FETÖ SEVİCİSİ DE NE DEMEK!

24 Ağustos 2016 10:54

ASLINDA bir teşekkür yazısı yazmayı…
Bu yazıyı da hafta başında yayınlamayı…
Dolayısıyla yayınına yeni başladığımız erzurumdanhaberler.com’a ve şahsımıza gösterdiğiniz ilgiye, yakınlığa ve desteğe şükranlarımı sunmayı planlamıştım.
***
Ama bazen istediği olmuyor insanın, gündem değişiyor, doğal olarak siz de o gündeme ayak uydurmak ve planlarınızı revize etmek zorunda kalıyorsunuz.
***
Aynen bugün olduğu gibi.
***
Yazıma geçmeden, lafa dalmadan, teşekkürümü sıcağı sıcağına yapıp, şükran duygularımı, sizlere olan sevgi ve saygımı; uzattığınız dost eline, gösterdiğiniz yakınlığa ve samimiyetinize karşılık sunayım istiyorum.
***
Rabbim eksikliğinizi göstermesin.
***
Geçtiğimiz pazar akşamından itibaren yayınına başladığımız erzurumdanhaberler.com’u takip edenler, iyi-kötü habercilik yapmaya çalıştığımızı görmüş, niyetimizin ne kadar halisane olduğunu da sanırım anlamışlardır.
***
İnanın, o akşamdan beri sizlerden inanılmaz güzellikte, insanı mutlu eden, göğüs kabartan dönüşümler alıyoruz.
***
Neredeyse 36 yılı bulan meslek hayatımızın tamamına yakını “yazılı” medyada geçti.
***
Gazete çıkartmak için yıllarımızı harcadık, habercilik yaptık, memleket sorunlarını gündeme taşıdık, olayların üstüne çalakalem gittik ve hepsinden önemlisi vatandaşın derdine, yarasına merhem olmaya gayret gösterdik.
***
Bu gayreti güderken, milli ve manevi konularda hassas olduk, ülkenin bölünmez bütünlüğü noktasında tavizsiz davrandık ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” ülküsüne sımsıkı sarılarak yolumuza devam ettik.
***
Erzurum’da çok sayıda internet gazetesi ve yazılı medya organı var.
***
Aynı haber kaynaklarından beslendikleri için, biri birinin benzeri gibi gözüken o yayın organları gibi olalım istemiyor, bu nedenle seçici ve bir o kadar da hassas davranmayı planlıyorduk.
***
Yayın hayatına başlamadan önce, erzurumdanhaberler.com’un ilkelerini belirledik.
***
Aslında belirlediğimiz ilkeler, bizim hayat felsefemizin, dünyaya bakışımızın ve değer yargılarımızın yansımasından başka bir şey değil.
***
İşte biz, bu değer yargıları ışığında, kimseye çamur atmadan, iftira etmeden, kırmadan, dökmeden, milli birlik ve bütünlüğümüzü zedelemeden, kendimizi de yargıç sınıfına sokmadan habercilik yapmak, dolayısıyla kamuoyu oluşumuna karınca kararınca katkıda bulunmak istiyoruz.
***
İlk internet sayfamızı, mesleğe başladığımız ilk günün heyecanı ile hazırladık.
***
Ülkemiz çok hassas bir dönemden geçiyor.
***
Çok sıcak, hareketli, aynı zamanda da haini, alçağı, çulsuzu hayli bol bir coğrafyada yaşıyoruz.
***
Daha düne kadar, “yıllardan beri güvenlik güçlerimize pusular kuran, alçakça saldırılar düzenleyen, kundaktaki bebeğe bile kurşun sıkmaktan çekinmeyen bölücü hainlerin yaşattığı acılar yetmiyormuş gibi, bir de Fetullah Terör Örgütü (FETÖ) musallat oldu başımıza” diyorduk…
***
Ki, bugün Türk Ordusu’nun Suriye’de şahlanışına tanıklık ediyoruz.
***
Yarın neyi görür, neyi yaşarız Allah bilir.
***
İzniniz olursa, fazla dağıtmadan, konuya döneyim istiyorum.
***
Geçtiğimiz 15 Temmuz akşamında yaşadığımız, hepimizi derinden üzen ve sarsan darbe girişimini, sonrasında ilan edilen olağanüstü hal’i ve ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, Polis Teşkilatı’nda, Yargı’da ve devletim tüm birimlerinde başlatılan temizlik harekatını yakından izliyoruz.
***
İşte böylesine hassas bir dönemde, daha yapıcı, birlik ve beraberliğimizin tesisine yönelik ,7 Ağustos ruhunu da diri tutacak haberler yapalım istedik.
***
İlk haberlerimizden biri, Lalezar Termal Tesisleri ile ilgiliydi.
Lalezar’a el koyma ve kayyum atama gibi bir durumun olmadığını, başlatılan savcılık soruşturmasının ise devam ettiğini yazmıştık.
***
Bu bilgileri, bize içini döken bir şirket ortağı vermişti.
***
Ve birden, ne oldu, nerden estiyse, Palandöken Gazetesi’nde, ismimizin kullanılmadığı, adrese teslim bir haberde, “Ortada mahkeme kararı olmasına rağmen, Erzurum’da kendilerini başka türlü tanıtan, ama gerçekte her biri birer FETÖ sevicisi olan kimi adamlar, sanal ortamda bağırmaya başladı: Lalezar’a el konulmadı diye…” denilerek, “FETÖ sevicisi” olarak itham edildik!
***
Haberi kaleme alan refikimiz Mehmet Şener, gazeteci kimliğini bir kenara bırakarak “müneccimliğe” soyunmuş ve yazdığımız iki satırlık yazıya bakarak “FETÖ sevici” ilan etmiş!
***
Ne yaparsınız siz böyle bir saçma suçlamaya?
***
Gülersiniz, ciddiye bile almazsınız.
***
Ama ben öyle yapmadım.
***
Yazılan saçmalığı ciddiye elbet almıyorum.
Ama gülmüyor, bu edepsiz ithamı yapana bir iki çift söz söylemeden de kendimi alamıyorum.
***
Palandöken’in haberden başka her şeye benzeyen çamuru, nedense aklıma, Şener’in aynı gazetede 19 Eylül 2015 tarihinde yazdığı “ERZURUM’A DEĞER KATMAK İŞTE BÖYLE OLUR” yazısını getirdi.
***
Şener’in, isim vermeden bizi itham ederken, “melanet yuvası” diye nitelediği Lalezar Termal Tesisleri ile ilgili olarak o günlerde bakın neler yazmış, özetlemek istiyorum:
***
“- Hamza Cimilli, Şeref Arslan, İhsan Özdemir, Hadi Çintimar, Taner Ardahanlı, Şener Durmazpınar, Murat Aydın, Selami Tan, Salih Bakan ve İsmail Atmaca…
Bu isimlerin müşterek özelliği Erzurumlu olmaları, bu şehirde kazanıp bu şehirde yatırım yapmaları ve bu şehir için ellerini taşın altına koymalarıdır.
………
Numune bir teşebbüs… Hamza Cimilli öncülük etti diğerleri de kervana katıldı.
Samsun, İzmir ve Bursa olmak üzere pek çok güzel örneği olan termal tesislerimize bir yenisi de Erzurum’da eklendi. Lalezar Termal Tesisleri…
………
Önceki gün açılışı yapıldı, Erzurum’a 16, Pasinler’e 25 kilometre uzaklıkta.
6 bin 500 kapalı olmak üzere, toplam 16 bin metrekare üzerine kurulmuş muhteşem bir tesis…
Yapım maliyeti ise, tam 20 milyon lira. Rakiplerinden fazlası var eksiği yok.”
***
Dikkat edin, bugün “melanet yuvası” diye tanımladığı Lalezar için döktürmüş bu iltifat dolu sözcükleri Şener ve devam etmiş:
***
“- Vaktiyle sağlık eski bakanı Recep Akdağ’ın teşvik etmesiyle bir araya gelip, böylesine muhteşem bir tesisi vücuda getiren bu kıymetli hemşerilerimiz, bu şehre hakiki anlamda bir değer katmayı başarmışlar; kendilerini canı gönülden kutluyorum…
Lakin bir sitemimi de dile getirmek zorundayım. Böyle harika bir tesisisin açılış töreni, eşi dostu saymazsanız son derece cılızdı. Sebebi ise, açılışa AK Parti kanadından milletvekili ve belediye başkanı düzeyinde kimsenin katılmaması…
Etmeyin, eylemeyin, ayıptır, yazıktır…
Hem Erzurum’a yatırım yapılsın diyorsunuz ve uğurda çabalayıp duruyorsunuz, hem de kendi hemşerilerinizi büyük bir cesaretle yaptığı bu güzel yatırıma ilgi göstermiyor, itibar etmiyorsunuz.
Olmadı sayın Akdağ, olmadı sayın vali, olmadı sayın vekil adayları ve sayın başkanlar…”
***
Bilmiyorum ki, “Lalezar’a el konulmadı, kayyum atanmadı” diye yazdığımız için, bizi “FETÖ sevici” diye itham edip, toplumun gözünde itibarsızlaştırmaya çalışan Mehmet Şener, kendi yazdıkları için ne tür bir yorum ve değerlendirme yapar, ya da yapmaya yüzü yeter mi?
***
Kendisini son zamanlarda “ceberrut bir kalemşör” gibi görüp, her önüne gelene “FETÖ’cü” damgası vurarak hedef gösteren Mehmet Şener’e, hazır yeri gelmişken, camiamızdan birilerinin geçmişte kaleme aldığı bir iki satır yazıyı daha hatırlatayım istiyorum.
***
Bakalım Mehmet Şener, o ifadelerin yazarı için nasıl bir hüküm ifadesi kuracak?
***
“-…Kıymetli dostum Prof.Dr. Mevlüt Aras telefonda, “Ağabeyi, Romanya’da Türkçe Olimpiyatları yapılacak. Erzurum’dan da bir grup Bükreş’e gideceğiz sen de gelir misin?” diye sorunca, “Hay hay” dedim. “Sen davet edersin de gelmem mi? (Mevlüt Aras, bugün Fetullah Terör Örgütü üyesi olmaktan dolayı tutuklanmış, cezaevinde yatıyor.)“
……….
“-Muhterem hemşerimiz Fetullah Gülen Hoca, dünyanın en ücra köşesinde olduğu gibi, Türkiye’nin neredeyse arka bahçesi gibi olan Romanya’da da onlarca kolej ve başarılarıyla dünya ölçeğinde adından söz ettiren bir üniversite kurdurmuş. Türkiye’den koşa koşa giden gönül erlerinin ihlaslı hizmetleri ile kısa zamanda Romanya’nın en kıymetli eğitim kurumları haline gelen LUMİNA, adeta Türkiye’nin gülen yüzü ve yarınlara umutla bakan gözleri gibi?”
***
SON SÖZ OLARAK DİYORUM Kİ:
Şayet “Lalezar’a kayyum atanmadı, el konulmadı” ifadesi, bizi başlı başına “FETÖ sevici” olarak yaftalamaya yetiyorsa…
***
Yukarıdaki satırlarda Müslüman olduğundan şüphe duyduğum, Apo haininden çok daha şirret Fetullah Gülen’den “muhterem” diye bahsedip, Türkçe Olimpiyatları’nı ve örgüt mensuplarını yere-göğe sığdıramayan yazar için Mehmet Şener ne der?
***
Merak ettim açıkçası.
***
Hoşuma giden bir sözle, destana dönen bu yazıyı bağlayayım:
***
BALMUMUNDAN KANATLARA SAHİPSENİZ, GÜNEŞE YAKIN UÇMAYACAKSINIZ!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.