KAFASINA KOYMUŞ, GÖZLERİ YAŞARTACAK

ILICA Yavuz Selim Sosyal Bilimler Lisesi’nin “çok yönlü” Müdürü Ümit Gergit, Gazeteci Öztürk Akkök’ün yazdığı Erzurum şiirini öyle bir seslendirdi ki, şiirin kayıt altına alındığı stüdyonun duvarları titredi, dinleyenlerin gözleri nemlendi.

Öztürk Akkök’ün birkaç yıl önce yazdığı şiiri ilk okuduğunda çok etkilendiğini ve “bu şiiri bir gün stüdyo ortamında okuyarak Erzurumlular’a hediye edeceğim” dediğini hatırlatan Yavuz Selim Sosyal Bilimler Lisesi’nin şair ruhlu Müdürü Ümit Gergit, “O gün geldi” diyerek stüdyoya girdi, “dadaş dinlendirme havası” eşliğinde öyle bir “Erzurum” dedi ki, yürekleri titretti, gönülleri fethetti.

Kadim şehir Erzurum’un tanıtıma ihtiyacı olduğunu, belirten Ümit Hoca, “Erzurum sevdalısı olduğu herkes tarafından bilinen Öztürk ağabeyi, öyle bir şiir yazmış, sevdasını öyle muhteşem dizelerle bezetmişti ki, Erzurum’un böylesine güzel, böylesine içten, böylesine anlamlı anlatan bir başka şiir duymamıştım. İşte o şiiri, bize özgü bir müzik eşliğinde kayıt altına aldık. Öztürk ağabeyi, kendi çektiği biri birinden güzel fotoğrafları ile bir Erzurum çalışması yapacak. Benim de sonucunu merak ettiğim o çalışma, Erzurum’un tanıtımına ciddi katkı yapacağı gibi, Erzurum dışında memleket özlemi ile yanıp, tutuşan hemşehrilerimize de ilaç gibi gelecektir” dedi. erzhaber

Önümüzdeki günlerde kayıt çalışmalarının başlayacağı videoya okunan Erzurum şiirinin dizeleri şöyle:

ERZURUM

Erzurum, Anadolu’nun özü, Emrah’ın sözü,

Reyhani’nin acılı yüzü, Sümmani’nin ağlayan gözüdür.

Sevginin yudum yudum içildiği, ana’nın, ata’nın, vatanın, bayrağın, ezanın karşılıksız sevildiği, Doğu’nın sınırtaşı, yiğitlerin otağı, cumhuriyetin adıdır Erzurum.

Tarihin ağladığı, vatanın yandığı en acılı devirde, ilk sesi haykıran şehirdir Erzurum.

Gönüllerin en kuytu yerinde,

darda kalanın, sıkıntıda olanın, bi’çarenin, mazlumun, ah edenin,

Hak’kın ve haklının yanındadır Erzurum.

Çile’de var’dır Erzurum.

“Yetişin” denilen en çaresiz anında, vatanının emrindedir Erzurum.

Sır’dır Erzurum, sırdaştır, gardaştır, yâr’dır, bar’dır

ve illa ki, Dadaştır Erzurum.

Kırmızı gül’dür Erzurum. Çarşı, pazar’dır, har’dır, kar’dır, hazan’dır ve dertlere derman yazandır Erzurum.

Ezan’dır Erzurum.

Minarelerinden peygamberine sabahtan yatsı’ya selam gönderen can şehir, canan şehir, aşk ile yanan, Mevla’ya emanet şehirdir o.

O, Erzurum’dur…

O, Huma Kuşu…

O, çift başlı kartal…

O, Mülk-i İslam’ın kilidi…

O, ülkenin can simidi…

O, ögünde öldüğüm,

taşına, toprağına gurban olduğum, özüm, gözüm, canım

memleketimdir benim.