ERZURUM’DA SANDIKTAN NE ÇIKTI?

HAFTALARDAN beri süregelen “stresli seçim maratonu”, 31 Mart akşamı itibarı ile son buldu ve çoğu insan rahat bir nefes aldı.

***

Ülke genelinde alınan, kesin olmayan sonuçlara göre, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, çoğu büyükşehirde yönetim el değiştirdi.

***

Erzurum’da görünürde değişen bir şey yok. Mehmet Sekmen, “favori” olduğu seçimi, herhangi bir sürprize meydan vermeden ve zorlanmadan kazandı.

Palandöken ve Yakutiye’de “yeni” isimlerle yola çıkan Ak Parti, bu ilçelerde ve Aziziye’de yine kazanan taraf oldu.

***

Sonuçlara bakıldığında, 2014 ile 2019 seçimlerinde elde edilen sonuçlar, bir fikir veriyor insana.

Bir karşılaştırma yapmak gerekirse mesela…

2014 seçimlerinde kayıtlı 483 bin seçmenin 415 bini sandığa gitmiş. Katılım yüzde 86.

Bu seçimde 498 bin seçmenden 405 bini oy kullanmış. Katılım deyin ki, yüzde 81.

Arada 5 puanlık bir fark var.

***

31 Mart günü Erzurum’da sandığa gitmeyenlerin oranı yaklaşık yüzde 19, karşılığı da 91 bin kişi.

2 bin 284 sandıkta kullanılan 405 bin oyun yaklaşık 21 bini de geçersiz sayılmış.

***

2014 seçimlerinde Ak parti Adayı Mehmet Sekmen 236, MHP Adayı Prof. Dr. Kamil Aydın ise 116 bin oy almış. Günümüzde “Cumhur İttifakı” adı altında güçbirliğine giden Ak Parti ve MHP adaylarının o günkü oy toplamı 352 bini bulmuş.

***

Bu seçimde Cumhur İttifakı’nın adayı Mehmet Sekmen’in topladığı oy, kesin olmayan sonuçlara göre 241 binde kalmış. Arada 111 binlik koca bir fark söz konusu.

***

Bu farkın çok büyük bölümü bu seçimde İYİ Parti’ye, dolayısıyla Mahmut Uykusuz’a gitmiş.

***

Her ne kadar seçime “ortak” girmeseler de, Millet İttifakı’nı oluşturan İYİ Parti, CHP ve Saadet Partisi adaylarının toplam oyu, bu seçimde 116 bine ulaşmış.

Bunun karşılığı, eğer Millet İttifakı devam ederse, muhtemel bir seçimde “iki milletvekili” demektir.

***

İYİ Parti Adayı Mahmut Uykusuz ile Ak Parti Adayı Mehmet Sekmen’in pazar günü topladıkları oyları arasında 143 binlik bir fark var.

CHP ve Saadet Partisi’nin topladığı 18 bin oy düşüldüğünde, fark 125 bine kadar geriliyor.

Bu, kapatılması çok mümkün olmayan, ama “imkansız” da görülmeyen bir fark gibi geliyor insana.

***

Ancak, bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmekte yarar var…

Erzurum’da İYİ Parti bu haliyle; yani çok zayıf teşkilatları ve rotası belirsiz, hedefi olmayan politikalarıyla, ne böyle bir farkı kapatabilir, ne de bir başka yerel seçimde başarılı olur!

***

31 Mart’ta seçime katılım oranının Erzurum’da yüzde 19’lara kadar gerilemesinin tanımı, bana göre, “hiç birinize oy vermek istemiyor, dolayısıyla sandığa gitmiyoruz” şeklinde olmuştur.

***

Toplamda 91 bin seçmen, 31 Mart günü sandığa gitmemiş. Bu sayı, neredeyse İYİ Parti’nin topladığı oylara eşit gibi.

***

İYİ Parti ve adayları, propoganda ve tanıtım döneminde, arayış içinde olan seçmene güven telkin edememiş, çekim gücü oluşturamamış, dolayısıyla böyle önemli bir “kararsız” kesimin desteğinden mahrum kalmışlardır.

***

Aday tespitinde yapılan yanlışlarla başlayan, propoganda döneminde, “ekip ruhu”andan yoksun “sıradan ve bireysel” çalışmaları “marifet” sayan, stratejilerini iyi belirleyemeyen, şehrin ve insanının sorun ve sıkıntılarını giderecek politikalar üretemeyen, seçmene yeni hedefler gösteremeyen, rakiplerini sürekli kötülemeyi ve eleştirmeyi yeterli gören İYİ Parti adayları, özellikle de Mahmut Uykusuz, Mehmet Sekmen ve ekibi adına “kolay yutulur” bir lokma haline gelmiştir.

***

Aynı eleştiriyi, “küçük dağları ben yarattım” havasında olan, çalışıyor“muş” gibi yapan Canan Uçar’a, her taşı kaldırdığınızda altından çıkan ve yenilgiyi alışkanlık haline getiren Murat Resuloğlu’na ve de tanınma noktasında sorun yaşayan Alper Eminoğlu’na getirmek de haksızlık olmaz.

***

Naci Cinisli’den vekili, İbrahim Dumlu’dan il başkanı, Mahmut Uykusuz’dan büyükşehir adayı, Canan Uçar, Murat Resuloğlu ve Alper Eminoğlu’ndan ilçe başkan adayı olan, ekip ruhundan çok uzak bir görüntü veren, böylesi bir topluluk, büyükşehir seçiminde 100 bine yakın oy almışsa, bu başarı(!), saydığım isimlerin çok popüler ve yetenekli oluşlarından değildir.

***

100 bin oyun önemli bölümü “tepki” oyudur.

Yani demem o ki, kimse marifeti kendinde görmesin.

***

Seçim öncesinde herkes mevcut rakamların farkındaydı.

İYİ Parti, Millet ittifakı altında girdiği seçimde 35 bin kadar oy almıştı.

Mehmet Sekmen’in oyu ise 236 bin kadardı ve arada neredeyse 200 binlik bir fark sözkonusuydu.

Seçime girecek İYİ Parti adayının, rakibinden en az 100 bin oy çalması gerekiyordu ki, seçimi kazansın.

***

Mahmut Uykusuz, bu gücü ve beceriyi kendinde görmüş olmalıydı ki, aday olmuştu.

Eğer bir macera arayışı sözkonusuydu ise…

Uykusuz, ne Erzurum’un ve ne de insanının macera arayışı içinde olmadığını bilmeli, ona göre hareket etmeli, gerekirse aday olmamalı, yola çıkmamalıydı.

***

Seçim bitmiş, mevcut yönetim yola devam noktasında 5 yıllığına Erzurum seçmeninden yine ruhsat almıştır.

***

Umarım Mehmet Sekmen, Erzurum’un sorunlarını giderme, insanının taleplerini yerine getirme ve toplumun beklentilerine cevap verme adına çok daha gerçekçi politikalar üreterek, herkesi kucaklayan, kapılarını her görüşten insana açan bir anlayışla hareket ederek hizmet üretir.

***

1 Nisan’dan itibaren ülke genelinde başlayan yeni dönem, Ak Partili yöneticilerin, böyle bir anlayışla hareket etmeleri gerektiğini kendilerine göstermiştir.

***

Seçimlerden önce inanılmaz bir tempoyla koşturan, il il, ilçe ilçe dolaşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, son balkon konuşmasında verdiği “yalın” görüntü, “benim aslında hiç birinize ihtiyacım yok, kendinize gelin” sözünün bir fotoğrafı ve mesajı gibi geldi herkese.

***

Kendini dev aynasında gören ve vazgeçilmez zanneden her Ak Partili, sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gölgesinin enselerinde olduğunu anlamıştır.

Kerameti kendinden menkul Ak Partililer’e duyurulur.