ZEHRA HANIM ÖZÜR DİLEMELİ!
ÇIBAN!
Eskilerin deyimiyle dolama, ya da yine eskilerin deyimiyle cerehat deposu!
*
Vücudun herhangi bir yerinde çıkan, kişiye acı ve ıstırap veren, insanın el süremediği, el sürdürmediği, içi irin dolu çıban bazen kendiliğinden, bazen de dış müdahaleyle patlar.
Patlamayla birlikte içeride birikmiş iltihap, irin, cerehat her ne varsa boşalır, bu boşalmayla birlikte o ana kadar acı çeken, ıstırap duyan insan rahatlar.
*
Bugünlerde de bir çıban patladı, hem de ne patlama!
Resmen yer yerinden oynadı.
*
Yurtdışına kaçmaya çalışırken dün Muğla’da yakalanarak gözaltına alınan THK Üniversitesi eski Rektörü Profesör Ünsal Ban ile görkemli bir düğünle üç yıl kadar önce evlenen, aradan fazla zaman geçmeden bir boşanma davası, ardından da suç örgütü lideri Sedat Peker’in attığı Twitter mesajlarıyla ülke gündemine oturan Ak Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun yaşadığı, hemen herkese “vay be” dedirten olayların aile fertleri tarafından açığa vurulmasını ben, çıbanın bir müdahaleyle patlamasına benzetiyorum.
*
Öyle olmasaydı, kendi soyadının yanına müstakbel kocasının soyadını da ekleyen Zehra Taşkesenlioğlu Ban’ın aslında mutsuz olduğunu, karı-koca arasında boşanmaya varacak kadar ciddi olaylar yaşandığını kim ne bilecek, yolsuzluk, rüşvet ve benzer iddialardan kamuoyu nasıl haberdar olacaktı?
*
Olayın patlak vermesiyle birlikte ortaya atılan iddialar, işin içine başka önemli isimlerin dahil olması, sadece olayların faillerinin değil, Erzurum isminin de gerek televizyonlarda ve gerekse sosyal medyada çok sık, üstelik olumsuz şekilde anılmasına, dolayıyla binlerce, on binlerce Erzurumlu’nun gönülünün kırılmasına, içinin burkulmasına sebebiyet verdi.
*
Aslen Tekman’ın Taşkesen Köyü’nden olan Zehra Taşkesenlioğlu, Refah Partisi’nde siyasete başlamış bir iş kadını ve Erzurum Milletvekili’dir.
*
Herkesin gözü önünde yaşanan, başta sosyal medya olmak üzere çeşitli basın-yayın organları tarafından sansasyonel başlıklarla duyurulan haberlerden sonra, Zehra Hanım siyaset kulvarında yürümeye devam edebilir, seçmenlerinin karşısına çıkabilir mi bilinmez.
*
Ülkenin yeni bir seçime doğru hızla ilerlediği, siyaset arenasında ciddi mücadelelerin olduğu bir ortamda Zehra Taşkesenlioğlu milletvekilliğinden istifa eder mi, ederse de bu istifa bir işe yarar mı, o da bilinmez.
*
Ama Zehra Hanım, Erzurum insanından ve kamuoyundan, seçmenlerinden, köylülerinden, soyadını gururla taşıdığını söylediği babasının manevi şahsiyetinden özür dileyebilir ve hatta dilemelidir de.
*
Geçmişte kendisiyle İran’ın Tebriz Kenti’nde heyet halinde bulunduğumuz sırada fikir alışverişinde bulunduğum, bir gazeteci olarak Erzurum ile ilgili görüş ve düşüncelerimi ana hatlarıyla aktardığım, daha sonra söylediklerimi bir mektupla da kendisine hatırlattığım; o günlerde iş insanlarına yönelik yaklaşımı ve söylemleriyle üzerimde olumlu intiba bırakan, ancak sonrasında geri dönüş yapmadığı gibi, Erzurum’a fazla katkısı da olmayan Zehra Taşkesenlioğlu, keşke keskin zekasını ayaklarımızda var olduğunu iddia ettiği hayali prangaları çözmek yerine, Erzurum’un kalkınması için harcasaydı.
Kazanan hem o, hem de Erzurum olurdu.
Ama o öyle yapmadı, farklı denizlere yelken açtı, sonunda karaya oturdu.
Yazık!
*
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okuduğumuz, bizden iki dönem sonra mezun olan, yıllardan beri finans dünyasının zirvelerinde dolaşan, ancak memleketi Erzurum’a “kuruş” faydası dokunmayan Ali Fuat Taşkesenlioğlu’na gelince…
Boşverin, değmez yazmaya!