Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 24°C
Az Bulutlu
Erzurum
24°C
Az Bulutlu
Paz 24°C
Pts 22°C
Sal 18°C
Çar 16°C

BU DA FOTOGAYGANA ÇALIŞMASI

BU DA FOTOGAYGANA ÇALIŞMASI
28 Ağustos 2023 09:42 | Son Güncellenme: 28 Ağustos 2023 13:47

Öztürk Akkök yazıyor….

KÜLTÜR Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen, bana göre kültür ve sanat adına güzel işlerin yapıldığı, insanların 9 gün boyunca çeşitli etkinliklerle deşarj olduğu Palandöken Kültür ve Sanat Festivali’nde benim de tuzum bulunsun istedim ve FOTONOM Derneği’nin organizasyonunda düzenlenen fotomaratona katıldım.

*

FOTONOM, çeşitli ulusal ve uluslararası organizasyonlarda adından sıkça söz ettiren bir dernek…

Öyle ki, fotomaratonun startının verileceği gün Coşkun Aral ve İzzet Keribar gibi tanınmış isimler, sağlık sorunlarını hiçe sayarak Erzurum’a gelmişlerdi.

*

Fotomaratona ilgi hayli fazlaydı.

Son aldığım bilgiye göre, kadınlı-erkekli 450 kadar yarışmacı fotomaratona katılmış.

*

Çifte Minareli Medrese’nin önünde 26 Ağustos günü saat 10.00’dan itibaren toplanmaya başlayan yarışmacılara konu başlıklarından ikisi; saat 12.00’de verildi.

*

Yarışmacılar, normal fotoğraf makinelerinin yanında cep telefonları ile çektikleri fotoğraflarla, 6 dalda, sadece birer fotoğrafla yarışmaya katılabilecekti.

Bu da neresinden bakılırsa bakılsın en az 2 bini aşkın fotoğraf demekti.

*

Saat 12’de, iki konu başlığının belirlenmesiyle birlikte başlayan koşuşturma, akşamın ilerleyen saatlerine kadar sürdü.

*

Niye böylesine geniş kapsamlı yarışmanın formalite işleri bir gün önceden yapılmamış, niye her şey bir güne sıkıştırılmıştı, anlaşılır gibi değildi!

*

Son derece basit, tişört demeye bin şahit isteyen “fanilalar”ın dağıtıldığı maratonun ilk iki konu başlığı tarih ve çay‘dı.

*

İkinci konu başlıkları saat 15’de bu defa Yakutiye Medresesi önünde, “geleneksel izler ve sokaklar” olarak açıklandı.

Üçüncü konu başlıkları da saat 18’de Havuzbaşı’nda duyurulacaktı..

Son konu başlıkları “yemekler ve esnaf” şeklindeydi.

*

Konu başlıklarının duyurulduğu saatte Erzurum’da hava kararmaya başlamıştı.

Bu saatten sonra hangi yemek fotoğrafı nerede, nasıl çekilecek, yaraşmaya değer fotoğraf verebilecek esnaf nerede bulunacaktı?

*

“Fotomaratonun ciddiyetten uzak görüntüsü”nün bende yaşattığı hayal kırıklığı içinde evin yolunu tuttum.

*

Dadaşkent Manavı’nda bir esnaf fotoğrafı öylesine çektim, eve vardım ve eşime, “yumurta gayganası” yapmasını, yaparken de kaş, göz gibi eklentilerle tavayı süslemesini istedim.

*

Fotogayganayı beraber yaptık.

Yaptık ama vakit de hayli ilerlemişti.

*

Ne yazık ki, istenilen saate kadar fotoğrafları gönderemedim.

Bu olumsuzluğu, kendi beceriksizliğime veriyorum.

*

Yarışmaya son derece iyi niyetle katılan ve heyecan duyan tüm yarışmacıları ve derece alan fotoğraf sahiplerini gönülden kutluyorum.

*

Diyorum ki, böylesine güzel düşünülmüş bir etkinlik, ancak bu kadar beceriksizce ve baştan savma yapılabilirdi!

*

Yarışmacı soruyor:

“İlçelere de gidebilir miyiz?”

Elcevap:

“Elbette gidebilirsiniz?”

*

Erzurum’a en yakın ilçeler, Pasinler ve Tortum.

Gidip-gelseniz yetişmeniz mümkün değil.

*

Akşam olmuş, yemek teması açıklanıyor.

Hani çay temasında olduğu gibi, sadece “cağ kebabı” dense, tek bi başlık verilse anlayacağım.

Ama “yemek” denince, “ne yemeği?” diye sormaktan, “hangi esnafı nerede, nasıl bulacaksın Öztürk” demekten kendimi alamadım!

Bulsam dahi çekeceğim her bir kare “yapmacık” olacak, yarışmanın ruhuna ters düşecekti.

*

Kaldı ki, yarışmacıların soluğu cağ kebabı lokantalarında aldıklarını, gönderilen fotoğraflardan zaten anlıyor insan.

*

Biz karı-koca evde fotogaygana yaptık.

*

İyi-kötü çay fotoğrafı çekmiş, sokakları arşınlamış, izler aramış, her bir yanını çok iyi bildiğim ve tanıdığım tarihi mekanlara yine yarışmacı ciddiyetiyle objektifimi çevirmiştim.

*

Yarışmacı olmak demek yarışmaya katılmak anlamı taşımıyormuş.

Bu gerçeği o gün daha iyi anladım.

*

Ama olsun! O gün de, tıpkı diğer günlerde olduğu gibi, Erzurum’un cadde ve sokaklarını arşınlamanın ve fotoğraf çekmenin hazzını duydum, keyfini çıkarttım.

*

Asla üzgün filan değilim ama merak da etmiyor sayılmam!

Acaba bizim fotogaygana en azından sergilenmeye değer bulunabilir miydi?

Dedim ya, benimki sadece merak!

*

Umarım bir gün çektiğim fotoğraflardan oluşan bir sergi ile sanatseverlerin karşısına çıkarım.

Ne diyeyim…

Kısmet!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.