BAZI ŞEYLER…

Bazı şeyler, başka bir şeyle birleşince daha da değerli hale gelir.

Su toprağa karışınca, altın sarrafla buluşunca ya da kalem kâğıda dokununca daha da anlam kazanır… Bu hep böyledir. Tekil olunca yavan kalan her şey, fıtratına uygun olan başka bir şeyle bir araya gelince kıymetlenir.

*****

Peki, Erzurum denince akla onunla birlikte ilk ne gelir?

Başta tarih, turizm ya da kültür-sanat denebillir ancak en önce ‘eğitim’ gelir.

Çifte Minareli Medrese ile Yakutiye Medresesi belki de bu toprakların bilinen ilk üniversiteleridir. Öyledir ki; şehrin birçok camiisi de medreseleriyle tanınır, bilinir. Bir şehri ilim ve irfanla anmak elbette kıymete değerdir.

*****

Hocalarıyla meşhur olan Erzurum; nice âlimleri, nice velileri bağrından çıkarmış mukaddes bir şehirdir. Şehrin medeniyet taşları âriflerce döşenmiştir. Bu sebepledir ki her köşe başında bir bilene rastlamak oldukça mümkündür. Şehrin sokaklarından ilim-irfan kokusu yayılır. Bir hoca, övgü dolu sözlerle muhakkak bir başka hocayı anlatır. Bu yüzdendir ki; “Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar vardır…”

*****

Herkesçe bilinir ki bu şehrin kışları çetin geçer, bu süreçte geceler de uzun olur. Belki de bu sebepledir ki insan kendisini daima bir şeyler okurken bulur. Ya hocasının yanında ya rahle başında dizler kırılmış, dirsekler çürütülmüş, böyle böyle bu şehir ‘eğitim merkezi’ kimliğine bürünmüştür.

*****

Bu kadim kentte eğitime verilen önem, Atatürk Üniversitesinin kuruluş aşamasında da kendini göstermiştir. Erzurum halkı yeri gelmiş toprağını bağışlamış, yeri gelmiş harcına suyunu katmış, yeri gelmiş sırtında tuğla taşımıştır. ‘65 yıllık’ köklü tarihe sahip olan bu eğitim yuvasının temelleri işte böyle sağlam bir şekilde atılmıştır.

O günden bugüne; vatanına-milletine faydalı nice insanlar yetişmiş, mezunları ülkenin dört bir yanına serpilmiş, bilim insanları tarafından sayısız başarılar elde edilmiştir. Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’un Paltosu’ndan çıktık” demesi gibi, kurulan nice üniversiteye Atatürk Üniversitesi öncülük etmiş, ‘bölgenin lokomotifi’ olma görevini layıkıyla yerine getirmiştir.

*****

Pandemi döneminde öğrencisiz kalan, geçtiğimiz yılı da yarı uzaktan yarı yüz yüze geçirerek kendisini ‘salgınsız’ sürece hazırlayan Atatürk Üniversitesi, geçtiğimiz ay yeni döneme ‘merhaba’ dedi.

Hem köklü tarihi hem de donanımlı alt yapısı ve nitelikli akademik kadrosu ile ülke yükseköğretimine yarım asırdan fazladır hizmet eden ‘Erzurum’un gözbebeği’, bu yıl omzuna taktığı ‘Araştırma Üniversitesi’ apoleti ile öğrencilerin ilgisini çekmişe benziyor. Kontenjanların tamamının dolması, hatta çoğu bölümde ‘sınırların aşılması’ bu ilginin boyutunu gözler önüne seriyor.

*****

Tercih noktasında pusulanın tekrar Erzurum’a doğru dönmesi, şehirde oluşan hava ve üniversitedeki hareketlilik, başta Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı olmak üzere üniversitenin tüm mensuplarının verdikleri çabaların neticesi aldıkları sonucunu ortaya çıkarıyor. Öyle ki; geride kalan haftada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alınan 2 ödül atılan adımların doğru olduğunu kanıtlar nitelik taşıyor.

*****

Ezcümle; son zamanlarda şehrin idari ve bürokrasi erkânınca sebep olunan olumsuz olayların başına ya da sonuna Erzurum’u ekleyerek bu şehrin tarihi ve kültürel mirasına halel getirenlere inat; eğitimle, sanatla, ilim ve irfanla anılmasına vesile olanlara en azından bir teşekkürü çok görmemek gerekiyor…