Dolar 32,5971
Euro 34,8409
Altın 2.495,63
BİST 9.471,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 20°C
Az Bulutlu
Erzurum
20°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 22°C

ZİYARET YERLERİNE DOKUNMAYIN

ZİYARET YERLERİNE DOKUNMAYIN
6 Haziran 2021 20:30 | Son Güncellenme: 6 Haziran 2021 21:04

BİRKAÇ yıl önce yaşanan ve tartışmaları da beraberinde getiren Hasani Basri Türbesi’nin yıkılmak istenmesine benzer bir olay, o türbe ile komşu Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Türbesi’nin de başına geldi.

Recep Akdağ Caddesi’nin Palandöken Caddesi ile kesişme noktasının az ilerisinde, Tahta Cami kavşağında yer alan Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Türbesi’nin hemen bitişiğinde geçtiğimiz yıl bir cami inşaatı başlatıldı.

H. Fevzi Halıcı adına yaptırılan, Kuzeydoğu’sunda yer alan Tahta Cami’ye en çok 150, Güney’inde yer alan Evliya Çelebi Cami’ne yine en fazla 300-350 metre mesafede bulunan, Veyisefendi Mahallesi’ne uzanan Bentdibi Caddesi’nin hemen üzerinde inşa edilen, Sırrı Tokadi Türbesi ile de komşu olan caminin önünde bulunan, her yıl bahar geldiğinde açtığı beyaz çiçekleriyle çevresine hoşluk katan ağaç, yok edildi.

Tarihçi Muzaffer Taşyürek’ın sosyal ağlarda paylaştığı bir yazıda ifade edildiği şekliyle “Evliyalar Şehri” olarak tanımlanan, her mahallesinde birden çok türbe ve mezarın bulunduğu Erzurum, bu özelliğini “kentsel dönüşüm” uygulamaları nedeniyle giderek kaybetmeye başladı.

Geçtiğimiz yıllarda dönemin Yakutiye İlçe Belediye Başkanı Ali Korkut’un konut uğruna kurban ettiği Hasani Basri Türbesi’nin yaşattığı toplumsal travmanın izi silinmeden, yeni bir türbe vakası da, hemen yolun karşı tarafında bulunan Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Türbesi’nde yaşandı.

H. Fevzi Halıcı Cami’ni yaptıranların yerel yönetimlerden izin alıp-almadığı bilinmeyen bir uygulamayla türbeyi beton bir kutu içine hapsedip, çevresine ayrıcalık ve güzellik katan devasa büyüklükteki meyve ağacını, umumi bir tuvalet uğruna yok etmeleri, şaşkınlık ve üzüntüyle karşılanırken, sosyal ağlarda Muzaffer Taşyürek’in alıntı yaparak paylaşılan Erol Güngör’e ait değerlendirmeyi de akıllara getirdi:

“Erzurum Neden Türk şehridir?” diye sorarlarsa, “Evliyalar şehridir de ondan” dersiniz…

NEDEN “OYNAMAYIN BU ŞEHRİN ZİYARET YERLERİ VE KABİRLERIYLE” DEDİK YILLARDIR?

Ve siz niye ısrar ettiniz oralarda kimse yok, uydurma mezar diyerek yıkmaya…

“Nerede bir evliya kabri varsa orası Türk toprağıdır. Evliyası olmayan yerde Türk de yok demektir; eğer olsaydı mutlaka içlerinden ya bir şehit, ya bir ulu kişi çıkardı ve halkın gönüllerini kendi kabri üstünde birleştirirdi” der Erol Güngör. Ve yine bir Türk inanışına göre evliyalar şehirlerin sahibidir; bir şehri ziyaretinizde öncelikle evliya kabrini görmeli, onun duasını almalı, şehrin sahibiyle tanıştıktan sonra şehri görmelisiniz. Şehir sırlarını öyle açar size.”
BİLMEM ANLADINIZ MI?
Geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Abdürrezzak Türk Hoca’nın “Erzurum Gazetesi’nde yayınlanan “Erzurum’un Kandilleri” seri yazısında da Şeyh İsmail Sırrı Tokadi şöyle anlatılır:

İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHI

Bu ziyaret Yukarı Hasan Basri Mahallesi (Gavurboğan) çeşme sokakta, yol kenarı açıkta çevresi basitçe dört duvarla çevrili bakımsız bir durumdadır. Eskiden; tekke, tekkenin aş evi, fırını, hamamı, bahçesi bir arada idi hepsi yıkılmış. Bahçenin ufak bir köşesi çevrili kalmış bu köşede Kadiri külahlı tek bir mezar medfunu İsmail Sırrı Tokadi Efendidir.

 Mezar Şahidesinde:

““Hüvel Hayyül Baki”

Ölünce şeyhim İsmail Sırrı azim dergâhı

Bi Avlillah gelup Ruhi Hüseyin oldu ona hemrah

 Feda kıldı Hüdaya kepşi ruhun şehri şevvalde 

 Nazar kıl nice teslim oldu hem nam

Tariği Kadiri Şeyh Tokatlı zadeye rahmet

Zihi âlim, zihi kâmil, zihi arif, zihi agâh

Nice evladı… Manevisi kaldı penah

N’olur açalım?    …

H.1310-M.1892

 İsmail Sırrı Efendi;  Erzurum’da “Zincirli Hafız, kayın biraderi” denmekle yâd olunan cezbe ehli arifi billâh bir zat olan Kadiri şeyhi Hüseyin Ruhi Efendinin halifesidir. Şeyhi, Erzurum’dan İstanbul’a giderek, Sultan Abdulmecit Hanın, Sultanahmed civarında verdiği tekkeye yerleşir. Giderken Erzurum’daki tekkesini canişini olan İsmail Sırrı Efendiye bırakır.(1)

Erzurum Medreseleri 17.-18.ve19.y.y larda ilim ve irfanda Osmanlının kaynak merkezlerinden biri olmuştur. Çevre vilayetlerden talebe akınına uğramış, yetişen icazet alan talebeler devlet içerisinde çeşitli mevkilerde yer almışlardır. İsmail Sırrı Efendi burada yetişmiş, sonra Narmanlı camii kürsü şeyhi olmuştur.

Anlatımlara göre; Bir gün vaazında Hüseyin Ruhi Efendi camiye girer, onu gören İsmail Efendi vaazını keserek kürsüden iner şeyh efendinin yanına varır, elini öper. Sonra cami medresesine geçerek uzun süre sohbet ederler. Şeyhin müntesibi olur. İstanbul’a giderken, Hüseyin Efendi halifesi İsmail efendi yi de yanında götürür, tekke ve zaviyeleri gezdirir. Talimat vererek Erzurum’daki tekkesinde yetkili kılar.

Müritlere ve çevre ahalisine Tevhit ve irşat işlerini İsmail Efendi yürütür.

Keramet ehli olduğu anlatılır. Müritlerinin bir anlatımında ” Bir subay dergâhı fazla rahatsız eder olmuş, Şeyh efendiye haber gönderir ki, onun dergâhını yıkıp yerine arpa ektireceğim demiş Bunu duyan şeyh efendi yanındaki şamdanı tutarak hiddetle sallamış bende onun gözlerini patlatacağım ifadesini kullanmış.

Bir süre sonra subayın elinden bir kişi tutmuş halde tekkeye girerler. Subayın gözleri görmez, sıkıntı içerisindedir. Şeyh efendiden medet diler. Şeyh elini görmeyen gözlere sürerek “Ya Abdulkadiri Geylani” diye nidada bulunur.

Görmeyen gözler, görmeye başlar. Şeyhin elleri öpülür, helallik alınır. Şeyh efendi; herkes kendi işiyle uğraşırsa makbulü o dur. Allah hepimizi iyi etsin” der misafiri yolcu eder…

Ruhu şad olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.