ALAPINAR’IN TEPESİNDE ASLAN MI YATIYOR
YAZ aylarında nüfusu katlanarak artan, ancak kış geldiğinde yaşayan insan sayısının yok denecek kadar azaldığı Tortum’un Alapınar Köyü’nün köye ve yöreye ayrıcalık katan Cığ Cığ mağaralarının bulunduğu, kuş uçmaz kervan geçmez dağın en uç noktasına kendi kişisel gayreti ile Türk Bayrağı diken 63 yaşındaki Aşır Taş’ın yaptıklarını kayda geçirmek amacıyla zorluk derecesi ve tehlikesi hayli yüksek maceralı bir yolculuk yaptık. Zorlukla ulaştığımız dağın tepesine tırmandığımızda çok ilginç, ilk bakışta insanda yatan aslan izlenimi uyandıran bir doğal kaya yapısıyla da karşılaştık.
İçerisinden Yellitepe Deresi’nin geçtiği, çeşitli meyve ağaçlarıyla zenginleştirdiği bakımlı bahçesinin yanında, ahşap oymacılığından duvar ustalığına, meyve üretiminden pekmez yapımına kadar her alanda “ben varım ve buradayım” diyen köy sakinlerinden Aşır Taş’a önceden verdiğimiz söze sadık kalarak kendisine konuk olduk.
TRAKTÖR İLE MACERALI YOLCULUK
Aynı köyden olan ve yakın çevresinde İngiliz Mehmet olarak bilinen, kısa süre önce 39 yıllık meslek hayatına nokta koyarak emekli olan İngilizce Öğretmeni Mehmet Duvar sayesinde tanıdığımız, yaptığı çalışmaları gördükçe, duydukça hayran kaldığımız ve alkış tuttuğumuz Aşır Taş’ın kullandığı traktör ile ismi konulmamış dağlara doğru, sel ve yağmur sularıyla oyulan yollarda hoplaya zıplaya, kâh o yana kâh bu yana savrula savrula maceralı bir yolculuğa koyulduk.
ALAPINAR’IN HER ŞEYİ
Traktör ile belli bir noktasına kadar tırmandığımız macera dolu dağ yolculuğumuza Alapınar’ın hemen tüm ihtiyaçlarını karşılayan köyün hem bakkalı, aynı zamanda lokantacısı, manavı ve kahvecisi olan, Mehmet Duvar’ın kardeşi Ferdi Tayfur hayranı yanık sesli Dursun Duvar ile İstanbul’da yaşayan ve her fırsatta “çok beğeniyor ve huzur buluyorum” dediği Alapınar’a koşarcasına gelen, dağın en tepe noktasında Nazım’dan çok güzel bir de şiir okuyarak gezimize ayrıcalık katan emekli üst düzey banka yöneticisi Süleyman Çam da eşlik etti.
CENEVİZLİLER’DEN KALMA
Yöre insanının Cenevizlilerden kaldığına inandığı, yarı belinde Cığ Cığ mağaralarının bulunduğu, yaklaşık 2 bin metre yüksekliğindeki dağın en uç noktasına tüm malzemelerini sırtında taşıyarak bir bayrak direği diken Aşır Taş, yaptıklarını “Çok zorlandım, oldukça tehlikeli durumlarla karşılaştım, ama sonunda çok sevdiğim bayrağımı herkesin görebileceği, kimsenin de tırmanmaya cesaret edemeyeceği bir noktada dalgalandırmayı başardım, mutluyum” diye özetledi.
İZMİR İLK ADRESLERİ OLMUŞ
İnsanın yemek borusunu andırır türde dar, kıvrımlı ve dik; her iki yanı sur misali kayalarla çevrili bir boğazın arasına sıralanan evleriyle dikkat çeken Alapınar’da yaşayanların önemli bölümü İzmir’e göç etmiş.
Ortalama yüz elli iki yüz arası bir nüfusa sahip; Erzurum kent merkezine 70, ilçe merkezine ise 20 kilometre uzakta bulunan Alapınar, başta ilginç mağaraları, kayalık dağları ve bir zamanlar bolca alabalığın bulunduğu berrak dereleriyle biliniyordu.
KÖYLÜLER BİLE FARKINDA DEĞİL
Aşır Taş ve Dursun Duvar’ın destek ve yardımlarıyla, kollarına tutunarak çok da zorlanarak yürüdüğüm dağın tepesinde karşılaştığım, köyden hiç kimsenin farkında olmadığı yatan bir aslanı andıran kaya kütlesi, sadece maceralı yolculuğumuzun ödülü olarak olarak değil, aynı zamanda Erzurum’un her bir köşesinden sürpriz sayılabilecek güzellikler çıkabileceğinin de göstergesi gibi geldi bana. erzhaber
TIKLAYIN İZLEYİN