Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 16°C
Az Bulutlu
Erzurum
16°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 22°C
Çar 24°C

İLETİŞİM SINIFTA KALDI

İLETİŞİM SINIFTA KALDI
5 Mart 2018 19:24

AYDIN Doğan Vakfı (ADV) tarafından nitelikli medya çalışanı yetişmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen 29. Genç İletişimciler Yarışması’nda dereceye giren öğrenciler törenle ödüllerini aldı.

Geleneksel hale getirilen yarışma Haber-Haber Araştırma, Röportaj, Mizanpaj, Spor, Fotoğraf, TV Haberi, Belgesel, Kısa Film, Radyo Haber Spikerliği, Radyo Programcılığı, Reklam Film Senaryosu, Basın Reklamı, İnternet Reklamı, Reklam Kampanyası Büyük Ödülü, İnternet Sitesi, Blog, İnternet Medya Sitesi, Ürün- Hizmet Tanıtım Projesi ve Sosyal Sorumluluk Projesi dallarında düzenlendi.

Yarışmaya aralarında Atatürk Üniversitesinin de bulunduğu 42 üniversitenin iletişim fakültelerinden 1087 öğrenci 917 çalışmayla katıldı. Seçici kurullar 25 üniversiteden 102 öğrencinin 59 projesini ödüle değer gördü.

Hürriyet Gazetesinde yayınlanan bu haberi görünce listede Atatürk Üniversitesi öğrencilerinin ismini aradım.

Sonuç, üniversitemiz adına tam bir fiyasko

Çünkü sıralamada Atatürk Üniversitesinden kimsenin adı yok.

Gel de üzülme!

Sebebi ne?

Bildiğim kadarıyla 1997 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi her türlü teknolojik ve fiziki altyapıya sahip.

Radyo-TV ve Sinema, Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım olmak üzere üç bölüm halinde yapılandırılan fakültede; gazete, radyo ve TV stüdyosu, bilgisayar laboratuvarı, masaüstü yayıncılık, dijital kurgu ve yapım ünitesi ile grafik ve animasyon atölyesi bulunmakta.

Öğrencilere kuramsal bilgilerin yanı sıra uygulamalı dersler de verilmekte.

O zaman bu başarısızlık niye?

Ya bu yarışma ciddiye alınmadı, ya “yarışmalarda ödül alınmış olsa bile başarının ölçüsü sınav puanıdır” yaklaşımı ağır bastı ve bu yüzden hazırlık safhasında öğrenciler yalnız bırakıldı, ya da projelere yeterli kaynak ve gerekli ortam sağlanmadı.

Sebep ne olursa olsun, ortada bir başarısızlık var.

Sorumluluğu öğrencilerin üstüne yıkmadan

Birileri bunun açıklamasını yapmalı.

TRAFİK ZABITANIN İŞİ DEĞİL

Şehir trafiği tam anlamıyla bir rezalet.

Hayatı çekilmez hale getiren,

İnsanı canından bezdiren bir çıkmaz.

Kural tanımazlık, cehalet, çarpık kentleşme almış başını gidiyor.

Polis sahadan çekilmiş, meydan magandalara kalmış.

Hepimiz biliyoruz ki, bu iş zabıtanın işi değil.

Cezalarla, göstermelik uygulamalarla çözülecek problem hiç değil.

Bakınız kentsel dönüşüm büyük bir fırsat

Bu fırsat iyi değerlendirilmezse geçmiş ola.

Şehir planlaması yeniden yapılmalı, eğitim seferberliği başlatılmalı.

Toplu taşıma önceliğimiz olmalı.

Ne demiş Kolombiya’nın başkenti Bogota’nın belediye başkanı;

“Gelişmiş bir ülke, fakir insanların araba kullandığı değil, zenginlerin toplu taşıma kullandığı yerdir.”

Not: Bu cümleyi Habertürk Gazetesinden aldım.

ŞEKER FABRİKALARI TAMAM, CARGİLL’E DEVAM

Şeker Fabrikaları özelleştiriliyor.

14 Fabrika bugün yarın satılacak.

Aralarında Erzurum Şeker Fabrikası da var.

Günlerdir şekeri konuşup duruyoruz.

Sosyal medyada, gazetelerde, televizyonlarda hep aynı konu.

Elbette yazılmalı, konuşulmalı, çıkış yolu aranmalı

Lakin geç kalmadık mı?

Bursa’da Cargill kurulurken (Nişasta bazlı şeker üreten ABD şirketi)

Pancar ekimine kota koyulurken,

Üretim düşerken

Şeker fabrikalarının akıbeti belli değil miydi?

Şimdiye kadar bu konuda bir araya geldik mi?

Önceden bir planlama ve bir hazırlık yaptık mı?

Halbuki yıllar önce Erçimsan örneğini yaşamış ve başarmıştık.

Yumurta kapıya dayandı, aklımız başımıza geldi.

Satış kararı malumun ilamı.

Şahsen ben şaşırmadım.

Bugünlerde bir iki çatlak ses çıkar, sonra unutulur gider.

Bize de nişasta bazlı şeker yemek düşer.

Kanserden ölümler artarmış,

Şöyle olurmuş, böyle olurmuş

Kimin umurunda?

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

Sözü daha da uzatsak başımız ağıracak.

İyisi Hacı Bektaş Veli’nin dedikleri ile parantezi kapatmak;

KENDİNDE ARA

Hararet sacda değil, nardadır

Keramet tacda değil, baştadır

Her ne ararsan kendinde ara

Kudüste Mekke’de Hac’da değildir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.