ŞAKASI YOK, ÖLÜYORUZ

ESKİDEN masal anlatılırken, “Bir varmış, bir yokmuş! Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken. Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken” diye bir tekerleme de söylenirdi.

***

Farkında mısınız, bilemem!

Şimdi biz, bizi yöneten insanlardan hizmet görecek, sorunlarımıza, sıkıntılarımıza çözüm getirmelerini bekleyecek yerde, “umuda yolculuğa” çıkarılıyoruz.

***

Hem de son derece süslü ve parlak sözlerle.

Üstelik içinde bulunduğumuz olumsuz koşullara, göçe, işsizliğe, fukaralığa, biçareliğe, kirliliğe rağmen!

***

Herkes biliyor ki, Erzurum kan kaybediyor.

Çoğumuzun gücü tükenmiş, takati kesilmiş durumda.

***

Borç batağında sürüklenen, icra kapılarından geri gelemeyen esnafımıza, işadamımıza…

Evine ekmek götürmekte zorlanan, yakıt parası bulamayan, çocuğu işsizliğe mahkum edilmiş vatandaşımıza acil destek gerekiyor.

***

Malum, kış memleketiyiz.

Bizim için yakıt, olmazsa olmaz, hayati bir ihtiyaç.

***

Eskiyi bilenler, doğalgazın olmadığı yıllarda Erzurum’da kok kömürü, sonraları Rus linyiti yakıldığını mutlaka hatırlayacaklardır.

***

Hayli zaman önce Erzurum’a “feri olmayan” yani kalorisi düşük, kiri, isi, dumanı fazla kömürler sokuldu.

Hem de devlet eliyle.

Artık ısınamıyor, yetmiyor kış aylarında zehir solumak zorunda kalıyoruz.

***

Oysa bize temiz yakıt ve doğalgaz gerek.

Ama ucuza ve hatta “bedava”ya!

Verirlerse tabi.

Biliyoruz ki, hayal bu, hem de çok büyük hayal.

***

Erzurum’da işsizlik, almış başını gidiyor.

Özellikle gençler ya kahvehanelere mahkum, ya da çağrı merkezlerine!

***

Üniversite eğitimi almış, master yapmış ama iş bulamamış o pırıl pırıl idealist gençlerin, “karın tokluğuna” çağrı merkezlerinde çalıştırılması acaba nasıl izah edilebilir!

***

Çağlar öncesinde taş ocakları ve bir tas çorba karşılığı çalıştırılan pranga mahkumları varmış, şimdi de çağrı merkezleri ve karın tokluğuna çalıştırılan gençlerimiz…

Ne fark var aralarında?

***

Erzurum’un sebzesi ve meyvesi ile adından söz ettiren ilçeleri, o ilçelerin ürünleri herkes tarafından biliniyor.

***

Şimdilerde çarşı-pazar patates, şalgam, lahana dolu.

***

Patatesin “kızartılmış” olanının bir avucu, MNG Mall’da 5 lira.

O patatesin kilosu pazarda “bir Te-Le”, Pasinler’in tarlalarında ise “40 KURUŞ!”

İnanılır gibi değil.

***

Düşünün ki, bir yaz boyu canı çıkan köylü, sattığı patates ile lahana ile çocuğuna bir çift ayakkabı almakta bile zorlanacak, hasta eşini hastaneye götürmek için belki kırk kez düşünecek ve siz o insanları “umut yolculuğu”na, “doğalgazın fiyatının ucuzlatılması için gayret göstereceğiz” masalları anlatarak çıkartacaksınız.

***

Sanki bu memlekete doğalgaz yeni geldi, sanki Erzurum hiç kış yaşamadı.

***

İnsana “Arkadaş, şimdiyle kadar sizler neredeydiniz, uzayda mı yaşıyordunuz? Bu nasıl Erzurum vekilliği” diye sormazlar mı?

***

Bir zamanların en popüler şehirlerinden birisi olan, sosyal hayatı, ekonomisi ve kültürel yapısıyla adından sıkça söz ettiren, ama sayın Mustafa Ilıcalı’nın deyimiyle “sıralamada çook gerilere düşen” Erzurum nasıl kalkınacak, ismi kulağa “hoş” gelen “Cazibe Merkezleri” projesiyle mi?

***

Nerede o, süslü sözlerle pazarlanan umut projesi, yoksa cazibesini mi kaybetti?

***

Deniyor ki; “bekleyin!”

***

Neyi bekleyeceğiz, 2023’te hızlı trenin gelmesini mi, 2026’da Kış Olimpiyatları’nın düzenlenmesini mi?

***

Tarım alanlarını heba ettik, Erzurum Teknik Üniversitesi kurduk.

Nerede ETÜ, kaç paralık menfaati var memlekete?

***

Palandöken mesela!

O adına Ejder bilmem ne dedikleri, uyduruk markalarla dışa açılan kış merkezi…

Ya da Üniversite Kış Oyunları ile EYOF ile yıldızı parlayacağı iddia edilen Erzurum!

Böyle mi olmalıydı?

***

O bir bardak suda fırtınalar kopardığımız ve Kars ile biri birimize girdiğimiz Lojistik Köy Projesi’nden kaçımız haberdarız?

***

Şakası yok, ölüyoruz, ama kimse can çekiştiğimizin farkında değil!

***

Geçen günlerde bir Erzurumspor Sevdalısı’nı daha, namı diğer Ciğerim Fuat’ı ebediyyete uğurladık.

***

Rabbim mekanını cennet etsin.

Hoş bir insan, güzel bir Erzurumlu’ydu.

***

Narmanlı Cami musallasının önünde, herkesin çok yakından bildiği Molla Muhammet, “Er kişi niyetinee” diye bağırıyor, cami cemaatini cenaze namazına çağırıyordu.

***

Bu gidişle Erzurum’un da cenaze namazı kılınacak!

İhtimal ki, Molla Muhammet yine bağıracak…

Ama ne diyecek; “er kişi” niyetine mi, yoksa “hatun kişi niyetinee” mi diye bağıracak, yoksa bir başka şey mi bulacak, bunu da çok merak ediyorum.