İYİ Kİ BÜYÜKŞEHİR’İZ YA OLMASAYDIK!

DOĞU Anadolu’nun en büyük ve merkezi şehri olmakla övünen Erzurum’un, çok sıradan ve basit gözüken işlerin üstesinden bile gelememesi, bu şehre gönül vermiş, derdiyle dertlenmiş insanları kara kara düşündürüyor.

Uzun zamandan beri yaşanan göç nedeniyle, hem beyin ve hem de sermaye birikiminin önemli kısmını kaybeden, şehrin kültürü ile biçim almış insanlarını kaybeden, yerine çevre il ve ilçelerden kentin nüfus yapısını bozar nitelikte göç alan Erzurum, bu dengesizliğin yaşattığı acı ve sıkıntıyı hemen her alanda fazlasıyla duyuyor.

Bir üniversite şehri olan, biri teknik olmak üzere iki önemli yükseköğretim kurumuna sahip bulunan, meslek yüksekokulları ve sanat liseleri ile caka satan, askeri silah fabrikasına sahip, oto tamir sanayisiyle bir zamanlar adından sıkça söz ettiren Erzurum’un, şimdilerde küçük çaplı elektrik dinamolarını, devirdaim motorlarını ve benzer arızalanan makineleri tamir edemeyecek duruma düşmesi, şaşkınlık ve üzüntüyle karşılanıyor.

Geçtiğimiz yıl hamur makinesinin elektrik motoru yanan bir fırıncının, “Erzurum’da yaptıramadık, sonunda motoru Tokat’a göndermek zorunda kaldık” feryat ve sitemini hatırlatan bir olayla da bugünlerde Büyükşehir Belediyesi karşı karşıya bulunuyor.

Atatürk Anıtı’nın bulunduğu Havuzbaşı’nda, çevresine hem serinlik salan ve hem de görsellik katan fıskiyelerin son günlerde çalışmadığını gören vatandaşların dudak büktüğü olayın bir arızadan kaynaklandığı belirtildi.

İddiaya göre, fıskiyeleri çalıştıran iki devirdaim motorunun arızalandı, arızalanan motorlar da Erzurum’da tamir edilemedi, bu nedenle başka bir ile gönderildi.

Ülkenin çok öncelerden büyükşehir statüsü kazanmış illeri arasında gelen, bölgesinin merkezi kenti konumunda olan Erzurum’un iki motor arızasını gideremeyecek duruma düşmesi, insanların arızalanan otomobillerini başta Trabzon olmak üzere başka şehirlere götürmesi, Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği’ni her zaman olduğu gibi, yine tartışmalı hale getirdi. erzhaber