Dolar 32,6005
Euro 34,8189
Altın 2.493,24
BİST 9.473,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 20°C
Az Bulutlu
Erzurum
20°C
Az Bulutlu
Cum 20°C
Cts 17°C
Paz 18°C
Pts 19°C

DEMET HANIM ÖZÜR DİLEMELİDİR

DEMET HANIM ÖZÜR DİLEMELİDİR
14 Mart 2022 20:09 | Son Güncellenme: 14 Mart 2022 21:45

KNUT Hamsun, Norveç ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından, 1920 Nobel Ödülü sahibi…

İnternet dünyasında Kunut Hamsun ile ilgili çok sayıda yazı ve değerlendirme var.

Hamsun, ikinci dünya savaşı yıllarında, Nazi taraftarlığı ve propagandası yaparak ülkesinin işgaline zemin hazırlamaya çalışır ve sonunda Norveç işgal edilir.

İşgal yıllarında çok acı dolu günler yaşanır.

Gün gelir savaş biter, ama Norveçliler’in Knut Hamsun’a karşı duydukları kırgınlık bitmez.

Devlet, Knut Hamsun’u yargılar ve cezalandırır.

Norveçliler ise, kırgın oldukları en büyük yazarlarına ne hakaret eder, ne bağırıp çağırır ve ne de intikam hissiyle saldırıya geçerler.

Peki, ne mi yaparlar?

*

Bir sabah, genç bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır.

Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere.

Derken biri daha, biri daha, biri daha…

Başkent Oslolu’lar, ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne.

Ne bir arbede yaşanır, ne de kötü bir laf edilir.

Kırgın Norveçli’ler kitapları sessizce bırakıp dağılırlar.

Kısa zamanda kitaplarından bir dağ oluşur Hamsun’un bahçesinde!

Bu zarif tepki, doksan küsur yaşındaki yazara ömrünün en acı dersini verir.

Ve Knut Hamsun,  yalnız şekilde, yaptıklarından pişman olarak, mutsuz ve utanç içinde yumar hayata gözlerini…

*

Doktor Demet Say Kömeç, Kardelen Televizyonu’nda geçtiğimiz gün Erzurumlu kadınlar ile ilgili değerlendirme yaparken, haddi aşmış, iftiranın en katmerlisini yapmış, sap ile samanı biri birine karıştırmaktan asla geri durmamış.

*

Ben doğma büyüme Erzurumlu’yum.

Bir Erzurumlu olarak insanımı sever, yaşam biçimimiz ve kültürümüzle gurur duyar, asla bir başka yer ile memleketimi kıyaslama gafletine düşmem.

Çünkü Erzurum’un karatında (elmas ölçü birimi) bir şehir göremem, hele asil ruhlu kadınını, kızını bir başka yörenin insanıyla asla kıyaslamam.

*

Demet hanım ve onun gibi düşünenler ne derlerse desin, Erzurum bir huzur şehridir.

Eskisi gibi olmasa da, dostluk ve arkadaşlık bağlarının halen daha güçlü olduğu, komşuluk ilişkilerinin sürdüğü, insanların ellerinden geldiğince biri birlerine yardım ettiği, sıkıntılı zamanlarında destek olduğu, ölümde, düğünde insani değerlerin kendini çok daha fazla gösterdiği Erzurum, sayın doktor hanımın iddiası ve ifadesine göre “zor” şehirmiş!

Demet hanımın bu sözüne katılıyorum…

Ama onun anlatmaya çalıştığı, anlatırken abarttığı, ipin ucunu kaçırttığı gibi değil!

*

Hanımefendi yalnızlıktan ve tek başına oturmaktan hoşlanıyormuş da, bunu Erzurum’da yapamıyormuş!

Kadınlar Erzurum’da özgür değilmiş de saat 22.00’den sonra dışarı çıkamıyormuş!

Doktor hanım, Ankara’da, İstanbul’da nasıl yürüyorsa, Erzurum’da da öyle yürümek istermiş filan…

*

Kimse kusura bakmasın ama bunların hepsi deli saçması!

*

Erzurum gerçekten zor bir şehir!

Karın en az 6 ay yerden kalkmadığı, yurdun birçok yöresinde bugünlerde baharın ılık günleri yaşanırken kışın tüm haşmetiyle sürdüğü, ev ve işyerlerinde sobaların, kaloriferlerin aralıksız yandığı, avuç dolusu para verilerek alınan kışlık ayakkabı ve paltoların en çok bir mevsim dayandığı, geçinebilmek için külliyetli miktar nakde ihtiyacın olduğu şehir, zor şehirdir!

*

Bir gazeteci olarak, yanlışa “yanlış”, doğruya “doğru” demekten geri durmam.

Cennette yaşamıyoruz.

Her yerin iyisi de var, kötüsü de!

Nereli olduğunu bilmediğim, çok uzun zamandan beri Erzurum’da yaşayan pek saygıdeğer hanımefendi, bu memlekette yaşamaktan rahatsızlık duyuyordu ise, bugüne kadar şehrin kahrını(!) neden çekti?

*

Bir kadın doğum uzmanı olarak, beğenmediği Erzurum kadının sırtından iyi geçinen, yıllar içinde ülkenin sayılı zenginleri arasına giren sayın Kömeçoğlu, konuk olduğu televizyon programında söyledikleriyle bir anda Erzurum’un en önemli ismi haline geldi.

*

Sosyal medyada inanılmaz eleştiri ve hakaretlere mazur kalan, kimilerinin kınadığı, kimilerinin kınamaya hazırlandığı Demet Say Kömeçoğlu’na yönelik hakaret ve küfür dolu saldırıları asla onaylamadığımı özellikle belirtmek istiyorum.

*

Yapılacak en isabetli protesto Norveç insanının Nobel ödüllü ünlü yazarları Knut Hamsun’a yaptıkları gibi olmalı, sayın hanımefendinin değerlendirmelerinden rahatsız olan her Erzurumlu, Kömeç Ailesi’ne sırtını dönmeli, semtlerinden dahi geçmemeli, onları yalnızlığa itmeli ve tepkilerini zarif şekilde göstermelidirler.

Ta ki, Erzurum insanından özür dilenene kadar!

Baksınlar ki, el mi yaman Say mı yaman?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.