GÜZEL’DEN SIRADIŞI BİR YAZI

Sadece ülkesinde değil, dünya çapında bir şair olan Nazım Hikmet’i, ölümünün 58’inci yıldönümünde kaleme alan Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Eczacı Errdal Güzel, büyük şairin özellikle Erzurum ile ilgili düşüncelerini okurları ile paylaştı. Nazım Hikmet’i, “Türkçe’nin en büyük şairlerinden birisi” olarak nitelendiren Güzel’in sıradışı diye tanımlanabilecek yazısını biz de erzurumdanhaberler olarak paylaşalım istedik…
Pek mütevazi bir mektep salonunda
nikad etti Erzurum Kongresi.
*
Erzurumun kışı zorludur balam,
Tandırında tezek yakar Erzurum,
Buz tutar yiğitlerin bıyığı
Ve geceleyin karlı ovada
Kaskatı katılaşmış donmuş görürsün karanlığı.
*
Erzurumda kavaklar balam,
Erzurumda kavaklar tane tane,
Kavaklarda tane tane yapraklar.
Ve terden ve toz dumandan ve sinekten geçilmez.
Erzurumda yaz gelip de bastı mıydı sıcaklar.
*
Erzurumun düzdür, topraktır damı.
Erzurumun güzelleri giyer balam,
İncecik ak yünden ehramı.
*
Yürek boynun büker,balam,
Erzurumlu türkülere.
Halim selimdir Erzurumun adamı
Ve lâkin dönmesin gözü bir kere !…
*
Erzurumda on dört gün sürdü kongre:
Orda,mazlum milletlerden bahsedildi
Bütün mazlum milletlerden
Ve emperyalizme karşı dövüşlerinden onların.
*
Orda,bir Şürayı Milliden bahsedildi,
İradei Milliyeye müstenit bir Şürayı Milliden
Buna rağmen,
Âsi gelmeyelim diyenler vardı,
makamı hilâfet ve saltanata.
Hatta casuslar vardı içerde.
Buna rağmen,
bütün aksâmı vatan bir küldür denildi.
kabul olunmaz denildi,
Manda ve Himaye
Buna rağmen,
İstanbulda birçok hanımlar,beyler,paşalar,
Türk halkından kesmişlerdi umudu.
Yağdırıldı telgraflar Erzuruma:
Amerikan mandası altına girelim, diye.
istiklâl, diyorlardı, şâyanı arzu ve tercihtir, amma
Bu gün bu diyorlardı mümkün değil,
Birkaç vilayet,diyorlardı,kalacak elde,
Şu halde,diyorlardı,şu halde,
Memâliki Osmaniyenin cümlesine şamil
Amerikan mandaterliğini talep etmeği
Memleket için en nâfi
Bir şekli hal kabul ediyoruz.
Fakat bu şekli halli kabul etmedi Erzurumlu.
Erzurumun kışı zorludur balam,
Buz tutar yiğitlerin bıyığı.
Erzurumda kaskatı,dimdik ölür adam,
Kabullenmez yılgınlığı .
Nâzım Hikmet türkülerden tanıdığını söylediği Erzurumun milli heyecanını,vatan sevgisini,zorlu kışını anlattığı gibi Dadaşlık kavramının özelliklerini taşıyan Erzurumun yiğitlerinden de sitayişle bahseder.
Vatansever, serdengeçti, yiğit ve mert bir Erzurum delikanlısını Deli Erzurumlu lâkabı ile mısralara dökmüştür:
*
İnanılmayacak kadar büyük ayaklı adam
Memlekette toprağını ve tek öküzünü
İhtiyar bir muhacir karısına bıraktığı için
Kardeşleri onu mahkemeye verdiler
Ve bölükte arkadaşlarının yerine nöbete kalktığı için
Ona Deli Erzurumlu dediler
*
Deli Erzurumlu (İbrahim Çavuş)
Sonra,31 Ağustos günü
Ordularımız İzmire doğru yürürken
Serseri bir kurşunla vurulan
Deli Erzurumluydu.
Devrildi.
Kürek kemikleri altında toprağı duydu.
Baktı yukarı,
baktı karşıya.
Gözler hayretle yandılar:
Önünde,sırtüstü,yan yana yatan postalları
Her seferinkinden kocamandılar.
Ve bu postallar daha hayli bir zaman
Üzerlerinden atlayıp geçen arkadaşların arkasından
Seyredip güneşli gökyüzünü
İhtiyar bir muhacir karısını düşündüler.
Sonra
Sonra, sarılıp ayrıldılar birbirlerinden
Ve deli Erzurumlu ölürken kederinden
Yüzlerini toprağa döndüler .
1901 yılında Selanikte doğan ve Bahriye Mektebi mezunu olan Nâzım Hikmet, kendini,
Ben bir insan,
ben, Türk şairi komünist Nâzım Hikmet ben,
Tepeden tırnağa iman,
Tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibâret ben diye tanımlar.
Hayatı bir serüven olan ünlü şair, orduyu ve donanmayı isyana teşvik ve gizli örgüt kurma suçlarından tutuklanmış ,28 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş ,14 Temmuz 1950 yılında çıkan genel aftan faydalanarak özgürlüğüne kavuşmuş. Askerliğine karar aldırmayı riskli gördüğünden 17 Haziran 1951 yılında ülkeden ayrılıp Romanya üzerinden Moskovaya gitmiş, 25 Temmuz 1951 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk Vatandaşlığından çıkarılmış ve eserleri 1965 yılına kadar yasaklanmıştır.
2009 yılında bakanlar kurulu kararı ile tekrar Türk Vatandaşlığına alınan Nâzım Hikmet, 3 Haziran 1963 yılında Moskovada kalp krizinden vefat etmiş,Anadoluda bir köy mezarlığına gömün beni !.. diye vasiyet etmiş olsa da Moskovadaki Novodeviçi Mezarlığına defnedilmiştir.
*
Kaynakça.
-Nâzım Hikmet,Kuvâyı Milliye,YKY,İstanbul,2008
-Nâzım Hikmet,Büyük İnsanlık,YKY,İstanbul,2011