ELMA ORGANİK PARASI ÇOK KOMİK

YUMUŞAK iklimi ve doğal güzellikleri ile Erzurum’un “meyve bahçesi” olarak bilinen Çoruh Vadisi’nde, yaşanan sosyal ve ekonomik sıkıntılara çözüm bulunamaması, insanları başka diyarlara göçe zorluyor. Vadi’nin önemli bir parçası olan, çok verimli meyve bahçelerine sahip Tortum’da, para etmediği için elmayı dalından toplama ihtiyacı bile duymayan vatandaşın beklenti içinde olduğunu belirten Pehlivanlı Köyü Muhtarı Mustafa Büyüközmen, ilçeye mutlaka bir meyvesuyu fabrikası kurulması gerektiğinin önemine işaret etti, “Organik olan bizim elmamızı Mersin istiyor. Orada işlenilen elma, Almanya’ya ihraç ediliyor. İşin üzücü yanı bizim elmamızın kilosu neredeyse bedavaya, kilosu 80 kuruşa alıcı buluyor” diye yakındı.

SORUNLARA ÇARE BULUNSUN

Geçtiğimiz yıllarda vadiye hayat aşılayan Ödül Suyu üzerinde yapılmak istenilen hidroelektrik santralleri (HES) ile ülke gündemine gelen, halkın yapılmasına şiddetle karşı çıktığı, ancak engel olamadığı Tortum’un Pehlivanlı, Bağbaşı ve Serdarlı köylerinde yaşanan ekonomik sorun ve sıkıntılar, köyden kente göçün her geçen yıl biraz daha artmasına neden oluyor. Yörenin doğal yapısı içinde üretilen organik ürünlerin para etmemesi nedeniyle bahçesini, toprağını terk eden insanların çareyi göç etmekte bulduğu Tortum’da, Uzundere’de, İspir’de, Olur ve Oltu’da yaşanan sorun ve sıkıntılara çare bulunması isteniyor.

BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR

Erzurum’un meyve bahçeciliği anlamında potansiyeli en yüksek ilçelerinden olan Tortum ve çevresinde her yıl binlerce ton elma ve ceviz başta olmak üzere farklı türde yığınla meyve üretildiğini, ancak üretilen ürünlerin pazarlanamadığını, dolayısıyla çoğu ürünün dalında toplanmadan çürümeye terk edildiğini belirten vatandaşlar, soruna çare bulunmaması halinde yakın bir gelecekte meyve bahçelerinin bakımsızlıktan tamamen elden çıkacağını söylediler.

FABRİKA İSTİYORUZ

Önceki yıllarda belde kurumsal kimliğine sahip olan, ancak çıkartılan bir yasayla nüfusu 2 binin altında olduğu için köye dönüştürülen Pehlivanlı’nın belediye başkanı gibi çalışan ve önemli işlerin altına imzasını atan Muhtar Mustafa Büyüközmen, tespit edilecek merkezi yere mutlaka bir meyvesuyu fabrikası yapılması gerektiğini söyledi. Çevre ilçe ve köylerden elma topladığını, kilosunu 60 kuruşa aldığı elmayı Mersin’e 80 kuruşa sattığını belirten Muhtar Büyüközmen, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:

“- Mersin’de bir meyvesuyu firması bizden her yıl elma alır. Bizim bölgemizin ürünleri tamamen organiktir. Dünya insanlarının organik ürünlere ciddi ilgi gösterdiği bir zamanda bizim ürünlerimiz ne yazık ki, para etmiyor. Bundan 10-12 yıl önce yine bu mevsimde belki 10 ve hatta daha fazlı TIR dolusu elmayı Mersin’e gönderirdik. Şimdi bu rakam 3 TIR’a kadar geriledi. Bunun nedenleri belli. Ürün para etmiyor. Hal böyle olunca da kimse elmasını toplamıyor, çürümeye terk ediyor. Oysa bizim buralarda bir meyvesuyu fabrikası kurulsa, tıpkı Rize’de olduğu gibi, çay yerine bizde de elma toplama merkezleri kurulsa, hem meyveler değerlendirilmiş, hem de insanımız emeğinin karşılığını almış olur. Vatandaştan elmanın kilosunu 60 kuruşa alıyor, kendi aracımla elmaları topluyor, bir araya getiriyor sonra Mersin’e kilosu 80 kuruştan gönderiyorum. Ürün para etmediği, gerçek değerini bulmadığı için kimse de elmasını dalından koparmaya bile ihtiyaç duymuyor. Tortum’un elmaları dalında çürüyor. Bölgede kurulacak bir meyvesuyu fabrikasının yaşanan sorun ve sıkıntılardan kurtuluşa çare olacağını düşünüyorum.” erzhaber