TORTUM ALAPINAR’DA BİR CİCİ GÜN
Yazı Öztürk Akkök
SADECE doğal güzellikleri; içinde bir vakitler bolca kırmızı benekli alabalığın bulunduğu coşkulu deresiyle değil, aynı zamanda tarihin ötesinden gelen mağaraları ve kayalık dağları ile Erzurum’un gizemli köşelerinden birisi olan Alapınar ya da eski adıyla Poçens, tarihin tozlu yaprakları arasına sıkışmış olmanın hüznünü yaşıyor.
Erzurum şehir merkezine 70, Tortum’a ise 20 kilometre mesafede bulunan Alapınar’a ulaşabilmek için, kimi yerinde ancak tek aracın geçebildiği, sık ağaçların görüş mesafesini yer yer ortadan kaldırdığı dar ve virajlı yolları aşmak gerekiyor.
Erzurum-Uzundere karayolunun 55. kilometresinde ayrılan ve dağlara doğru kıvrılarak uzanan asfalt, yola düşen yolcuları önce Tortumkale Köyüne ulaştırır.
YAPILDIĞI TARİH BELLİ DEĞİL
Yapılış tarihi bilinmeyen, zaman içinde çok sayıda savaşlara sahne olan ve sık sık el değiştiren Tortumkalenin 1549 yılından itibaren Osmanlı hakimiyetine girdiğini ve yeni kurulan Tortum Sancağı’nın merkezini oluşturduğunu tarih kitapları yazar.
Toplamda 58 köyü bulunan Tortum’un dağların arkasına adeta gizlenmiş köylerinden olan Alapınar, kış aylarında adeta hayalet köy halini alır.
KELEBEĞİ BOL KÖY
Halkının önemli bölümünün göç ederek İzmir’e yerleştiği Alapınar, bugünlerde cıvıl cıvıl haliyle köye uğrayan herkese keyif veriyor.
Yemyeşil bahçeleri, coşkuyla akan derelerine kuş cıvıltılarının eşlik ettiği Alapınar’da çok sayıda kelebek de yaşanan zenginliğe katkı sağlıyor.
ALAPINAR’IN İNGİLİZ MEMET’İ
Köyün bünyesinden çıkan isimler arasında, adını dünya kuaförler şampiyonu olarak duyuran, çevre dostu, aktivist Harun Cici ile İngilizceyi yıllar önce kendi gayreti ile öğrenen, üniversite eğitimi sonrası hayata İngilizce öğretmeni olarak atılan, 41 yıllık hizmetini geçtiğimiz günlerde noktalayarak emekli olan; İngilizceyi bir İngiliz kadar mükemmel konuştuğu için de İngiliz Memet olarak anılan Mehmet Duvar gelir.
DURSUN DUVAR’SIZ OLMAZ
Mehmet Duvar demişken; kardeşi, köyün bakkalı, manavı, lokantacısı, kahvecisi, fırıncısı ve yerine göre sanatçısı olan, Ferdi Tayfur hayranı Dursun Duvar’ı atlamak olmaz.
Güler yüzü, sempatik hali ve samimi davranışları ile Alapınar’ın her şeyi olan Dursun Duvar’ın haftada bir gün satışa sunduğu dönerden yemek için çok sayıda insan cumartesi günleri köye gelir.
İLGİNÇ KAYALIKLAR
Köyün iç kısımlarında bulunan ve Cenevizliler’den kaldığı söylenen Cığcığ Mağaraları’nın yanında sarp kayalıkları ile meraklılarının ilgisini çeken Alapınar’ı birkaç yıl önce dönemin 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun Paşa ziyaret etmiş, halkın misafirperverliğinin yanında köyün tarihi ve doğal güzelliklerinden fazlasıyla etkilenmişti.
STRES ATILACAK BİR YER
Yaz demeden kış demeden fırsat yakaladığında yaşadığı İzmir’den Alapınar’a koşan Harun Cici, bayram tatili nedeniyle geldiği köyünde, aralarında, “tam stres atılacak ve dinlenilecek muhteşem bir yer” diyen Gazeteci Kadir Sabuncuoğlu, Yurt-Kur eski Bölge Müdürü Yahya Pasinlioğlu ile Al Baraka İstanbul emekli Banka Bölge Müdürü Süleyman Çam’ın da bulunduğu dostlarını ağırladı.
Köyün en güzel ve bakımlı bahçelerinden olan, yanından gürül gürül akan deresiyle cennetten bir köşeyi andıran Aşır Taş’a ait bahçede, bayramın son gününde Hüsamettin Ceylan nameleri yükseldi.
FİNALİ GÜZEL BAĞLADILAR
Ankara’da ikamet eden, şiir ve Erzurum dendiğinde ilk akla gelen isimlerden olan Organizatör Haluk Dadaş’ın ve genç sanatçı Enes Sönmez sazı ile renk kattığı günün finalini Harun Cici ile Hüsamettin Ceylan birlikte karşılıklı oynayarak bağladı. erzhaber