ERZURUM’UN KALKINMASI HERKESİN İSTEĞİ

EKONOMİSİ hayvancılığın yanında turizme dayalı Erzurum’un turist yolu gözleyen esnafı çaresizlik içinde kıvranırken, yaşanan olumsuzluk ve sıkıntıların aşılması için çare üretmeye çalışan kimi esnaf da, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmeye ve sinerji üretmeye çalışıyor.

Baba mesleği Oltutaşı işlemeciliğini uzun yıllardan beri sürdüren Özmen Oltutaşı ve Gümüşçülük İşletmesi’nin sahibi Arif Özmen, o sinerjiyi, fikri, düşünceyi üretmeye çalışan insanların arasında geliyor. Çifte Minareli Medrese’nin hemen bitişiğindeki sokağın içinde yer alan küçük ve mütevazı işyerinde Oltutaşı’nı şekilden şekle sokan Arif Özmen, çıkmazdaki sektörünün düzlüğe çıkması adına da kafa yoruyor.

İşsizlikten bolca zaman bulduğu şu günlerde, el yazısı ile kaleme aldığı son derece samimi önerilerini “söylem benden, eylem sizden” diyerek, büyük umutlar beslediği Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) yönetimine gönderen Arif Özmen, düşünce ve önerilerini erzurumdanhaberler ile de paylaştı.

Erzurum’un kalkınması, esnafın da ilerlemesi noktasında ER-VAK öncülüğünde adımlar atılabileceğini ve sıkıntılardan sıyrılmanın mümkün hale gelebileceğine inandığını kaydeden Özmen, şunları söyledi:

TARİH KOKAN ŞEHRİ GÖRMEYE VAR MISINIZ?

“- Erzurum, hiç şüphesiz bulunduğu bölgenin buram buram tarih kokan bir şehri. Bu şehri tanıtmak hepimizin görevi olmalı. Ülkemizin önemli büyük metropol şehirlerinden buralara otobüs seferleri düzenlenerek insanları taşımalı, Erzurum’un güzelliklerini mutlaka gözler önüne sermeliyiz.

Erzurum’dan yıllar önce başka diyarlara göçmüş insanlarımızı, yeniden anayurtlarını, babaocaklarını görmeye çağırabilir, kendileri ile işbirliği ve güçbirliği yollarını arayabiliriz.

Dünyanın en çok turist çeken ülkeleri içinde Türkiye 6’ncı sırada. Ancak, turizmden elde edilen gelire bakıldığında ilk 10 içinde değil.

Yabancı turistlerin en çok ilgi gösterdiği illerin başında İstanbul, İzmir, Antalya gibi şehirler geliyor. oysa Erzurum’un da gezilmeye, görülmeye değer çok güzel yerleri, sahip olduğu eserleri var, ancak bilinmiyor, tanınmıyor. Mevcut varlıkların bilinebilir hale gelmesi için bir tanıtım seferberliğine acil ihtiyaç duyuluyor.

Biz esnaf olarak, Erzurum insanı olarak şehrimize turist gelsin istiyoruz, ama yerli olsun, yabanca olsun turistlerin ne beklediğini, gelen ziyaretçilerin memleketimizi nasıl bulduklarını, hangi eksikleri tespit ettiklerini bilmiyoruz. Eğer turistlerin istekleri, beklentileri bilinirse, adımlar çok daha isabetli şekilde atılabilir.”

ESNAF GÜLERYÜZLÜ OLMALIDIR

Yazdığı raporunda esnafın tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğine de işaret eden Arif Özmen, önerilerini şöyle sürdürdü:

“- Yüzü asık bir esnaftan, ürünü ne kadar kaliteli olursa olsun kimse alışveriş yapmaz, yapmak istemez. Esnafın mutlaka güleryüzlü olması, misafirperverlik göstermesi, fiyat politikasını daha makul ve insaflı belirlemesi gerekir.

Bunun için akademik çalışmalar yapmaya, kapalı kapılar ardında kafa patlatmaya gerek yoktur. Otokontrolü sağlayacak güçleri harekete geçirmekle sorun çözülebilir. Tabi esnafın da bindiği dala zarar vermemesi önemlidir.

Turizm, olumsuzluklardan çabuk etkilenen bir sektördür. ‘Bacasız fabrika’ olarak tanımlanan, Erzurum’da da bu anlamda bolca malzeme ve materyale sahip bu sektöre mutlaka destek vermeli, destek verecek güçleri de harekete geçirmeliyiz.

Erzurum’daki tarihi mekanlar 7/24 saat esasına göre çalıştırılmalı, hiç olmazsa önemli eserlerin kapısı saat 24’e kadar açık tutulmalıdır.

Erzurum’a tur’larla gelen çoğu yerli turistin, tarihi mekanların bir bölümünü gezemeden, göremeden gittiği bilinen bir vakıadır.

Erzurum’da, memleket kaygusu güden her kurumun, özellikle sivil toplum kuruluşlarının  bir araya gelerek, yeni bir ruh ve yeni bir heyecanla bir ‘Erzurum Kongresi’ toplamasının büyük bir gürültü kopartacağı kesindir.

Kaybedecek bir dakikası bile bulunmayan Erzurum’un tanıtımı için hemen harekete geçirilmeli, ilk Sultan Sekisi toplantısında turizm çeşitli yönleri ile ele alınmalı ve tartışılmalıdır.” erzhaber