BİR KASIM, O’nun doğum günü.
1924 yılının 1 Kasım’ında İsparta’nın İslamköy’ünde, Ümmühan-Yahya Demirel çiftinin ilk erkek çocuğu olarak dünyaya geldi.
Tarım toplumu olan bir Türkiye’de, küçük yaşta ailenin koyunlarını güttü.
“Çoban Sülü” lakabıyla hafızalarımıza kazındı.
Sonra, O Çoban’ı, 9. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne çıkardı.
Artık, lâkabı “çoban” olan bir Cumhurbaşkanımız vardı.
Harika bir Cumhurbaşkanı.
Cumhuriyete tam sahiplik şuuru içinde, ettiği yemine sadık kalan, herkesi ve her kesimi kucaklayan, tarafsız bir Cumhurbaşkanı.
Oraya çıkarken “arkama bakmam” dedi, gerçekten de patisinden elini eteğini çekerek görev yaptı.
Hepimizin Cumhurbaşkanı oldu.
Başbakanlığı döneminde, O’na kin kusan muarızları bile, O’nun tarafsız ve özenli Cumhurbaşkanlığını alkışladı, hakkını teslim ettiler.
O, bir Cumhuriyet sevdalısıydı.
Isparta’nın Atabey İlçesi’ne bağlı İslâmköy’de, kardeşi rahmetli Şevket Demirel’in düzenlettirdiği Müze’deki babaevinde, başını öne eğerek girdiği kerpiç odaya göz gezdirirken, yanındaki vefalı doktoru Aylin Cesur’a şöyle dedi:
“İşte ben bu odada kardeşlerimle yaşadım.
Elektrik yoktu, gaz lambasıyla okur-yazardık.
Köy okulunu bitirdim.
Ortaokul yoktu.
Ortaokula gitmek için her sabah kilometrelerce yürür, kasabaya giderdik.
Sonra Afyon Lisesi…
Eğer bana Cumhuriyet nedir, diye sorarsınız. Size cevabım şudur:
Cumhuriyet benim işte!
İslamköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan, Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet budur.
Bunu, Büyük Atatürk’e borçluyuz.”
Bir gün, kabulünde bulunduğum sırada, bana çalışmalarımdan dolayı sitayişkâr sözler ederken, ruhumu okşayan şu cümleyi kullanmıştı:
“Günde dört raporu okumadan yatağa girmem. Bunlar; Dış politika, asayiş,ekonomi ve bir de senin Meclis çalışmalarıyla ilgili raporun!”
Ayrıca şunu da eklemişti:
“Erzurum, milli manevi değerlerine bağlı olan bir ilimiz. Sen O şerefli şehrin evlâdısın. Oraya her gittiğinde hemşerilerine kucak dolusu selam ve sevgilerimi ilet.”
Erzurum için kullandığı cümle beni gerçekten çok mutlu etmişti.
Göğsüm kabarmıştı, gururlanmıştım.
1 Kasım O’nun doğum günü.
O’nsuz geçen bir doğum günü,
1 Kasım günü Isparta’da, mezarı başında anılacak.
Mazeretim dolayısıyla ne yazık ki orada olamayacağım.
Fatiham’la, dualarımla orada olacağım.
Erzurum’a kucak dolusu selamlarınızı iletiyorum.
Mekânın Cennet olsun sevgili Cumhurbaşkanım!