KURAKLIK KITLIK DEMEK, YOKSULLUK DEMEKTİR!

ÜLKEMİZİ ve hatta bulunduğumuz geniş coğrafyayı menfi yönde etkileyen, geçmiş yıllarda medeniyetlerin yıkılmasına yol açan “en tehlikeli” olaylardan birisi olan kuraklığın boyutu giderek büyüyor.

Ülkemizde iklim değişikliği sonucu görülen kuraklık, kendisini iyice hissettirmeye başladı. Bu sorunun gelecek yıllarda da derinleşerek sürmesi öngörülmekte.

*

Tarım açısından bakıldığında, yaz kuraklığı yanında şimdi de kış kuraklığı görülmeye başlandı. Ülkemizde, özellikle de bölgemizde adeta kar kıtlığı yaşanıyor.

Neredeyse çocuklarımız kar’ı göremeyecek duruma kadar geldiler.

*

Bilindiği gibi, tahıl ekimi, yağışlara bağlı yapılmakta ve gelişimi yine yağışlarla gerçekleşmektedir.

Yaşanılan kuraklık tarımda üretim ve rekolte kaybına yol açmaktadır.

*

Diğer yandan su kaynakları da giderek azalmakta; barajlar göller ve göletler yeteri kadar dolmamaktadır. Yeraltı su rezervimi özellikle İç Anadolu’da tükenmek üzeredir.

*

Kar, bereket getiren bir yağıştır.

Kar kıtlığı, susuzluğu ve kuraklığı beraberinde getirir.

Kuraklık kıtlık demek, yoksulluk demek…

*

Ülke olarak kuraklıkla mücadele etmek zorundayız.

Alınacak önlemlerin başında kuraklığa dayanıklı ürün çeşitlerinin ıslah edilerek geliştirilmesi gerekir. Bitkilerin özellikle tahılların hem su kıtlığı nedeniyle ve hem de fizyolojik faktörlere göre çıkışları gecikmektedir.

*

Ülkemizde acilen çevresel faktörler ve iklim değişikliğine bağlı olarak ürün deseninin mutlaka değiştirilmesi gerekir. Tahıllar için rutin yapılan ıslah çalışmaları daha da geliştirilmelidir.

Bu tedbirlerle birlikte;

• Sulama göletlerinin sayısı artırılmalıdır.
• Su kullanım yönetimi değiştirilmelidir.
• Sulama sistemlerini basınçlı sistemlere dönüştürerek su kaybı azaltılmalı, etkin su kullanımını gerçekleştirilmelidir. Alınan bu ve benzer önlemer sayesinde su tasarrufu sağlanır.
• Vakit geçirilmeden kuraklığa dayanıklı alternatif bitti ekimini planlamasının yapılması gerekmektedir
• Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Konya Ovası Projeleri’nin (KOP) kapsam alanına giren bölgelerde sulama yatırımları hızlandırılmalıdır.
• Özellikle yerel yönetimler, kar ve yağmur suyu hasadı yapılması için projeler geliştirmelidir.
• Arazileri yeniden düzenleyerek ağaç dikmek, yeşil alanları artırmak, ekosistemi yeniden canlandırmak kaçınılmaz bir zorunluluktur,
• Atmosfere  salınan karbondioksiti toprağa hapsedecek, depolayacak teknolojileri geliştirilmeli ve yeraltı su barajlarının sayısını artıracak yatırımlara hız verilmelidir.