesi’ndeki Sanat Okulu’nun gerçek anlamda meslek eğitimi verdiği 1970’li yılların ortalarında Tekin İlter Hoca, öğrencileri ile birlikte vargel tezgahı ve benzer iş makinaları yapmış, günümüzde bile yurtdışından da ithal edilen o makinalar Erzurum’da sergilenmişti.
Yapılanlar, Erzurum adına, Sanat Okulu adına göğüs kabartan işlerdi.
*
Tekin Hoca ve öğrencileri, (O öğrencilerinden birisi, aynı zamanda hem okul arkadaşım ve hem de dostum olan Prof. Dr. İsak Kotcioğlu, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde görevini sürdürmektedir. Kendisine sağlık ve başarı diliyorum.) çok öncelerden, hiçbir siyasi kazanç, çıkar, rant ve takdir beklemeksizin sanayileşme yolunda ilk sayılabilecek önemli bir adımı birlikte atmışlardı.
Şayet o günün siyasetçileri ve yerel yöneticileri ile görev yapan valileri akılcı hareket edebilse, Tekin İlter Hoca ve arkadaşlarına imkân sağlasalarmış, bugün Erzurum adından sıkça söz edilen bir sanayi şehri rahatlıkla olabilirmiş.
Doğan fırsat ne yazık ki, değerlendirilememiş ve kaçan balık büyük olmuş.
*
Geçtiğimiz hafta Halk TV Yapımcısı Serhan Asker, Görkemli Hatıralar Programı’nı Şenkaya’dan yayınlamış, o programda Erzurum’un tarihi yerlerinden görüntüler de ekrana getirmişti.
Gerek Şenkaya’nın ve gerekse Erzurum’un tanıtımı adına güzel olan programda, Şenkaya doğumlu önemli bir isim, hocaların hocası olarak da anılan Prof. Dr. Durkaya Ören‘e yer verilmemesini eksiklik olarak gördüğümü ve hoş karşılamadığımı bir izleyici olarak belirtmeden geçemeyeceğim.
O görüntüler içinde yer alan, kubbelerinden otların çıktığı Üç Kümbetler’in hoş olmayan halleri dikkatli izleyicilerin içini burkmuş, sosyal medyada eleştiri konusu olmuştu.
*
Sıkı durun!
O kubbeler, geçtiğimiz aylarda Erzurum’da; bir avuç idealist kamu görevlisinin baş başa vererek yaptıkları, son teknoloji ürünü laser tabanca marifetiyle temizlendi.
Evet, yanlış okumadınız…
Erzurum’da küçük bir grup insan, fiyatı binlerce Euro ya da Dolar ile ifade edilen son teknoloji ürünü bir cihazı birlikte yapmış olmanın bugün haklı gururunu yaşıyorlar.
*
Bence Erzurum, 50 yıl sonra bir ikinci Tekin İlter‘i bulmuş durumda.
*
Size Lokman Kemaloğlu‘ndan bahsetmek istiyorum.
*
Kendisi Kültür Bakanlığı’na bağlı Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvar Müdürü, Erzurumlu, içimizden biri.
*
Bölgedeki 8 ilden sorumlu kurumda 8’i teknik olmak üzere toplamda topu topu 14 personel görev yapıyor ki, o 14 personelden ikisi de yardımcı eleman pozisyonunda.
*
Atatürk Üniversitesi ile de işbirliği halinde olan ERK Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nün asli görevi, yılların ötesinden günümüze ulaşan deforme olmuş, oksitlenmiş, çürümeye yüz tutmuş paha biçilemez eserleri, orijinal hallerini bozmadan temizlemek ve onarmak.
Bu alanda yaptıkları işleri gördüğünde, insanın takdir duyguları yetersiz kalıyor.
*
Yeni yapılan Erzurum Müzesi’nin içinde bir yerlerde, reklama kaçmadan, “biz şunları şunları yaptık” demeden hizmet veren ekibin, asli görevlerinin dışında işlere de el atmaları, her türlü takdirin ötesinde bir durum arz ediyor.
*
Bir itirafta bulunayım:
Yaptıkları değerli iş ve ürettikleri cihazlarla beni hem bir gazeteci ve hem de bir Erzurumlu olarak inanılmaz derecede heyecanlandıran ERK Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nün çalışmalarını erzurumdanhaberler imzasıyla haber yapalım istedik.
Bunun için bakanlıktan izin alınması gerekiyormuş.
Yaptığımız yazışmalar sonrasında istediğimiz izini aldık ve kuruma giderek çekim yaptık.
*
Buraya kadar her şey normal.
Amacımız, elde edilen başarılı çalışmaları görüntülü olarak kamuoyuna yansıtmaktı.
Ne yazık ki, çektiğimiz görüntüler, bilgisayar ortamında yanlışlık sonucu silindi.
Burası da hiç hesapta olmayan bir anormallikti.
Ancak çok üzüldüm diyemem, çünkü telafisi mümkün olan bir kayıptı bizimki.
*
Çekimlerimiz sırasında bize her türlü kolaylığı gösteren, güler yüz ve samimi davranışları ile gönlümüzde ayrı bir yer edinen; kendilerini çoraklaşan topraklarımızı bereketlendiren birkaç üretken insandan birisi olarak görmeye başladığım Kurum Müdürü Lokman Kemaloğlu ve ekibinden önce özür diliyor, ardından da gösterdikleri yakın ilgiye şahsım ve okurlarım adına şükranlarımı sunuyorum.
*
Çekim iznimizin baki olduğu inancındayım.
En yakın zamanda; sizi de en az benim kadar heyecanlandıracağına inandığım ekibin o muhteşem çalışmalarını yeniden görüntüleyerek gündeme getireceğimizi umut ediyorum.