Dolar 32,5140
Euro 34,8025
Altın 2.431,03
BİST 9.694,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 24°C
Az Bulutlu
Erzurum
24°C
Az Bulutlu
Per 22°C
Cum 21°C
Cts 21°C
Paz 22°C

SADECE KIRIK ÇIKIK TAMİR ETMİYOR

SADECE KIRIK ÇIKIK TAMİR ETMİYOR
30 Mayıs 2021 11:37 | Son Güncellenme: 30 Mayıs 2021 12:09

HALKIN önemli kısmı, Ömer Selim Yıldırım adıyla, yaklaşık altı yıl kadar önce, Atatürk Üniversitesi Rektör Adayları’ndan birisi olarak karşılaştı ve tanıştı.

Zaman içinde yabancısı olduğu o isme giderek aşina olan Erzurum insanı, bağrından çıkan, evladı Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım’a; tutumu, davranışı, eylem ve samimi söylemleri nedeniyle daha farklı gözle bakmaya, dolayısıyla sevgi ve sempati beslemeye başladı.

Rektör adayı olarak gazete sayfalarına ve televizyon ekranlarına yansıyan sempatik halinin yanında, yapıcı değerlendirme ve yorumları ile dikkatleri üzerine çeken ve Atatürk Üniversitesi camiasını sarsan Ömer Hoca, en çok oyu almasına ve sandıktan ilk sırada çıkmasına rağmen rektör olarak atanmadı, ancak 7’den 70’e herkesin gönlünde tahtını kurmayı başardı.

FIRSATINI BULAN KAÇIYOR

Erzurum, zor bir şehir. Uzun süren ve sert geçen kışına karşı kimi insan direnç gösteremez ve bu şehirden başka diyarlara yelken açmanın yolunu arar, fırsatını kollar; o fırsatı yakaladığında da bir an bile durmak istemez ve ardına bile bakmadan doğduğu, karnını doyurduğu topraklarla ilişiğini acımasızca keser.

Sudan bahaneleri ve incir çekirdeğini doldurmayacak gerekçeleri ileri sürerek sadece Erzurum’a değil, Atatürk Üniversitesi’ne de sırt dönen, sonuçta başka üniversitelere kaçarcasına giden Erzurum’un ve Doğu’nun vefasız evlatlarına inat yerinden kıpırdamayan, Erzurum’a; gemici deyimiyle “demir atan” Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım, o gün bugün kolu, bacağı ağıranların, dizi tutmayan, beli bükülen, kalbi tekleyenlerin, başını iki eli arasına sıkıştırıp, acıdan, sızıdan inleyen, gözüne uyku girmeyen ve sabahı zor eden, dolayısıyla Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde soluğu alan insanlara şefkat eli uzatan farklı birimlerdeki meslektaşları gibi, canla başla hizmetini sürdürüyor.

GÖNÜLLERE DE DOKUNUYOR

Kapısının önü her gün dolup dolup boşanan ve “doktor bana bir çare” diye inleyen hastalara, hekimliğinin yanında kimi zaman bir dost, kimi zaman bir kardeş, kimi zaman da bir evlat şefkatiyle yanaşan Ömer Hoca, sadece kol, bacak tamiri yapmakla kalmıyor, yüreklere dokunarak, gönülleri okşayarak terapi de uyguluyor.

Kökeni Tortumlu olan, Erzurum’da doğan, üniversiteye kadar olan eğitimini memleketinde, tıp eğitimini ise Uludağ Üniversitesi’nde tamamlayan ve sonrasında halkına hizmet için Erzurum’a dönen, hekimliği de insanlığı kadar tartışmasız olan Ömer Selim Yıldırım, gönüllerde edindiği yerini eylem ve söylemleriyle her geçen gün biraz daha sağlamlaştırıyor.

ADAM OLMAK ÖYLE KOLAY MI?

Herkes de bilir ki, adam olmak öyle kolay değildir; hele de günümüz dünyasında ve hele de kapısının önüne engeller yığıp, arkasına gizlenen ve kendini nimetten gören kuru baklagil türü bilim insanlarının sayıca fazla olduğu bir dönemde hiç değildir.

Mütevazılığın, alçakgönüllülüğün, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmenin “aptallık ile eşdeğer” gözüktüğü, aynı titre sahip insanların kovalarını doldurmak için azami gayret gösterdiği, sevgi, saygı ve hoşgörünün yerini bencilliğin, kendini beğenmişliğin aldığı, tatminsizliğin tavan yaptığı bir atmosferde adam olmak ve adam olarak kalabilmenin ne demek olduğunu, o dünyada yaşayan, o sıkıntıyı fazlasıyla duyan insanlara keşke sorabilsek.

TEMİZ OLANLARA, TEMİZ KALANLARA SELAM OLSUN

Yeterli bilgiye, donanıma sahip olmayan, olsa da dürüstlüğü şüphe götüren, insana insan olarak değil, sömürülen, sağmal bir inek anlayışıyla yaklaşan, tutumu, davranışı ve yaklaşımıyla kendini dev aynasında gören, bu halleriyle de toplumdan saygı bekleyen cüce ya da cüce zihniyetlilerin hayli fazla olduğu bir ortamda, temiz olanlara, temiz kalabilenlere gönülden alkış tutuyor, gönlü insan ve memleket sevgisiyle dolu “adam”ların sayılarının artmasını diliyoruz. Öztürk Akkök – erzhaber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.