ŞEHİRLERİN SESİ BÖYLE DUYULUR

ULUSLARARASI Kar Film Festivalinin 17’ncisi düzenlenen törenle başladı. Festivalin açış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Yılmaz, pandemi nedeniyle bir süre ara verdikleri festivali yeniden başlatmış olmanın mutluluğu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Nenehatun Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşan festival cumartesi gününe kadar devam edecek.

Festivalde kısa film yarışmasının yanı sıra sinema ve televizyon dünyasından önemli isimlerin öğrencilerle bir araya geleceğini belirten Prof. Dr. Adem Yılmaz, iletişim fakültesinin gelenekselleşen etkinlikleri arasında yer alan Uluslararası Kar Film Festivali’nin, sinema sanatının gelişmesine ve genç sinemacıların yetişmesine katkı sağladığını söyledi.

GELENEĞİN UZUN YILLAR SÜRMESİNİ DİLİYORUM

Kar Film Festivali’ne ülkenin değişik bölgelerinden ve Azerbaycan ile İran’dan çok sayıda katılım olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yılmaz, açılış konuşmasında, “Üç gün boyunca sinema, televizyon ve medya alanında önemli işlerin altına imza atmış olan konumlarımız, deneyimleri ile bizlere eşlik edecek, bu faaliyetler sayesinde belki de geleceğin yönetmenleri, senaristleri, oyuncuları içimizden çıkacaktır. Her bir zerresinde yılların birikimi, deneyimi ve emeğini taşıyan bu geleneğin sürmesini ve festivalin siz değerli katılımcılarımıza ve öğrencilerimize faydalı olmasını diliyorum” dedi.

FESTİVAL ERZURUM’A ARTI DEĞER KAZANDIRACAKTIR

Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Özer de konuşmasında şunları söyledi:

“Farklı ülke sinemaları içinde, ana akım sinemanın dışında kalan pek çok alternatif sinema anlayışı ve ürünleri, çoğu kez festivaller yoluyla ortaya çıkmaktadır. Festivaller yeni ve farklı olanın temsil olanağı bulduğu bir alandır. Film festivalleri bugün, büyük ya da küçük kentlerin kendilerini anlatabilme ve markalaşma yollarından biridir. Şehirlerin sesi festivallerle duyurulur. Erzurum’un kültür sanat şehri niteliğine artı değer kazandıracağına yürekten inandığım 17’nci Uluslararası Kar Film Festivali’nin hayırlı olmasını diliyor, bu coşkunun oluşmasında emeği olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”

SANAT İNSANLIĞIN  ORTAK DİLİDİR

Daha sonra kürsüye davet edilen İran İslam Cumhuriyeti Erzurum Başkonsolosu Sajad Soltanzadeh, yaptığı konuşmasında her iki ülkenin kültürel ve tarihi bejlerle biri birine adeta bağlı olduklarını belirtti.  Başkonsolos Soltanzadeh sözlerine şöyle devam etti:

“- Güzel Erzurum’da soğuk bir kış gününde, böylesine sıcak ve samimi bir ortamda, üç dost ve kardeş ülkenin değerli sanatçıları, sinema, kültür ve sanat erbabı ve sevgili öğrencilerin arasında bulunmaktan gurur duyuyorum. 17’nci Uluslararası Kar Film Festivali’nin emektarlarına şükranlarımı sunuyorum. Ülkemin değerli yönetmenleri ile Parsa Hafi Müzik Grubu ile hüsn-ü hat sanatçımıza tüm zorluklara rağmen aramızda bulunmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Sanat, insan toplumunun ortak dilidir ve insanın Allah vergisi saf duygularını yansıtır. Sanatçılar, insanlığa Allah’ın verdiği en güzel nimetleri armağan ediyorlar. Sanatçılar ülkelerinin kültür elçileridir ve mesajları barış, dostluk, sevgi ve samimiyettir. Bugün bazı hegamonik ülkelerin sanat eserlerinde nefret, diğer milletlerin aşağılanması, ırkçı duygular ve ahlak dişi değerler görülüyorsa, bu sanatın doğasından sapma ve kötüye kullanılması anlamı taşır.”

KATILIMCILARA TEŞEKKÜR ETTİ

Festivali izlemeye gelen konuklara teşekkür eden Başkonsolos Soltanzadeh, daha sonra şunları söyledi:

Sinema sanatı özellikle, zengin bir kültür ve medeniyete, manevi ve dini değerlere dayandığı yerlerde önemini göstermektedir. Bu özellikle kadim medeniyetlere sahip olan ve yüksek manevi değerleri besleyen İran ve Türkiye sinemaları için geçerlidir. İran ve Türkiye halkları arasında derin tarihi, kültürel ve dilsel ortaklıkların yanında, manevi mirasa sahip olmak ve her iki ülkede profesyonel sanatçı ve yönetmenlerin bulunması, ortak film ve televizyon çalışmalarının yapılması için çok iyi bir zemin oluşturmaktadır.

İki milletin sayısız ortak mirasından sadece biri olan ‘Mevlana’ üzerine kurulu ve çok yakında iki ülke sinemalarında vizyona girecek olan ‘Aşkın Sarhoşu’ ortak filmi sadece bir örnektir ve benzeri yüzlercesi olabilir. Bu festival da bulunan değerli sanatçı ve senaristlere, Erzurum ve İran arasındaki köklü kültürel, ticari ve insani ilişkiler üzerine ve benzeri projeler de çalışmalarını öneriyorum.

Erzurum,  tarih boyunca milletlerimizin kaderini İpek Yolu üzerinden iç içe geçirmiştir. Şehir merkezindeki Tebrizkapısı’ndan her geçtiğimde, kaderimizi birbirine bağlayan deve ipi gibi kervanların zil sesi kulağımda çalıyor. Sanatçılarımız ve yönetmenlerimiz bu sahneleri yeniden canlandırarak yeni nesillerimize tarihi dostlukları, kardeşlikleri ve kültürel bağları hatırlatabilir ve içinde bulunduğumuz çağda iki ülke arasındaki kültürel, ticari ve insani ilişkilerin güçlenmesinde önemli bir rol oynayabilir.”

KONSER BEĞENİ TOPLADI

Yapılan konuşmalarından sonra sahne alan Parsa Haif Müzik Grubu’nun mini konseri beğeni topladı. Programın ikinci bölümünde TRT Ortak ve Dış Yapımlar Müdürü Faruk Güven, salondaki gençlere “Sinemada devlet destekleri ve TRT 12 Punto” konulu bir konferans verdi. erzhaber