MİLLİ SERVETİN SON HALİ İÇLERİ ACITTI
YENİŞEHİR‘in girişinde bulunan, bir süre Atatürk Üniversitesi tarafından hastane olarak kullanılan devasa büyüklükteki binanın içleracısı hali, haberi erzurumdanhaberler.com’da gören ve okuyan herkesin öfkesini kabarttı. Darmadağın haliyle hiç de içaçıcı bir görüntü vermeyen hastane binasının akıbetinin ne olacağını merak eden vatandaşlar, şehri yönetenlere seslendi ve “Bu bina ya onarılarak bir amaç doğrultusunda kullanılsın, ya da bir an önce sökülsün. Yoksa bu bina suç örgütlerinin yuvası haline gelecek. Bundan korkuyoruz” dediler.
Atatürk Üniversitesi tarafından uzun süre Aziziye adı altında hastane olarak kullanılan bina, yaklaşık iki yıldan beri kaderine terkedilmiş halde sonunu bekliyor. erzurumdanhaberler.com olarak gündeme getirip, akıbetinin ne olacağını sorduğumuz soru, acil cevap bekliyor. Haberin yayınlanmasından sonra, çok sayıda takipçimizin görüş belirttiği ve yorum yaptığı bina için söylenenleri, yetkililerin dikkatine sunalım istedik.
SELAHATTİN ÇORAPSIZ: Yazık günah. Bu ne İsraf..Biz bu kadar zengin miyiz? Her gün yeni yeni kamu binaları yapılacağına Vilayet ve tüm kamu kurumları bu binaya rahatlıkla sığmaz mıydı? Valilik kampüsü adı altında değerlendirilemez miydi? Bütün kamu kurumlarının aynı çatı altında olması, hem işlevi hem işleyişi bakımından daha rantabl olmaz mıydı? Şu an burası eğer yıkılmayacaksa, sadece Kredi Yurtlar Kurumu tarafında Yüksek öğrenci Yurdu olarak değerlendirilebilir. Başkada bir işe yaramaz.
LÜTFETTİN ÇAPADAĞ: Çoooook yazık. Sahibsiz Erzurumum. Tam dört yıl oldu, burası böyle! Selahattin Çorapsız beyin dediğine katılıyorum. TÜRKİYE’mizin diğer illerinde böyle bir şey olamaz. Giden rektör efendi şimdi emekli. Geri dönüp bir baksa ki, ne kadar yanlış yapmışım. Tam dört yıldır boş. Yazık üniversitenin buraya hiç mi ihtiyacı yoktu? Yoksa burası Erzurum dışında başka bir şehirin malı mı diye düşündüler!
MEHMET ZÜLFİKAR KOTANLI: Bundan iki yıl önce gündeme getirmiştim, ama maalesef ilgilenen olmadı. Orada 2 bin 500 kişilik yurt yapılması, hem o mıntıkayı hareketlendirirdi ve hem de Palandöken İlçesi’nin nüfusuna 2 bin 500 kişi eklenir, dolayısıyla belediye payı artardı, esnaf iş yapardı. Şimdi üzülerek görüyoruz ki, meczup hale getirildi. Suçlusu kim, bilinmez ama, başka bir Erzurum yok. Yazık oluyor güzelim şehre.
ABDURRAHMAN ZEYNEL: Zengin devletler böyledir. Her şeyi ısraf ederler.
RESUL TEBER: Uyuşturucu içenlerin yeni mekan
TAHSİN KAYA: Malesef şehrimizde çürümeye terk edilmiş onlarca kamu binası var ve yetki sahipleri benden uzak olsun ne olur ne olmaz düşüncesi içerisindeler. Örneğin PTT ‘ya ait lojmanlar 5-6 yıldan beri boşaltılarak çürümeye terk edildiler. Bu dururm, kamu kurumlarındaki devlet ciddiyetinin hangi boyutta olduğunun açıkça ifadesidir. Bir aklı evvel müdür çıkıp kendi mesuliyetindeki binalara çürük raporu çıkarttırıyor, aynı binaların bir başka kurumda olan kısmı ise kullanılmaya devam ediyor. Mesele çürük olup olmaması değil, mesele benim üzerimden gitsinde ne olursa olsun düşüncesidir. Yani devlet malı deniz zihniyeti. Oysa bu binalar, küçük tadilatlarla en azından öğrenci yurtları, sığınmacı mekanları, veya özel sektörden kiralama ile kullanılan kamu hizmet binalarına dönüştürülür. Bundan kimin ne zararı olur ve kazanan kim olur? Çok önemli bir konuyu tartışmaya açmışsınız sizi tebrik ediyorum. Devlette bazı kapris sahibi yetkililerin kendi egolarını tatmini için vermiş oldukları bu tür hissi kararların millet tarafından sorgulanması artık kaçınılmaz olmuştur. Üzerine gidilmekte millet adına, devlet adına şehir adına, zaruretler vardır ve tüm yetkililer konuya el atmalıdırlar. erzhaber
milli servet iyi bir hastane olur ssk ya devredilsin