Dolar 32,3212
Euro 35,0797
Altın 2.300,60
BİST 9.066,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 13°C
Az Bulutlu
Erzurum
13°C
Az Bulutlu
Cum 13°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 17°C

HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİ NE KADAR BİLİYORUZ?

STRESİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİNİ BİLMEYEN YOK. MEĞER STRES SADECE İNSANLARI DEĞİL, BAŞTA KÜÇÜK VE BÜYÜKBAŞ HAYVANLAR OLMAK ÜZERE TÜM CANLILARI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYORMU.

HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİ NE KADAR BİLİYORUZ?
13 Ocak 2023 16:51

STRESİN insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini hepimiz biliyoruz.

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre stres “ruhsal gerilim” demek.

Yine, “ameliyat şoku, travma, soğuk, heyecan” gibi etkenlerin organizmada, iç organlarda ve metabolizmada oluşturduğu bozuklukların tümüne “stres” denildiği de TDK tarafından ifade ediliyor.

Çoğu kişi, stresin sadece insanlara özgü bir olumsuz durum olduğunu zanneder.

Oysa stres sadece insanları değil, tüm canlıları olumsuz şekilde etkileyen bir durumdur.

Stresin küçük ve büyükbaş hayvanlar üzerinde ne derece etkili olduğunu; Çin’de yaşanmış bir olayı sizlere aktararak anlatmak istiyorum!

KOYUNLAR 12 GÜN BOYUNCA HİÇ DURMADI!

Çin’de yayın yapan People’s Daily’in haberine göre; Çin’in İç Moğolistan Bölgesi’nde bir koyun sürüsünün 12 gün boyunca durmaksızın bir daire içinde yürürken görüntülenmesi, dünyanın dört bir yanında büyük merak uyandırdı.

İç Moğolistan’da 34 ağıla sahip bir çiftlik sahibi, bu ağıllardan “sadece birinde” barınan koyunlarının 288 saat boyunca durmaksızın döndüğüne tanık oldu.

(Bu arada Türkiye’de koyun sayısı azalırken, Çin’de sadece bir çiftlikte binlerce koyunu varlığı bizi biraz düşündürmelidir.)

*

Acaba koyunlar neden bu kadar uzun süre dönmüşlerdi?

Herkesin merak ettiği soru buydu.

*

Koyunların, sürüdeki diğer koyunların davranışlarını taklit ettiği bilinen bir gerçek.

Bazı bilim insanlarına göre, koyunların bu haraketi dışarıdan gelebilecek saldırılardan korunmak amacıyla yapılmış, içgüdüsel sosyal bir davranış halidir.

*

Ancak Çin’de rastlanılan ve günler süren senkronize hareketler, hiç de alışık olunmayan, görülmemiş bir durumdur.

Bazı bilim insanları, sürüdeki bir koyunun dönme hareketinin bir bakteri sayesinde olduğunu, diğerlerinin de onu takip ettiğini belirtmiş.

Çin basınında yer alan habere göre, söz konusu ağılda yapılan kontrollerde koyunlarda bir bakteri türüne ve benzeri hastalıklara rastlanmamış.

*

Koyunların sağlık kontrollerinin temiz çıkması, olayı daha da gizemli hale getirdi.

*

İngiltere’nin Hartpury Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Matt  Bell, 12 gün boyunca hiç durmaksızın dönen hayvanların davranışlarını, koyunların uzun süre kapalı ağılda kalmış olmalarının getirdiği hayal kırıklığı ve hareket alanının kısıtlığı nedeniyle oluşan “stres” sonucu yaşandığına dikkat çekmiş.

*

Stresin, koyunları biri birinin benzeri daireler çizerek basmakalıp davranışlara ittiğini söylemek mümkün.

Olayın çözümü için çalışmalar sürüyor.

*

Hayvan davranışlarına bakıldığında; davranışların içgüdüsel ve öğrenme arasında bir etkileşimden meydana geldiğini söylemek mümkündür.

*

Bütün bu gerçekler dışında, çiftlik hayvanlarının yetiştirildikleri ortama göre davranışlarının değişim gösterdiği de bilinmektedir.

Hayvanların havasız ortamlarda kalması, onların streslerinin artmasına yol açtığı bilinmektedir.

Bu stres, çiftlik hayvanlarının davranışının yanında et, süt ve yumurta kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Nitekim köy yumurtası ve köy tavuğunun lezzeti bilinmekte ve tüketiciler tarafından aranmaktadır.

Çünkü o hayvanlar serbest ortamlarda yetiştiriliyor.

Sebebi budur.

*

Bütün bunlar; etinden, sütünden ve yumurtasından yararlandığımız çiftlik hayvanlarının refahına büyük önem verilmesi gerektiğini gösteriyor.

*

Daha kaliteli ve lezzetli et, süt ve yumurta tüketmemiz için hayvanları strese yol açmadan yetiştirmeliyiz.

Çiftlik hayvanlarının barındırılması ve beslenmesi konusunda önemli adımlar atılmalıdır.

Bunun için alışagelmiş hayvan yetiştiriciliğinde, yetersiz havalandırılan kapalı ahırlara, bağlamalı sisteme, kalitesiz yemlerle beslemeye, beton zeminlere, yaş ve kirli ortamlara, kafes tavukçuluğuna son verilmelidir.

Hayvanlar zamanlarının çoğunluğunu geçireceği ortamlar, kötü kokulu yapılar olmamalıdır.

Hayvanların doğaları gereği bulunmaları gereken ortamlar; açık alanlar, meralar ve otlaklar olmalıdır.

Bu alanların ne yazık ki, ise gün geçtikçe azaldığını üzüntüyle izliyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.