TEHLİKE KAPIMIZDA ÖNLEM GEREKİYOR

MAYIS ayı başlarında yaşanan soğuk havanın ardından ortaya çıkan kuraklığın sarstığı, çaresizliğe ittiği Erzurum köylüsüne, çiftçisine sahip çıkılması istendi. DEVA Partisi İl Başkanı Vahit Bingöl, Erzurum Valiliği başta olmak üzere Tarım İl Müdürlüğü ve ilgili diğer tüm birimleri şimdiden önlem almaya çağırdı, “Elimizi çabuk tutmazsak, yarın çok geç olabilir” uyarısı yaptı.

Gerek tarım ve hayvancılıkta, gerekse ticari hayatta yaşanan sıkıntıların vatandaşı çıkmaza ittiğini, bir yanda işsizliğin patlama yaptığını, öte yandan köylünün sürekli yağmur bulutu gözler hale geldiğini belirten DEVA İl Başkanı Vahit Bingöl, son zamanlarda yaşanan olaylara ilişkin bir durum değerlendirmesi yaptı. Erzurum insanının ve bölge çiftçisinin içinde bulunduğu olumsuzluklarla ilgili bir yazılı açıklama yapan Bingöl, ana başlıklar halinde şu konulara işaret etti:

KARŞILIKSIZ HİBE DESTEĞİ YAPILMALI

“Son yılların en yağışsız bahar mevsimini geride bırakan, bir ara yaşanan soğuklar, ardından da ortaya çıkan kuraklık nedeniyle ciddi zarar ve sıkıntıyla karşı karşıya kalan yöre çiftçisine el uzatılması, yine pandemi nedeniyle işyerleri kapanan, işsiz kalan ve evine ekmek götüremeyecek duruma düşen esnafa, çalışana, hizmetliye özel destek verilmesi, karşılıksız hibe yardımı yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Uzun süren kış şartlarından yeni sıyrılan ve umudunu bahara, bahar ile gelecek yağmurlara, dolayısıyla ekine ve üretime bağlayan Erzurum çiftçisinin bugünlerde gözü hep yukarılarda kalmış, yağmur bulutu arar hale gelmiştir.

ŞEHİR DIŞINA OT VE SAMAN SATILMASIN

Kurak ve yağışsız bir bahar mevsimi geçiren köylümüz, çiftçimiz, yetiştiricimizin bugünlerde ağzını bıçak açmamaktadır. Mevsimin giderek kısaldığı, gün dönümüne bir ay kadar bir süre kaldığı şu günlerde, bitkisi, böceği, kelebeği, kuzusu, ineği ve hatta dağı, taşı,toprağı yağmur diye melemektedir.

Sadece bizim bölgemizde değil, ülkenin önemli kesiminde kuraklık yaşanmakta, etkisini göstermekte, bu olumsuzluk da ot, yem ve saman fiyatlarına, henüz mevsimi olmamasına rağmen yansımaktadır. Güneydoğu illerinde ot ve saman fiyatlarının yükselişte olduğu haberleri, önümüzde bizi çok sıkıntılı bir sürecin beklidiğinin habercisi olarak gelmektedir. Bu nedenle, başta Erzurum Valiliği, dolayısıyla Tarım İl Müdürlüğü tedbilerini şimdiden almalı, köylümüze, çiftçimize gereken yardımları karşılıksız olarak yapmalı, gerekirse üretilen ürünlerin parasını nakit olarak ödemeli, buna mukabil Erzurum dışına ot ve saman satışını, kış aylarında ot ve yem fiyatlarının yükselmesini önlemek amacıyla yasaklamalıdır.

HAVA SOĞUDU, MEYVE AĞAÇLARI ÜŞÜDÜ

Yaklaşık bir ay kadar önce yaşanan soğuk nedeniyle Tortum ve Uzundere ilçelerimiz başta olmak üzere meyve bahçeciliği yapan yörelerimizde çiçek açan meyve ağaçlarının üşüdüğü herkes tarafından bilinmektedir. Yüksek kesimlere karın yağdığı o günlerde geceleri ortaya çıkan soğuklar yüzünden çiçek açan meyve ağaçlarının üşüdüğünü, dolayısıyla ürün vermez hale geldiğini belirten yöre insanının feryadına kulak verilmesi, zarar gören çiftçilerimizin, köylülerimizin yaralarının sarılması için gerekli adımların atılması, kaçınılmaz bir zorunluluktur.

ÇİÇEK YOK, BAL DA YOK

Yaşanan kuraklık nedeniyle dağlarda yeterince çiçek açmaması, bal üreticilerini de kara kara düşündürür hale gelmiştir. Çiftçimiz gibi, köylümüz gibi, bal üreticisinin de gözü yukarılarda, bulut yolu gözlemektedir. Beklenen yağmurların bir ay içinde yağmaması halinde bal rekoltesinde geçen yıllara oranla yüzde 60, 70’ler düzeyinde bir düşüş olacağını bal üreticileri söylemektedir.

Aynı oranda ürün kaybı süt ve süt ürünleri, yağ ve peynir için de geçerlidir. Kuraklıkla birlikte hayvancılıkta çeşitli mevsim hastalıklarının yaygınlaşma ve belki salgına dönüşme ihtimali, bir başka önemli tehlikedir.

ÇARESİZ ESNAFIN YARASI MUTLAKA SARILMALI

Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuzluklar karşısında çaresiz kalan, yaşanan salgın nedeniyle işinden olan, ekmek teknesi kapalı kalan esnafımızın içler acısı durumu, köylülerimizden, çiftçilerimizden geri kalmamaktadır.

Erzurum’da çok sayıda isnafın, işadamının işyerini kapattığı bilinen bir gerçektir. Gerek işyerlerinin, gerekse evlerinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelen, bir yandan boş kalan raflarını doldurmakta zorlanan, diğer yandan vergi, prim borcu, elektrik ve doğalgaz giderini karşılayamaz duruma gelen esnafa verileceği söylenen 5 bin lira hibe yardımını, daha para vatandaşın cebine, kasasına girmeden özel tüketim vergisi ve akaryakıt zammıyla geri alınmıştır.

Ziraatçilerimiz, mühendislerimiz ve hatta tecrübeli, bilgi ve birikim sahibi çiftçilerimiz, toplum olarak son derece sıkıntılı bir dönemin beklediğinin haberini vermekte, gerekli uyarıları yapmaktalar. Aslında görünen köyün kılavuz istemediğini hepimiz biliyoruz. Her şey ortada. Sosyal ve ekonomik sıkıntılar, insanımızı patlama noktasına getirmiştir. DEVA Partisi olarak gerek Ankara siyasetinin, gerekse yerel yönetimlerin gerekli önlemleri şimdiden ve hiç vakit geçirmeden almaları gerektiğine inanıyoruz.”