NASIL OLUR DA VİCDANLAR SIZLAMAZ

GEÇTİĞİMİZ gün, bir takipçimiz tarafından çekilen ve bize ulaştırılan, gördüğümüzde gözlerimize inanamadığım, bir yanıyla insanı üzen, öte yanıyla da kadim bir kültürü gözler önüne sermesi açısından hayranlıkla seyrettiğimiz fotoğrafları, “Asaletin izleri göçükten bile görülüyor” başlığıyla paylaştık.
BU BAŞLIĞI ATTIK
Günün en çok tıklanan, beğeni alan, duyarsızlığa öfke duyanların eleştirilerini sıraladığı habere ilişkin fotoğraf, Erzurum kültürü açısından son derece büyük, belki paha biçilmez bir hazinenin toprak altında kaldığını ve çürümeye terk edildiğini gösteriyor, gözler önüne seriyordu.
ZARAFETİN NİŞANESİ BİR MUTFAK
Zarafetin, inceliğin, gönül zenginliğinin nişanesi o güzellikleri bir kez daha görmek, belki fotoğraflarını daha yakından çekebilmek amacıyla sözü edilen viraneye bir kez daha gittik.
Ayakta kalmakta zorlanan, her gün bir parçasının yıkılıp, döküldüğü viranenin altında, bir daha yapılması mümkün olmayan, yapılsa da orijinalini asla yansıtamayacak, “kötü bir taklit” olmanın ötesinde bir anlam ifade etmeyecek , Erzurum’un kadim ev kültürünü yansıtan çok önemli, korunması ve kollanması gereken değerlerin, ahşap oymalı sütun başlıklarının, mutfağın içindeki süslemeli çeşmenin varlığına bir defa daha üzülerek tanıklık ettik.
GÖZLERE DEĞİL VİCDANLARA SUNUYORUZ
Erzurum, bir büyükşehir. Bu şehirde kurum ve kuruluş adına yok yok. Şehrin valisi var, biri büyükşehir olmak üzere ilçe belediye başkanları var, kültürle ilgili kurumları ve bu kurumların başında millete, memlekete hizmet etmekle yükümlü bürokratları var.
Sivil toplumu temsil eden, yığınla vakıf ve dernek de bol miktarda bulunuyor.
Belki “özel mülkiyet” olduğundan mıdır bilinmez, kimsenin ilgilenmediği, belki bilinmediğinden dolayı farkına varılmayan, bilenlerin de umursamadığı değerleri, bu defa da gözlere değil, sızlasın diye vicdanlara, vicdanların takdirine sunalım istedik.
Belki bir ilgileneni çıkar. erzhaber