O, USLANMAZ BİR SAVAŞÇI!

GLADYATÖR isminin Eski Roma döneminde, arenalarda kâh biri birleri ile kâh yırtıcı hayvanlarla, silahlı ya da silahsız olarak ölümüne dövüşen, genelde tutsaklar arasından seçilerek eğitilen savaşçılara verildiğini hemen herkes bilir.

Günümüzde, milattan öncesinin öldürmeye programlanmış acımasız savaşçıları yok ama, sadece belli bir kesimin değil, dünya insanlarının başına musallat olmuş, her gün değişik milletlerden yüzlerce insanın ölümüne neden olan, vahşi hayvanlardan çok daha tehlikeli bir virüs, öd kopartmaya, göz korkutmaya, yürek hoplatmaya devam ediyor.

BİR ÇILGIN HEKİM

İnsanlar arasındaki dost, akraba ve arkadaşlık ilişkilerini neredeyse ortadan kaldıran, beşeri münasebetleri en aza indiren, el ve yüz temasını, tokalaşmayı, öpüşmeyi unutturan virüsün kol gezdiği, çoğu kişiyi gönüllü ev hapsine mahkum ettiği şu günlerde, bir çılgın hekim, tıpkı Romalı gladyatörler gibi, ama onlardan farklı olarak gözle görülmeyen, kokusuz tehlikeli yaratıkların en bol bulunduğu hastane ortamında, aralıksız, günde en az 14 saat çalışarak sağlık hizmeti veriyor, yüreklere dokunuyor, kalplere güç ve motivasyon kazandırıyor.

ÖNCELİKLERİ FARKLI BİRİ

Allah’ın, soyadı gibi sevimli kıldığı, bir savaşçı cesareti, ama kul teslimiyeti içinde kalbi tekleyen insanların yardımına koşmayı, her türlü değerin üstünde tutan, “Önce hastalarım, sonra yine hastalarım, ardından çocuklarım, nihayetinde ailem ve ben” diyerek kendine göre bir yaşam çizgisi ve hayat felsefesi oluşturan Atatürk Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Sevimli, inanılmaz işler yapıyor, günde belki 4 ya da 5 hekimin yapabileceği işi “tek başına” gerçekleştirerek inanılmazı başarıyor.

KAZANACAĞI SEÇİMDEN ÇEKİLDİ

Yaklaşık iki yıl önce yapılan yerel seçimler arefesinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ismi duyurulan, haberin yayılmasıyla birlikte müthiş bir rüzgar estiren, estirdiği rüzgarın kısa sürede fırtınaya dönüşmesiyle aklından aday adayı olmayı geçiren herkesin cesaretini kıran Serdar Sevimli, o günlerde neredeyse seçimler yapılmadan önce garantilediği Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı, Cumhur İttifakı Adayı Mehmet Sekmen’e altın tepsi içinde ikram ederek hem partisine olan sadakatini ve hem de alicenaplığını gözler önüne sermişti.

KALPLERE ARALIKSIZ DOKUNUYOR

Diğer partilerden gelen tekliflere de sırt dönen ve çok sevdiği hekimlikte karar kılan Serdar Hoca, o günden beri aralıksız kalplere dokunmaya, arenaya pek benzemese de anjiyo ünitesinde, hem virüse, hem strese ve hem de yorgunluğa bir gladyatör cesareti ve azmi ile karşı koyarak gönül feshediyor, dua alıyor, övgü ve alkış topluyor.

Özel sektörde, üzerine fazla birşey koymadan, aynı performansla çalışıyor olsa bile, kurumuna çok büyük paralar kazandıracağından; nazı ile oynanacak, bir dediği iki edilmeyecek hekimler arasında ilk sıraya yerleştirilmesi kuvvetle muhtemel olan Prof. Dr. Serdar Sevimli, kendi kliniğinde; Romalı asillerin her türlü eleştiri ve dedikodularına kulak asmadan geceli-gündüzlü hizmetini sürdürmeye devam ediyor.

MARİFET İLTİFATA TABİDİR AMA!

Muallim Naci’nin “Marifet iltifata tabidir” sözünün pek de akla gelmediği bir üniversitede görev yapıyor olmanın hüznünü kendisi gibi fedakarca çalışan, bizim de samimi gayretlerine, çaba ve fedakarlıklarına yakından tanık olduğumuz hem kardiyolojide, hem de diğer fakültelerde ve anabilim dallarında, çiftestandart uygulamalara rağmen, sabırla ve sebatla hizmet veren kimi öğretim üyeleriyle birlikte aynı kaderi paylaşan, kıymetleri ise başka üniversitelere gittiklerinde daha iyi anlaşılan, ancak “ah, vah” pişmanlıklarının, diz dövmelerin, şakakları ovmaların geri getiremeyeceği bilim insanlarına, dolayısıyla hem Atatürk Üniversitesi’ne ve hem de Erzurum’a değer katan deli yüreklere şapka çıkartıyor, Serdar Sevimli Hoca’nın şahsında kendilerine alkış tutuyorum. Öztürk Akkök – erzhaber