ÖLÜ TAKLİDİ YAPAN BAŞKANLAR’A EFENDİ’CE GÖNDERME

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda “metal yorgun” tanımına uyan Erzurum Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (EESOB) Başkanı Rasim Fırat’a, Gazete Doğu’daki köşesinden çeşitli sorular yönelten Efendi Sarı, “Şehrin ve esnafın sorunlarına kayıtsız kalan Rasim Fırat’ın ölü taklidi yaptığını müteakip defalar tanık oldum” dedi.

Paylaşımı sosyal medyada yapıldıktan sonra, hayli ses getiren “Ölü taklidi yapmayalım başkanlar!” o yazıyı biz de takipçilerimizin takdirlerine ve beğenilerine sunalım istedik.

İşte Efendi Sarı’nın o yazısı…

Geçtiğimiz aylarda Yakutiye kent meydanında yapılan ve uzun süreli olarak devam eden sözde ‘Yöresel Ürünler’, özde ise ‘çarşı-pazar’ usulü gerçekleşen ve yine yeni Başkan Mahmut Uçar’ın göreve başlaması ardından sonlandırılan satış alanı yanı sıra, Aziziye’de toplum yararına faaliyet gösteren bir STK’nın talebi ve kendi alanı üzerinde gerçekleştirdiği ve yine sadece 3 gün süren gıda satış alanına dair EESOB Başkanı Rasim Fırat ve Erzurum Ticaret Borsa Başkanı Hakan Oral’dan çok ağır tepkiler gelmiş ve belediye başkanları esnafa ihanetle suçlanmıştı.

Bu şehre dair siyasal ve toplumsal sorunları defaten dile getiren biri olarak, konuyu araştırmış ve detaylara bakıldığında bu açıklamaları anlamsız bulmuştum.

Zira Yakutiye’nin yeni Belediye Başkanı Mahmut Uçar kendinden önceki döneme ait sözleşmeye uymak zorunda kalmış, Aziziye Belediye Başkanlığı ise toplum yararına hizmet eden bir STK’ya kendi alanlarında çok kısa süreli bir satışa müsaade etmişti. Bunlarla birlikte şehir esnafından gelen talepler konusunda da bir engelleme yapmamışlardı.

Tüm bu açıklamalar unutulmaya yüz tutmuşken, bu sabah Havuzbaşı Kent meydanında aynı senaryonun daha şaşalı bir şekilde yeniden yazıldığına şahit olunca şaşkınlık içerisinde kaldım.

Zira daha önce konuya dair açıklamalarda bulunan başkanlar, Erzurum Valiliği ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığından konuya dair destek istemiş ve uygulamaların kaldırılmasını talep etmişlerdi.

Havuzbaşı Kent Meydanı’nı bu şekilde görünce kendi kendime, ‘Haydaaaa, Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu …’ dedim.

Medya ve sosyal medyayı konuya dair kolaçan ederken de, bizzat EBB Başkanı Mehmet Sekmen’in facebook paylaşım sayfasından olayın ’23 Temmuz Kutlama Etkinliklerine’ bağlandığına ibretle şahit oldum. Zira EBB yaptığı açıklama ile, organizasyonu Erzurum’a dair değil de tüm Anadolu’ya dair bir tanıtım ve turizm faaliyeti olarak sunuyor ve sanki turistlik bir tanıtım gibi lanse ediyordu. Ancak ortada turizmden ziyade önceki uygulamaların daha kalabalıklaştırılmış bir portresi duruyordu!

Buraya kadar her şey normal seyrinde gitmiş olabilir diye düşünenlerimiz olabilir.

Ancak, tüm yaşananlar içerisinde beni en çok rahatsız eden Yakutiye ve Aziziye Belediyelerine dair çok sert tepki gösteren ve o günkü şartlarda Valilik ve EBB’den destek isteyen EESOB ve ETB Başkanlarının, aynı eleştirileri ve tepkileri Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Erzurum Valiliği veya iddia edilen gibi ‘23 Temmuz Erzurum Kongresi Hazırlık Komitesi’ için yapmamış olmasıdır.

Çiçeği burnunda Ticaret Borsa Başkanı Sayın Oral yanı sıra ETSO Başkanı Sayın Lütfü Yücelik’ten de bu konu hakkında mutlak bir açıklama beklediğimi bildirmekle beraber, EESOB Başkanı Sayın Fırat’a dair bir beklenti içerisine girmenin ise abesle iştigal olduğunu düşünmekteyim.

Zira ticari sorunlara dair şimdiye kadar elle tutulur bir açıklamasına rastlamadığım ve hatta medya araştırmalarımda yönetimine dair çok derin soru işaretleri ile karşılaştığım EESOB Başkanı Fırat’ın, bu tarz olaylara karşın adeta ölü taklidi yaptığına şahit oldum.

Bu yüzden özellikle ESOB Başkanı Fırat’a, esnafın aklını kurcalayan ve ağızdan ağıza dolaşan birkaç sual sormak isteriz;

1 – Kuyumcular Oda Başkanlığını yürütmeniz münasebeti ile Erzurum Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanlığı yaptığınız Kuyumculuk mesleğini icra ettiğinize dair aktif beyannameniz, aktif bir iş yeriniz ve çalışanlarınıza dair son 6 aya ait bir SGK belgeniz var mı? Zira sizlerin esnafın sorunlarını dile getirebilmesi için daimi olarak bu sorunlar ile de hemhal olan biri olmanız gerekmektedir.

2 – 2002 ‘den bu yana 17 yıllık Başkanlık döneminizde, yerel esnafın kamu kurumları ile olan ticari etkinliklerini artırabilme ve hatta şehir dışından gelerek bu şehirde kamu kurumları üzerinden çok büyük ticari faaliyetler yürüten şirketleri engelleyebilme yönünde hangi adımları attınız?

3 – Özellikle son 5 yılda Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin, merkez nüfusu yaklaşık 400 bin civarında olan bir şehirde akıllara durgunluk veren bir şekilde şirketleşme politikası gütmesine ve restorancılıktan reklamcılığa, inşaat işlerinden gıda sektörüne ve hatta esnafı canından bezdiren park ücreti uygulamalarına dair nasıl bir duruş sergilediniz, hangi açıklamaları yaptınız?

4 – Bu şehirde ihale edilen kaç kamu ihalesine, şehre ve şehir esnafına dair özel şart koydurabildiniz?

5 – Bu şehrin milyarları şehir dışından gelen esnafa aktarılırken hangi tepkileri verdiniz?

6 –Yakutiye ve Aziziye Belediyesi için gösterdiğiniz tepkiyi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Erzurum Valiliği için de gösterebilecek misiniz?

Sualler genel olarak bunlardan ibaret. Cevapları ise açıklaması halinde yine sizlerle paylaşacağımı bildirmek isterim.

Son olarak EESOB Başkanı’na şunu hatırlatmak isterim ki;

2002 yılında aktif ticaretle meşgul olmaması yanı sıra, yaşının geçkin olması münasebeti ile esnafın sorunlarını hakkı ile dile getiremediğini iddia ederek rakip olarak karşısına çıktığınız Alirıza Dikel ile aynı pozisyonda olduğunuzun farkında mısınız?

Geldiğimiz noktada esnafın ve milletin bu şehirde ticari faaliyet gösteren kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları tüm STK, Oda veya Birlik Başkanlarından isteği;

Kamusal alanda atılan yanlış adımlara karşı sergilediğiniz ölü taklidi modundan çıkarak şehir esnafının sorunlarına tam olarak sarılmanız ve gerçekçi tepkiler göstererek sonuç odaklı adımlar atmanız yönündedir.

Şunu unutmayın ki;

Oturduğunuz koltuklar, bu milletin ve bu şehir esnafının sizlere duyduğu güvene istinaden sunduğu emanetlerdir!

Ya emanetlerinize sahip çıkarak, ülke çapında derinleşen kriz ortamında size güvenenlerin güvenli limanı olun veya o koltukları günü birlik siyasi malzemelere alet etmeden hak edenlere teslim edin.