Dolar 32,3654
Euro 34,9610
Altın 2.325,42
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 13°C
Parçalı Bulutlu
Erzurum
13°C
Parçalı Bulutlu
Cts 17°C
Paz 16°C
Pts 17°C
Sal 18°C

PROF. DR. HİKMET KOÇAK’TAN AÇIKLAMA VAR!

PROF. DR. HİKMET KOÇAK’TAN AÇIKLAMA VAR!
12 Nisan 2017 16:31

GEÇTİĞİMİZ günlerde kalp ameliyatı geçiren Gazeteci Cem Atmaca’nın, sosyal medyada, ameliyatıyla ilgili olarak yazdıklarını köşesine taşıyan Yazarımız Öztürk Akkök’e, Atatürk Üniversitesi’nin önceki Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak açıklama gönderdi.

Yazısının “olduğu gibi, aynen” yayınlanmasını talep eden Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın gönderdiği açıklamayı, “virgülüne dokunmadan” yayınlıyoruz:

Sayın Öztürk Akkök,

erzurumdanhaberler.com sitesinde yayımlanan 09.04.2017 tarihli ve “Cem Atmaca ne demek istiyor” başlıklı yazınızla ilgili olarak;

Öncelikle 40 yıllık hekimlik mesleğimde ve 2008-2016 yılları arasında yürüttüğüm rektörlük görevim süresince üniversitem için yaptığım tüm hizmetlerle (eğitim, sağlık, fiziki/mali yapının iyileştirilmesi, yeni/kalıcı kaynaklar oluşturulması, dışa açılma …) ile ilgili olarak gönül rahatlığı içinde olduğumu belirtmek isterim. Zira bizi tanıyan veya tanımayan vicdan sahibi ve objektif değerlendirme yapabilen her insan ve yetkili makamlarca hekimliğim ve rektörlüğüm dönemindeki üniversitemize, hastanemize ve şehrimize yaptığım hizmetler takdir edilmektedir. Gelinen noktayla üniversitemizin her açıdan önü açılmış, ülkemiz ve diğer ülke üniversiteleri ile işbirliği geliştirilerek ciddi adımlar atılmıştır. İstenilirse “2008’den 2016’ya Atatürk Üniversitesi” adlı eser incelenebilir. Ayrıca FETÖ dâhil hiçbir terör örgütüne “çeşitli tehditler almama rağmen” müsamaha göstermediğimi ve ilgim olmadığını özellikle vurgulamak isterim. Ki bu durum ilgili makamların malumudur.

AÇIKLAMA YAPMA ZORUNLULUĞU DOĞMUŞTUR

Rektörlüğüm dönemimle ilgili kısa izahattan sonra, Cem Atmaca’nın hastalığı ve tedavisi ile ilgili sosyal medyada yazdıklarının doğru olmadığını belirtmek isterim. Kalp ameliyatı sonrası erken dönemde bazı hastalarda psikolojik değişiklikler, uyku bozukluğu, depresyon, kaygı ve endişe gibi durumların görülebilmesi nedeniyle kendisine cevap vermeyi düşünmedim. Ancak sizin de bu yazıyı araştırmadan ve teyit etme ihtiyacı duymadan gündeminize alıp köşenize taşımanızın, yıllarımı verdiğim/geliştirdiğim bölümümüzü, hastanemizi ve mensubu olmaktan gurur duyduğum üniversitemizi zan altında bıraktığından ve başka hastaların mağduriyetine sebep olabileceğinden dolayı tüm yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla bu açıklamayı yapma zorunluluğu oluşmuştur. Cem Atmaca isimli hasta canına kast edildiğini iddia ediyor ve sizde acaba Hikmet Koçak tarafından “ee sonunda elimize düştün!!!mü demek istenmişti?” diye soruyorsunuz. Yıllardan beri beni tanıdığınızı zannettiğim sizlerden böyle bir davranışı açıkçası beklemiyordum. Vaki ithamlar konusunda sıhhatli haber alma imkânınız varken bunu göz ardı ederek zanna dayanan haber yapmanızı meslek etik ilkeleriyle uyumlu bulmadım. Haberin tarafı olarak böyle bir düşünceye sahip olmanız bile abesle iştigaldir. Hasta hakkındaki gerçekler aşağıdaki gibidir.

HASTA KENDİ İSTEĞİ İLE KLİNİĞİMİZDEN AYRILMIŞTIR

27.03.2017 tarihinde kardiyoloji kliniğinden devir alınan hasta Cem Atmaca’nın sorumlu doktorunun şahsım olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Konuyu hastanın sorumlu öğretim üyesi ile görüşerek ve hasta dosyasını inceleyerek tahkik ettim. Hasta servisimize yatırıldığında plavix ve aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullandığı için hemen ameliyata alınamamış. Kan sulandırıcı ilaçları kesilmiş ve bu ilaçların etkisinin azalacağı 2-3 gün sonra daha iyi şartlarda ve daha düşük riskle ameliyatın yapılacağı hastaya söylenmiş. Bu uygulama kalp ve damar cerrahisi kılavuzlarında da bu şekilde belirtilmektedir. Yani bunun adı cana kast etmek değil hayat kurtarmaktır. Nitekim bu yatış süresinde kalp iskemisini gösteren kan değerlerinin normal seviyelere doğru düştüğü görülmüştür. Ancak hasta 2 gün sonra ameliyatı beklemeden kendi isteğiyle kliniğimizden ayrılmıştır. Hastanın gittiği merkezde bizimde planladığımız günde; ameliyatının anabilim dalımızda yetişen, üzerinde emeğim olan öğretim üyesi tarafından yapıldığını öğrendim. Biz doktorlar, hasta kim olursa olsun hayat kurtarmak için çalışan, her bir cana aynı değeri veren, şerefli ve yeminimize sonuna kadar sadık insanlarız. Keşke her meslek erbabı mesleğinin gerektirdiği hassasiyete ve etik değerlere sahip olsa….

Kliniğimizde hastanın takibi, operasyona hazırlanması ve planlaması tıbben uygun olarak ilgili öğretim üyesi tarafından yapılmıştır.

Yapılan yanlış yayın ile iddiaların düzeltilmesi için bu yazının aynı şekilde yayınlanmasını rica ederim.

Prof. Dr. Hikmet KOÇAK

 

YORUMLAR

  1. Veysel ÇAKIROĞLU dedi ki:

    Evet haklısınız kendi akraba na torpil yaptın çapsız ve işbilmez adamların yani göreve getirdiklerin adamların (hastane müdürü Yusuf Ziya aşan çalışanları atıp kendi kızını hastane ye aldırdı ) tabi ki gurur duyacaksın Dünya da ve ahiret iki elim yakandadır