NE ÇEŞMEYMİŞ BE!

ÇEŞME deyip geçmeyelim.

İnsanlar eskiden susuzluğunu buralardan giderirdi.

Çoğu “hayrat” kabilindendir.

Genellikle yol kenarlarında herkesin yararlanması için yapılırdı.

Bazen, mahalle, köy meydanı, yayla gibi yerlerde de akıtılırdı.

Çeşme, Farsça kökenli gözyaşı anlamına gelen “çeşm” kelimesinden türemiştir.

Erzurum, çeşmesi bol illerimizden birisiydi.

Bir başkan geldi, bir otopark uğruna ne kadar çeşme varsa hepsini kuruttu.

Otoparka eski para ile 23 trilyon lira harcadı, ne var ki bir tane araç bile o otoparka sokulmadı.

Çünkü elverişsiz bir şekilde yapılmıştı, içinde sular gölleniyordu.

O hoyrat yer altı otoparkı halâ Menderes caddesinde duruyor.

Bir ibret ve utanç vesikası, bir vizyonsuzluk gösterisi olarak arz-ı endam ediyor.

Gelelim, Lalapaşa çeşmesine.

Erzurum’un bu tarihi camiinin zaten bir şadırvanı, o şadırvanın içerisinde bir çeşmesi vardı.

Bunlar, onu kaldırıp, yerine daha şık görünümlüsünü koymuşlar.

Osmanlı mimarisini andırıyor.

Ama, o da ne!

Açılış töreni, bir çeşme açılışının çok ötesinde.

İki bakan, bir bakan yardımcısı, milletvekili, vali, belediye başkanı…

Protokolde kim varsa, hepsi bir kurdelenin önüne ip gibi dizilmişler, ellerinde makas, Erzurum’a büyük bir eser armağan ediyorlar.

Lala Mustafapaşa çeşmesi.

Şu kadar yıldır, eserlere eser katılmasını izlerim, böylesini hiç görmemiştim.

Ardı, üstü bir çeşme…

Her halde kurutulan onca çeşmeye nazire olarak yapılmış ki, bu kadar önem verilmiş.

Başına protokolü toplamış.

İki bakan, bir bakan yardımcısı, milletvekili, vali, belediye başkan….

Gören sanır ki, Erzurum’da büyük bir sanayi tesisi açılıyor.

Bu tesisten yüzlerce insana ekmek çıkacak.

Erzurum ekonomisine katma değer sağlayacak…

Hiç biri…

Altı-üstü bir çeşme…

Alâ-yı valâ ile öyle bir açılış yaptılar ki, uzakta olan bizler bile hayretten donakaldık.

Lalapaşa Lalapaşa olalı, Erzurum Erzurum olalı böyle bir açılış, böyle bir eser görmedi.

Hayırlı olsun!