GÖREN AYNI ŞEYİ SORUYOR: BU UCUBELER DE NE?
ATATÜRK Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin önceki Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu tarafından, kışın soğuk günlerinde buz tutsun, ilginç görüntüler ortaya çıksın düşüncesiyle dikilen demir iskeletlerini ve ot yığınlarını gören herkes, “acaba bunlar da ne?” demekten kendilerini alamıyor. Özellikle yabancılar ve yeni kayıt yaptırmak için kampüse gelen öğrencilerin bir anlam veremediği demir iskeletleri ve ot yığınlarının, estetik hiçbir yanının olmadığını, hem çevre ve hem de görüntü kirliliği oluşturduğunu belirten camia, sözbirliği etmişçesine “ucube” diye tanımladıkları kalıntıların kaldırılmasını istiyor.
ÇİFTE MİNARELER İSKELETİ DE VARDI
Güzel Sanatlar Fakültesi’nin eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, “masrafını kim karşılıyor veya parası hangi kaynaktan ödeniyor?” sorularının sıkça sorulmasına zemin hazırlayan “ilginç” çalışma ve tasarımları ile gündeme gelmişti. Yaptırdığı tonlarca ağırlıktaki demir iskeletleri, kışın en soğuk günlerinde hortumla öğrencilerine sulatarak dondurup, görsellik kazandırmaya çalışan Mehmet Kavukçu, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yanısıra Aziziye Parkı’nda da bir Çifte Minareli Medrese iskeleti diktirmişti.
ÇOĞU İNSAN KALDIRILSIN İSTİYOR
Kışın belli zamanlarda dikkat çekici görüntülerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan iskelet ve ot yığınlarının, yaz aylarında yerini görüntü ve çevre kirliliğine bırakması, giderek eleştiri konusu olmaya başladı. Aziziye Parkı’ndaki Çifte Minareler iskeletinin belediye tarafından kaldırıldığını, ama kampüs içindeki materyallerin olduğu gibi durduğunu belirten çoğu öğretim üyesi ve öğrencinin, rektörlüğü ve fakülte dekanlığını arayarak, rahatsızlıklarını dile getirdikleri bildirildi.
GÖREN, MERAK EDİYOR
Demir iskeletlerin sanatsal bir yanının bulunmadığını, mevcut halleriyle de Atatürk Üniversitesi’nin imajına gölge düşürdüğünü belirten akademisyen ve öğrenciler, “Üniversitede yeni kayıt dönemi başladı. Biz, bu malzemelerin iyi-kötü hangi amaçla oralara kondurulduğunu biliyoruz. Ama üniversiteye yeni gelen öğrenciler, ‘bu ucubeler de ne?’ diye biri birlerine soruyor. Mehmet Kavukçu belki iyiniyetle hareket etmiş olabilir. Ama hoca, zorlamayla sanatsal çalışmanın olmadığını da bilmesi gerekir. Maddi ve manevi külfeti, nimetinden çok çok fazla olan bu tür çalışmaların bir kenara bırakılarak, akla ve mantığa uygun eserlerin ortaya konulması hem üniversite ve hem de memleket açısından çok daha faydalı olur. Kimse devletin kıt kaynaklarını keyfi harcayamaz, harcamaması da gerekir. Biz, üniversite yönetiminden bu ucubeleri temizlemesini istiyor ve bekliyoruz” dediler. erzhaber