Dolar 32,4886
Euro 34,9477
Altın 2.439,30
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 23°C
Az Bulutlu
Erzurum
23°C
Az Bulutlu
Cum 21°C
Cts 22°C
Paz 21°C
Pts 20°C

ERZURUM CAN’DIR, ERZURUM ANA KUCAĞIDIR!

ERZURUM CAN’DIR, ERZURUM ANA KUCAĞIDIR!
18 Nisan 2019 12:46 | Son Güncellenme: 18 Nisan 2019 12:47

ATATÜRK Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Can Pelikoğlu’nun, öncelikli olarak, kısa bir süre önce piyasaya çıkan türkü CD’sini konuşmak amacıyla dayandık kapısına, konuştuk da. Ama bu sohbetten sadece türkü, sadece müzik çalışmaları değil, “Ben Erzurumluyum” diyen, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan herkese “ders” niteliğinde söylemler çıktı.

Mehmet Can Pelikoğlu’nu yıllar öncesinden, özellikle de rahmetli Nail Ağabeyi’nin Hemşin’inden tanırım. Oradan başlayan tanışıklığımız, sonraki süreçte dostluğa dönüştü ve bugünlere kadar geldi. Arada yaşanan kısa süreli kopukluğu saymazsak eğer, Mehmet Hoca’nın “25 yıldır buradayım, bir aksilik olmazsa son nefese kadar da burada olacağız” dediği Erzurum hayatının önemli bölümüne tanık olmuş bir gazeteci olarak, hem “hocam nasılsın” diyerek hal, hatır soralım, hem de neler yaptığını öğrenelim istedik.

İnsanın, albümü eline aldığında, hele de “Mehmet Can Pelikoğlu, Candan” isimlerini gördüğünde, aklına ister istemez, “Mehmet Hoca’nın ikinci ismi, CD’ye ad olarak konmuş” düşüncesi geliyor. Mehmet Hoca, Can isminin, çalışmaya ad olarak konulmasında etkisini inkâr etmiyor, ama asıl ilhamın nereden geldiğini şu sözlerle anlatıyor:

ÖĞRENCİLERİM TEŞVİK ETTİ

“-İMERA diye bir müzik grubumuz var. Ağırlıklı olarak Karadeniz türküleri söyleyen bir grup. Bunlar bizim öğrencilerimizdi, mezun oldular. Üç arkadaş kafa kafaya verdi ve İstanbul’da grup kurdular. Şimdi çok iyi bir yerdeler, stüdyoları var, düzenli konserler veriyorlar. Bir ara Erzurum’a gelmişlerdi, bizi de ziyaret ettiler. ‘Hocam, sizden çok şey öğrendik, sesinizi unutamadık. Öğrettiğiniz türküleri her konserde söylüyoruz. Uygun görürseniz, bir kalıcı albüm yapalım’ dedi, bana da cesaret verdiler. Benim de gençliğimden beri hayalim olan bir şeydi ama şartlar el vermemişti. Sonunda yola çıktık. Albüme isim koyma işini çocuklar bize bıraktı. ‘Can’dan’ olsun dedim. Arkadaşlardan birisi merak edip, sordu.

Temel nedenini, ’25 yıl önce bu şehre, yani Erzurum’a geldiğimde, hayatımın 20 küsur yılını Trabzon’da yaşamıştım. Sonraları Zonguldak’ta görev yaptım, İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya gittim, oralarda bulundum. Bu şehirde, hiçbir yerde duymadığım güzellikte bir ifadenin sıklıkla kullanıldığına tanık oldum, insanlar, ağızlarını şöyle doldura doldura caaan diye hitap ettiğini gördüm. Ne kadar sinirli olursanız olun, birine ne kadar kin ve öfke duyuyorsanız duyun, caaan dendiğinde, sizin tüm olumsuzluklarınızı alıp, götürüyor. O ifade hiç içimden çıkmadı. Sonraları ben de sıklıkla kullanmaya başladım. Şimdi anam da telefonda bana can diye hitap ediyor’ diye açıkladım. Bu albümü yapmamın sebebi Erzurum. İmkânı bana sağlayan şehir, burası ve Atatürk Üniversitesi. Can’ın kalıcı olmasını bu nedenle istedim. ismimizin Can olmasının da etkisi var elbet.”

ERZURUM’A 25 YIL ÖNCE GELDİM

Türk halk müziğinin içinde yetiştiğini, 1994 yılının temmuz ayında, Atatürk Üniversitesi’nde sınavlara girmek için Erzurum’a geldiğini hatırlatan Pelikoğlu Hoca, her Erzurumlu’ya gururlandıracak değerlendirmesine şu sözlerle devam etti:

“- Yaklaşık 25 yıla yakın bir süredir Erzurum’dayım, hep burda oldum. Tabi Erzurum’u ayrı anlatmak lazım. Allah bir mani keder vermezse, son nefesimize kadar da burada olacağız. Buraya gelirken, Erzurumu bu kadar çok sevebileceğimiz düşünmüyordum. Dışarıda arkadaşlarım Erzurumu anlat derler. Tek bir cümle ile anlatırım. ANA KUCAĞI GİBİ BİR MEMLEKET! Her şeyi hem de ile. Trabzonlu olmama rağmen, kendi doğduğum mahallemi, sokakları çok sevmeme rağmen ve her fırsatta da gitmeme rağmen, 2, 3 gün sonra dönüp Erzurum’a gelmek istiyorum. Ankara’ya, İstanbul’a bazen gidiyoruz, birkaç gün sonra evime dönmeliyim diyorum, özellikle aracımla gitmişsem, Aşkale Çimento Fabrikası’nın bacasını  gördüğümde, Erzurum’a geldim diyor mutluluk duyuyorum.”

HAYALİNİ KURDUĞUM BİR DÜŞÜNCEM VAR

Erzurumlu olan öğrencileri ile derslerde sohbet ettiklerinde, kendisine Erzurum’u sorduklarına dikkati çeken Doç. Dr. Mehmet Can Palikoğlu, şunları kaydetti:

“- Kendilerine Erzurum’u anlatırım. ‘Biz bunları bilmiyorduk’ derler.  Derim ki, SİZ ERZURUM’UN KIYMETİNİ BİLMİYORSUNUZ.  Uzun zamandan beri hayalini kurduğum bir düşüncemi sizlerle paylaşmak isterim. Atatürk Üniversitesi Türk Dünyası Müzik Topluluğu kurulsa, inanın biz Erzurum’da onların topluluğunun konserini yılda belki bir defa izleme şansı ya buluruz, ya bulamayız. O topluluk Mısır’dan Kırgızistan’a, Yemen’den Bosna’ya ve belki Amerika’ya, Rusya’ya varıncaya kadar tüm ilkelerde konser vermesi için kapışılır. Bu topluluk Erzurum’da olmalı, bu şehirde yaşamalı, çok da profesyonel olmalı. Hepsine kadro verilmeli, barınma imkanı sağlanmalı. Artık bir araştırma merkezi adı altında mı, yoksa bir başka isim altında mı faaliyet gösterir. Bunlar ince ayrıntı. Önce büyüklerin karar vermesi gerekir. Atatürk Üniversitesi’nin her şeyi müsait, böyle bir topluluğu kurabilecek gücü de vardır, imkanı da. Aslında aklımdan geçen bir başka proje daha var. Olması gereken bir senfoni orkestrasıdır. Ama oda orkestrası da olur. Bir yanda Türk dünyası müzik topluluğu, bir yanda oda orkestrası, Erzurum’dan dünyaya, bir Doğu’ya, bir Batı’ya açılan iki önemli pencere demek olur ve böyle projelerle birlikte Atatürk Üniversitesi, dünyada parmakla gösterilen bir üniversite halini alır.” Fotoğraf: Furkan Akkök

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.