ERZURUM’DA PETROL VAR MI SORUSUNA SON NOKTA
BU iddia bir zamanlar çok konuşulmuştu.
“Vaktiyle Ruslar Erzurum’da petrol kuyuları açmışlar, Türkler yararlanmasın diye giderken hepsini kapatmışlar.”
Şayia buydu.
İnanılmaz iddialara göre, Erzurum’un Pasinler ilçesi petrol denizi üzerinde yüzüyordu.
Petrol uzmanı değilim.
Ancak, Başbakanlıktaki görevim sırasında petrol sektörünün tam göbeğindeydim diyebilirim.
ANAP döneminde petrol sektörünün bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Kâzım Oksay’la çalışmıştım.
“Erzurum’da petrol var” hikâyeleri de işte o zamanlara denk gelmişti.
Dönemin Türkiye Petrolleri Genel Müdürü Özer Altan’a önce bu iddiaları sıraladım, sonra da sordum:
“Erzurum’da petrol var mı, o kuyular neden kapatılmış?”
“Keşke olsa ama, Erzurum’da ne yazık ki petrol yok. Kapatılan kuyular varsa da, onlar verimsiz olduğu için kapatılmışlardır. Rus petrol bulmuşsa niye kapatsın ki…”
Israr ettim:
“Sözü edilen kuyuları bir kere daha inceletseniz?”
“Gerek yok” dedi. “Onları zaten biliyoruz. Evet, verimsiz kuyular.”
Sonra anlattı:
“Elinize gözenekleri olan bir sünger alın. Hani, bir zamanlar banyolarda kullandığımız kalıplı süngerlerden. Yerin altındaki petrol, işte bu gözeneklerde birikmiş. Yeryüzünü ne kadar çok delebilirseniz, o gözeneklerdeki petrol havzalarına ulaşma şansınız o kadar fazladır.”
Delmenin maliyetinden söz etti.
Gerçekten, maliyetli bir iş.
Eskiden, 3 bin 500 metrelere kadar deliniyormuş. Sonradan 5 bin metrelere kadar inilebilmiş. Şimdilerde galiba 7 bin metrelere kadar iniliyor.
TPAO’nun o zamanki Genel Müdürü Özer Altan, petrol işini çok iyi bilen birisiydi. Döneminde denizlerde bile petrol arandı, bulunamadı. Yurt dışında da aramalar yaptırıldı. Yabancı şirketlerle ortaklıklar kurulup, müştereken arama yapıldı. Ancak, bu aramalardan da herhangi bir sonuç çıkmadı.
Sözün özü:
Keşke olsa. Ancak, Ne yazık ki Erzurum’da petrol yok.
Fakat, petrol değerinde başka kaynaklarımız, imkânlarımız var.
Kış turizmini daha da geliştirebiliriz.
İki Üniversitemiz var. Bu üniversiteler Erzurum’un yıldızını parlatabilirler, yeter ki siyasetin ve cemaatlerin etkisinden kurtulup salt bilim üzerine yoğunlaşsınlar.
Hayvancılığı daha da geliştirebiliriz. Erzurum’u bilimsel yöntemlerle mer’a hayvancılığına açarak burayı ikinci bir Hollanda yapabiliriz.
Ilıca ve Pasinler’deki termal turizmini geliştirebiliriz.
Önümüzde açık alanlar var. Yeter ki işletmesini bilelim.
Petrol olmasa da olur.
Zaten yok!