Dolar 32,5542
Euro 34,8270
Altın 2.430,56
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 24°C
Az Bulutlu
Erzurum
24°C
Az Bulutlu
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 22°C
Paz 22°C

YEDİĞİN PEKMEZ GİTTİĞİN ANTEP

YEDİĞİN PEKMEZ GİTTİĞİN ANTEP
7 Temmuz 2022 10:32 | Son Güncellenme: 7 Temmuz 2022 10:54

“YEDİĞİN pekmez, gittiğin Antep” sözünü ben, bir Erzurumlu olarak oldum olası “çok değerli” bulmuşumdur.

Bu söz benim açımdan, bir zamanların “Parlak şehri Erzurum”unu ve mutlu insanlarını anlatan muhteşem bir sözdür.

*

Bol keseden atan “cıbılın kabadayısı” baldırı çıplakların savurdukları abartılı anlatımlara karşılık olarak söylenen, ancak bugün önemini kaybettiği için pek akla gelmeyen bu sözün anlamı şudur:

“Fazla abartmana gerek yok! Yediğin bal değil pekmez; gittiğin, gördüğün yer de sonuçta kasabadan irice bir yer, yani Antep!”

*

Memleketin son 40-50 yılını bilen ve hatırlayanlara sormak gerekirse…

“Öyle değil miydi bu şehir?”

Erzurum’un her yönüyle izzet ve itibar gördüğü, saygı duyulan bir kent olarak anıldığı günlerde bugün başını alıp zirvelere doğru tırmanmış hangi şehrin esamesi  okunuyordu?

*

Kilerlerinin, dolaplarının dolu dolu olduğu, mutlu çoğunluğun istediğini aldığı, istediğini yediği, istediğini giydiği, dostlukların zirve yaptığı, sadece bölgesinin değil, ülkesinin saygın, sözü dinlenir şehirleri arasında önde geldiği Erzurum’da “Yediğin pekmez, gittiğin Antep” sözü, ne acı ki zaman içinde tersine döndü, bizim için söylenir oldu.

*

Artık çoğu insanının sofrasında değil, sadece vitrinlerde görebildiği ve hatta pekmez bile alamadığı bu şehri şimdilerde Antep ile kıyaslamak, Trabzon ile bir tutmak ve hatta Erzincan ile karşılaştırmak demek, abesle iştigal etmek demektir.

*

Hani ya biz üniversite şehri, kış turizminin başkenti, bölge ticaretinin merkeziydik!

Bir zamanlar canlı hayvan ve et sektörünün önde gelen kenti, hastaneler şehri olan, eğitim sektörünün yabana atılmadığı, Doğu’nun Bab-ı Ali’si olarak tanımlanan Erzurum’una ne oldu?

Sahi nasıl biz bu hale düştük, dünün sosyal ve ekonomik anlamda parlak şehirleri arasında yer akan Erzurum çukura neden yuvarlandı da 81 şehir içinde, ilçeden dönme kentler arasında yer alma başarısını(!) bir “büyükşehir” olarak gösterdi?

*

Bu sorunun cevabına; geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısına katıldığım, mütevazi halini ve akılcı değerlendirmelerini takdirle karşıladığım Büyük Birlik Partisi (BBP) İl Başkanı Ahmet Eşref Yılmaz’ı dinlerken ulaştım.

*

Bir yerel siyasetçiden beklediğim; topu taca atmadan, çok şey söyleyen ama hiçbir mesaj vermeyen, veremeyen, boşa konuşan, boşluğa hitap eden, bu halleriyle siyaset yaptıklarını zanneden; topluma, toplumun meselelerine uzak il başkanlarının aksine; memleketin sorun ve sıkıntılarını açık yüreklilikle dile getiren sayın Yılmaz’ın o gün söylediklerinden izninizle birkaç paragraf alıntı yapmak istiyorum:

KAYBIMIZ ÇOK!

“- Erzurum’un 1980’li yıllarda 42 bin mükellefi vardı, mükellef sayısı şimdilerde 30 bin civarında. Erzurum için ‘pozitif ayrımcılık’ istiyoruz.

Bir hatırlatma yapmak gerekirse…

Eski yıllarda Erzurum’da ve ilçelerinde; Aşkale, Balkaya, İspir ve Oltu’da kömür işletmeleri, demiryolu fabrikası, 3 yem fabrikası, lastik fabrikası,17 pastırma imalathanesi, 2 bisküvi fabrikası, 4 ayakkabı fabrikası, 7 deri imalatçısı, elektronik, iplik ve sac fabrikaları, yağ fabrikası, krom, strafor, BİMS fabrikası, 7 sabun, 3 tuğla ve kiremit fabrikası, 4 yapağı fabrikası, 5 özel et kombinası, 6 un fabrikası, süt ve tarım aletleri fabrikası, briket kömür fabrikası ve çelik boru fabrikası vardı.

Bugün geldiğimiz nokta; bize imrenerek bakan birçok şehirden çok daha geri kalmış durumdayız!

KOLTUKLARIN HAKKI VERİLMELİ

Erzurum’da STK’ların şehrin meselelerini yeterince gündeme getirmedikleri ortada. Parti olarak STK’larımızı ziyaret ettik. Neden şehrin meselelerini gündeme getirmediklerini, projeler üretmediklerini sorduk. Hepsinin kendilerine göre haklı gerekçeleri var. Ancak bizler diyoruz ki, herkes oturduğu koltuğun hakkını vermeli. Ya gereken yapılmalı ya da o koltuklardan kalkılmalıdır!”

*

Bu tespitlere, bir kültür ve medeniyet şehri olan Erzurum’un kültürel varlıklarının, tarihi yapıt ve eserlerinin yeterince değerlendirilemediği gerçeğini de eklemek lazım.

*

Hiçbir şehir ve hatta çoğu ülkeye nasip olmayacak çoklukta tarihi eseri, başyapıtı bulunan Erzurum’u ayağı kaldırmak, eski parlak günlerine kavuşturmak ve yeniden hem bölgesinin ve hem de ülkenin sözü dinlenir, hatırı sayılır sayılı şehirleri arasına sokmak için el birliği ile hareket etmek ve yine BBP İl Başkanı Ahmet Eşref Yılmaz’ın ifadesiyle oturulan koltukların hakkını vermek gerekiyor.

Yoksa Erzurum bu gidişle nal toplamaya devam eder.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.