KENDİMİZİ KANDIRMANIN ALEMİ YOK!

GEÇTİĞİMİZ hafta, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Erzurum’a gelmişti.

***

Şap Hastalığı ile Mücadele Seferberliği’ni Erzurum’dan başlatan Bakan Çelik’e eşlik eden Ak Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı’nın, Atatürk Üniversitesi’nde yaptığı değerlendirmeye bilmem hiç kulak kabartmış mıydınız?

***

Hoca’nın o konuşmasını aslında çerçeveletip, duvara asmak gerekir.

***

Ortaokul öğrencisi olduğu yıllarda, Erzurum ekonomisinin 67 il içinde ilk 10’da olduğuna işaret eden Mustafa Ilıcalı, “Şimdiye kadar hep devletinin ve milletinin yanında yer alan Erzurum, 81 il arasında arzu edilen yeri ne yazık ki, bulamamıştır” demiş, acı bir gerçeğe parmak basmıştı.

***

Başka şeyler de söylemişti Hoca!

***

Mesela:

***

“- Buraya (Erzurum’a) her yıl değişik bakanlıklardan bir milyar lira para geliyor. Ama bu para şehrin sorununu çözmüyor. Şehrimizin en önemli sorunu istihdam, istihdamı çözmenin en kısa yolu da tarım ve hayvancılık. Erzurum’a farklı bakmak lazım.”

***

Evet, Erzurum’a gerçekten farklı gözlerle bakmak lazım.

***

Her hal ve şartta devletinin hep yanında olmuş bir şehirdir Erzurum.

***

Devlete ve millete ihanet, kitabında asla yazmaz.

***

Çevresi ateş çembberi ile sarılı Erzurum’un vefalı insanı, yokluğa, sıkıntıya ve her türlü tehlikeye göğüs germiş, vatan, millet, bayrak, ezan sevdasından asla ödün vermemiştir.

***

Kışın çok uzun ve sert geçtiği Erzurum, “zor şehirdir” aslında.

***

Sobanızı, kaloriferinizi, elektrik ocağınızı aylarca yakma mecburiyetiniz vardır.

***

Yakmazsanız, ısınamazsınız.

***

Yemezseniz, aç kalırsınız.

***

Ekmek, patates, makarna yerseniz, doyar, ama sağlıklı beslenemezsiniz.

***

Anlayacağınız ayakta kalabilmek için büyük çaba gerekir Erzurum’da.

***

Çaba başlı başına yetmez, insan gibi yaşamak için, “yeterince” para lazımdır.

***

İşte bu noktada Erzurum çaresizdir.

***

Parası yoktur çoğu insanın.

***

Ama hissettirmez yokluğu, yoksulluğu, fukaralığı Dadaş, “aç gezer, tik gezer, sıkıntısını kimseye hissettirmez pek.”

***

Çoğu siyasetçi bilir bu gerçeği, ama bilir, bilmezden; görür, görmezden gelir.

***

İşte Mustafa Ilıcalı’nın, “Erzurum’a gelen bir milyar lira şehrin sorunlarını çözmeye yetmez” değerlendirmesi bu açıdan önemlidir.

***

Erzurum’un yaşanılır bir şehir haline yeniden gelebilmesi için, yapılması gerekenler bellidir aslında.

***

İktisadın çok da anlaşılmaz kavramlarını, “çok bilmişlik” yaparak art arda sıralamanın alemi yok!

***

Kısa ve öz konuşmak gerekirse:

“Bize para lazım, hem de çuvalla!”

***

İşte o para olmadığı için, sıkıntı yaşıyor insanlar.

***

Bakın üniversite tatilde, esnaf zarıl zarıl ağlıyor.

Siftah edemeden dükkanını kapatan çok insan var.

***

Palerium gibi, şehrin “en merkezi” yerinde bulunan bir alışveriş merkezinde, işyerlerinin satışa çıkartılmasının başka ne sebebi olabilir ki?

***

Bir zamanların “ticaret merkezi” Taşmağazaları’nda yığınla dükkanın bomboş olmasının nedeni, yaşanan yoksulluk ve fukaralık değil midir?

***

Erzurum’un da içinde bulunduğu 23 il, sırf bu sorunlar çözüm bulsun diye Cazibe Merkezi ilan edildi.

***

Düşünce güzel.

***

“Uzun soluklu” bu proje, umarım bizim ve bizim gibi ekonomisi sıkıntıda olan illerin işine yarar.

***

Ama biz “oksijen çadırındayız!”

***

Dolayısıyla cazibe merkezleri projesi, “ölme eşeğim ölme, yaz gelsin yonca biçek” sözünün bir başka şekilde terennümüdür.