ERZURUM’UN İNCİ GERDANLIĞI

“YENİ Nesil Üniversite” kavramı adı altında yenileme ve yenilenme çalışmalarını sürdüren Atatürk Üniversitesi’nde yapılan yeni fakülte binaları göz kamaştırıyor. Örneğin “Tek başına bir üniversite” olabilecek donanıma ve büyüklüğü sahip, görkemli haliyle göz kamaştıran Edebiyat Fakültesi binası, bir “inci gerdanlık” gibi Atatürk Üniversitesi Kampüsü’nü süslerken, bacasız fabrikayı andıran, içine uçakların rahatlıkla sığabileceği büyüklükteki hangarlara sahip atölye binaları, görenleri resmen sarsıyor.

Bu yıl 63’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan Atatürk Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı öncülüğünde; hem Erzurum’a ve hem de bölgeye olan katkısını, giderek artan bir tempoyla sürdürüyor.

UÇAK HANGARI GİBİ

Atatürk Üniversitesi’nin, ihtiyaca cevap vermekten çok uzak bir görüntü arzeden, dolayısıyla çağın gereklerine uygun hale getirilen fakülteleri (Edebiyat, İletişim ve Turizm) ile ve uçak hangarlarını andıran büyüklükteki atölye binalarını, Kurumsal İletişim Direktörlüğü Medya İlişkileri Birimi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Korkut’un mihmandarlığında, gazeteciler olarak Kadir Sabuncuoğlu ve Mahmut Akdağ ile birlikte dolaştık.

Atatürk Üniversitesi’nin “ilk” fakültelerinden, kampüsün merkezinde yer alan, her haliyle yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyan ve tel tel dökülen Edebiyat Fakültesi’ni, kampüsün Batı yakasında yeni yerinde, muhteşem haliyle gördük ve görüntüledik.

AKGÜN İNŞAATIN BÜYÜK BAŞARISI

Toplamda 42 bin 300 metrekare kapalı alana sahip, “Doğu Anadolu’nun en büyük eğitim binası” olma özelliğini üzerinde taşıyan, en az 10 bin öğrenci kapasiteli Edebiyat Fakültesi’nin yapımını, Erzurumlu Akgün İnşaat’ın yapıp, üstelik teslim tarihinden 4 ay önce de tamamlamış olduğunu öğrenmemiz, memleket adına duyduğumuz gururu katmerleştirdi.

Daha bir iki yıl öncesine kadar Veteriner Fakültesi’nin parçası olan, yapılan yeni eklenti ve düzenlemelerle “İletişim”e dönüştürülen bina, gazeteciler olarak bizleri  hem etkiledi, hem imrendirdi.

DERS DİNLEDİK

Atatürk Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Doç. Dr. Besim Yıldırım’ın ders anlattığı sınıfta kısa bir mola verdik, öğrencilerle birkaç dakikalığına da olsa sohbet ettik.

Bu yıl üniversiteli olmanın heyecan ve mutluluğunu duyan birinci sınıf öğrencileri, şanslıydılar.

Çünkü ülke genelinde eğitim gören binlerce iletişimciye oranla, son derece nezih ve rahat bir ortamda eğitime başlamışlardı. Bir öğrenci açısından daha bundan güzel ne olabilirdi ki!

Gördüğümüzde “demek ki, istenince oluyormuş” dedirten yatırımlar ve yükselen yeni fakülte binaları, Atatürk Üniversitesi’nin Erzurum açısından ne kadar büyük bir şans ve nimet olduğunu bir kez daha hissettirdi bizlere.

ERZURUM’UN LOKOMOTİFİ

Atatürk Üniversitesi, bölgesine ışık saçan, kimileri tarafından “üniversite kuran üniversite”, kimileri tarafından “Doğu’nun Oxford’u” olarak adlandırılan bir bilim yuvası. Bünyesinde 100 bine yakın öğrenci barındırıyor. Bu potansiyeli ile üniversite, aynı zamanda kent ekonomisinin lokomotifi olma özelliğini, belki de farkında olmadan üzerinde taşıyor.

Çoğu insan, sadece Erzurum’un, ya da bölgenin değil, ülkenin “en önemli” yüksek eğitim kurumlarının başında gelen Atatürk Üniversitesi için, “Eğer Atatürk Üniversitesi’ne sahip olmasaydı, Erzurum, küçük, sönük ve hantal bir Anadolu şehri olarak kalırdı. O eğitim kurumu sayesinde Erzurum bölgesinin merkezi kenti haline dönüşmüştür” yorumlarını sıklıkla yapıyor.

Bayburt’tan Ardahan’a, Ağrı’dan Iğdır’a, Bingöl’den Erzincan’a varıncaya kadar hemen tüm bölge illerindeki üniversitelere, ihraç ettiği bilim insanları ile destek olan Atatürk Üniversitesi, eğitim-öğretime yaptığı katkıyı aralık vermeden, onlarca yıldan beri sürdürüyor.

Yine Atatürk Üniversitesi’nde göreve başlayan, bu üniversitenin sağladığı geniş imkanlarla kendilerini yetiştiren, sonrasında çeşitli nedenlerle başka illere ve üniversitelere yelken açan yüzlerce bilim insanı da, gittikleri üniversitelerde, görev yaptıkları yerlerde, Atatürk Üniversitesi’nde edindikleri tecrübe, bilgi ve donanımlarıyla çevrelerine ışık saçmaya devam ediyorlar.

KAMPÜS GÖZ KAMAŞTIRIYOR

Görenleri kendine hayran bırakan bir kampüse sahip olan Atatürk Üniversitesi, öğrencilerine sunduğu değişik sosyal ve kültürel hizmetler ile de adından söz ettiriyor. Ülkenin en kapsamlı ve zengin kütüphanesi, sosyal donatıları ve yurtları “marka” halini alan üniversite, sağlık alanında halka sağladığı hizmetiyle de göz dolduruyor.

Günde 8-10 bin arası hasta ve yakınının giriş-çıkış yaptığı araştırma hastanesi, dişçilik fakültesi sadece bölge insanına değil, yurdun farklı yörelerinden gelen hastalara da kaliteli sağlık hizmeti sunuyor olmanın gururunu duyuyor. erzhaber