Dolar 32,3433
Euro 35,1097
Altın 2.308,93
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 13°C
Az Bulutlu
Erzurum
13°C
Az Bulutlu
Cum 13°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 17°C

TORTUM ŞELALESİ’NE EL SÜRENİN ELİ YANIYOR

TORTUM ŞELALESİ’NE EL SÜRENİN ELİ YANIYOR
10 Eylül 2017 21:42

TORTUM Çağlayanı, dünyanın sayılı şelalelerinden, Avrupa’nın ise en büyüğü ve bir özel mülkiyet içinde yer almasından dolayı da  belki bir benzeri daha yok.

Uzundere’nin Çağlayan Köyü’nden Ata Ailesi’ne ait arazi içinden geçen Tortum Şelalesi, şimdilerde ailenin “en büyük başağrısı” olmuş durumda.

“El sürenin elini yakan şelale”, sit alanı içinde olduğundan hiçbir işe yaramıyor.

İÇİNİ CAHİT ARPACIK’A DÖKTÜ

“Birkaç basamaklı güzel bir merdiven yaptırdık. Vaay efendim siz nasıl yaptırırsınız dedi, bizi mahkemeye verdiler. Yargılandık, 4 kardeş 2’şer yıl hapis cezası ile cezalandırıldık” diyen 58 yaşındaki Recep Ata, fotoğraf çekmek amacıyla Uzundere’ye giden ve Şelale’de mola veren Fotoğraf Sanatçısı Cahit Arpacık’a içini döktü.

Tortum Şelalesi’ni çağın gereklerine ve insanların ihtiyaçlarına uygun hale getirmeye çalıştıklarını, ama çok zorlandıklarını, büyük sıkıntılar çektiklerini belirten Recep Ata, başlarından geçen ilginç bir olayı şöyle anlattı:

MERDİVEN YAPTIK, AZ DAHA BİZİ İÇERİ ATACAKLARDI

“- Arazi meyilli. Bazen yağmur yağdığında o meyilli bölge çok kaygan bir hal alıyor. Bundan birkaç yıl önce bir yaşlı teyze kaydı, düştü. Bir merdiven yaptıralım, insanlar zorlanmasın diye düşündük. 2 bin liraya 10 basamaklı, çok hoş bir taştan merdiven yaptırdık. Meğer Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’ndan izin almamız, proje yaptırmamız gerekiyormuş. Vallahi böyle şeyler bilmiyorduk. Arazi bizim. İstediğimiz gibi tasarruf yaparız diye düşünmüştük. Çok yanılmışız. bize bir proje çizdirttiler, 2 bin liraya malolan merdiven için 10 bin lira proje parası verdik. Yetmedi, mahkemelik olduk, yargılandık ve her bir kardeş, 2’şer yıl hapis cezası ile cezalandırıldık. Bereket mahkeme cezayı tecil etti de hapse girmekten kurtulduk.”

KORKUDAN HİÇBİR ŞEYE EL SÜRMÜYORLAR

Sit alanının ne demek olduğunu zaman içinde iyi anladıklarını belirten Recep ve Şaban Ata kardeşler, Tortum Şelalesi’ne ya devletin el atmasını, ya da kendilerine yapım izni verilmesini istediler. Mahkeme olayından sonra, hiçbir şeye el süremez olduklarını belirten Ata kardeşler, sözlerini şöyle sürdürdüler:

“-Bir insan tapulu arazisi üzerinde tasarrufta bulunamaz mı? Biz bulunamıyoruz. Buraya özellikle yaz aylarında değişik bölgelerden binlerce insan geliyor. Hepsinin amacı şelaleyi görmek. Biz de aile olarak işletmecilik yapmak ve gelen insanlara hizmet vermek istiyoruz. Bırakın öyle sundurma filan yapmayı, yaptırmayı da, ahşap parmaklık yapmamıza bile itiraz ediyorlar. O parmaklıkları yapmasanız, çocukların suya düşme tehlikesi var. Ne yapalım, göz göre göre insanların suya düşmesini mi seyredelim. Yaşadıklarımız bizi usandırdı. Çocuklarımız büyüdü. aile olarak geçimimizi buradan elde ettiğimiz gelirle sürdürüyoruz. Burası bizim, dedemizden kalma yerler. Gelen insanlardan park ücreti alalım istiyoruz tartışma çıkıyor. Piknik yapanlardan belli bir ücret talep ediyoruz, yanlış anlaşılıyoruz. İnsanlar, buraları devletin malı zannediyor. Ama değil. Hepsi bizim, yani özel mülkiyet. Devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Tortum Şelalesi gibi bir doğa harikasından Erzurum istifade edemiyor. Biz bir şeye karışmıyoruz. Gelsinler, ne yapacaklarsa yapsınlar. Bu önemli yer ekonomiye, turizme kazandırılsın.”

TEMİZLİK BİLE BÜYÜK MESELE OLUYOR

Şelalenin üst tarafının temizliğini kendilerinin yaptığını, ancak aaşağı taraflara sahip olamadıklarını belirten Ata kardeşler, “Oraları belediye veya kaymakamlığın temizletmesi gerekiyor. İnsanlar, yedikleri, içtikleri ürünlerin ambalaşlarını ve diğer atık maddeleri sağa-sola savuruyor, sonra çekip, gidiyorlar. Burası turizm bölgesi. Yabancılara karşı çok mahcubiyet duyduğumuz olmuştur. Herkes sorumluluğunu bilse, işler hallolacak. ama gelin görün ki, ne sorumluluğunu bilen var, ne işini iyi yapan. Bir bela işe düşmüşüz ki, sormayın. atsanız atılmıyor, satsanız satılmıyor” diye yakındılar. erzhaber

YORUMLAR

  1. Tevli ata dedi ki:

    Ali bey eğer adın öyleyse servet var diyorsan yerinide biliyorsundur.buralarda yazmak sallamak serbest tabi . insanları yaniltacak uydurmalarinizi ispatla mükellef olduğunuzu belirtmek isterim.