NE OYUNLAR OYNARDIK BİZ, ESKİ ZAMANLARDA
ERZURUM folklorunun değişik dallarını yazılarımda ele alırken, çocuk oyunlarından da kısaca söz etmek istiyorum.
Erzurum’un zengin folklor hazinesinde çocuk oyunlarının ve oyuncaklarının yeri çok farklı olmakla birlikte, oyunları geleceğe taşımak ve yaşatmak suretiyle önemli bir kültür hizmetini de yüklenmiş oluyoruz.
Erzurum çocuk oyunları kız ve erkek oyunları olmak üzere iki kategoride incelenirse; gerek fizyolojik, gerek sosyolojik bazı ince ayrım ve farkların ortaya çıktığını görürüz.
Çocuk oyunları, aldıkları adlardan ve oynama tarzlarından, derin anlamlarla karşımıza çıkarlar. Bu oyunlar, bulunduğu çevre ile sıkı sıkıya ilişkilidir.
Erzurum ve çevresindeki çocuk oyunları, ekonomik durum, kış şartlarının uzun sürmesi ve fazla soğuk olmasıyla yakından alakalıdır.
Ya modern oyun ve oyuncaklarla, ya da belirttiğim şartlarla ilgili hareketli oyun ve oyuncaklarla oynamak zorunda kalırlar.
Oyun ve oyuncak teknolojisinin gelişmemiş olduğu yıllarda, çocukların oyuncak istekleri, ailelerin yaptığı veya yaptırdığı oyuncaklarla giderilirdi.
Kız çocuklarına evlerde bezden, kumaştan bebekler yapılırdı. Bu oyuncağa “HEMEÇİK” denirdi.
Beşikteki bebekleri oyalamak için de, Erzurumlu sobacıların yaptığı, silindir biçimindeki teneke kutucuğun içine, boncuk veya leblebi büyüklüğünde iki üç çakıl taşı konularak yapılan saplı bebek oyuncağına da “ŞIHŞIH” denirdi.
Minyatür yatak takımları, marangozlara yaptırılan küçük ev eşyalarıyla misafirlik oyunları oynanırdı. Çocukların evlerinde yapıp arkadaşları ile birlikte yedikleri yemekli toplantıya “ HERFENE” adı verilirdi.
Topun temin edilemediği zamanlarda, bez, çorap, sünger üstüne yumak şeklinde sıkı sarılmış iplik toplar yapılırdı.
Erzurum çocuk oyunları;
Ebeli oyunlar, aletle oynanan oyunlar, tekerlemeli oyunlar, taklidi oyunlar ve vücut hareketlerine dayalı oyunlar olarak sınıflandırabiliriz.
Kız çocukları, çizgi oyunları oynar, ip atlar, çok ilgi gösterdikleri “BEŞDAŞ” oyunundan vazgeçemezlerdi.
Fındık büyüklüğünde taşlarla oynanan oyunu şöyle adlandırırlardı: “ Birler, ikiler, üçler, dörtler, depo, gudikler, el üsti, köpri.”
Oyunun cezası olarak da, “ Elledim üzledim, tepeledim düzledim” diyerek “CİCİRİC IRMAK” yani elini tırmalamak yapılırdı.
Saklambaç oyununun adı; “İTTİ BİTTİ…”
Çelik- çomak oyununun adı; “HOLLA ÇELİK” idi.
Yazı-turaya “BİLİ” denirdi.
Tekerlemesi de şöyle idi; “ Ya bunda ya şunda, keçe külah başında, hap hop altıntop, ellerde yoh bizde çoh”
Diğer oyunlarımız;
“TOPAÇ, FIRFIRİK” yani “DANDİRİK” …
“AŞŞIK” oyunu, “KOZALEPPİK- BASTI KAÇTI” oyunu, “GORAN AŞŞIK”(büyük aşşık)…
“DINGI” , “CİRİT”, “GOLDAŞİ”, “ŞIHŞIĞIM YAVAŞ YAVAŞ”, “İSSİ HAMAM KUBBESİ”, “PAPUÇ ÇIKARTMA” oyunları…
“GIZ TAKLASI”, “UZUN EŞŞEK”, “TÜTÜNÜM EĞRİ”, “CİCOZ”,” ELİM SENDE”, “TÜTÜNÜM DİREK”…
“KÖREBE”,” PAPEL”, “BİLYA”, “ÇINÇIN”…
“KAVUT”, “KEÇİLİ”, “ELİM ELİM EPENEK”, “DEĞİRMEN” …
“GALA”, “SAYA GEZME”, “PATTİK”, “HERİ HERİ HESTANİ” …
“KADİFECİ GÜZELİ”,” GOD GOD GODANA”, “GAZOZ KAPAĞI” …
“CAGGIL”,” KUKA”, “TULILLIĞ”, “KAPTI KAÇTI”, “DONDİ DOMİNO”, “BALIK KAVAK” oyunlarıdır.
Erzurum ve yöresinde, çeşitli yaş gurupları arasındaki çocukların oyunlarından söz ederken, küçük yaşlardan kulakları davul- zurna sesleriyle dolan çocukların Erzurum’umuza has “BAR OYUNLARI” na da çok küçük yaştan gönül verip öğrenip, oynadıklarını da özellikle belirtmek isterim.
“PAPUÇ ÇIKARTMA” = PAPUÇ ÇIRTMA
“TÜTÜNÜM EĞRİ”= CAGGILIM EYRİ
BEŞ KUYU (Bilye)
ÇİZGİ vs.
selamlar…