Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 24°C
Parçalı Bulutlu
Erzurum
24°C
Parçalı Bulutlu
Paz 24°C
Pts 23°C
Sal 21°C
Çar 16°C

ERZURUM’UN YOK OLMAYA YÜZ TUTAN KONAKLARI

ERZURUM’UN YOK OLMAYA YÜZ TUTAN KONAKLARI
17 Haziran 2023 19:16 | Son Güncellenme: 17 Haziran 2023 19:42

 

Yazı Öztürk Akkök

ERZURUM‘un eski yıllarda belki çok geniş caddeleri, bu caddelerinde park yeri bulamayacak çoklukta lüks otomobilleri, hızla çoğalan uydu kentleri, her biri bir köy büyüklüğünde apartmanları yoktu. Nüfus bu kadar kalabalık da değildi. Kendine özgü bir yapısı vardı şehrin. Mahalleleri, çarşıları, çarşılarında üretim yapan esnafı ve de çoğu toprak damlı evlerinin arasına serpiştirilmiş konakları ile kadim bir kültürün merkezi konumundaydı Erzurum.

GİZEMLİ DEHLİZLER

Döneminin saygın bilim adamlarından, tarihçi, araştırmacı İbrahim Hakkı Konyalı’ya göre çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum’un “dehlizleri” paha biçilemez zenginlikteydi ve bu dehlizlere mutlaka “projektör” tutulması gerekiyordu.

Sadece tarihi eser, yapı ve kalıntılarının çokluğu ile değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ve zengin bitki örtüsü ile de bilinen, en çok da Karadenizli arıcıların ilgi gösterdiği, peteklerini kurduğu, on binlerce kovan ile bal üretilen Erzurum, kışlarının uzun ve sert geçmesinin meyvesini ilmi çalışmalara, kültür değerlendirmelerine, edebi sohbetlere ağırlık vererek toplamış.

HER BİRİ ÖZEL MEKANDI

Kadim mahalle kültürüne sahip sayılı şehirlerden olan Erzurum’da, çevresinde “eşraf” olarak bilinen, yaşadıkları mahallelerin örf, adet, gelenek ve göreneklerini bilen, “kanaat önderi” niteliğindeki insanlarının ev sahipliği yaptığı özel davetlerde ve dost sohbetlerinde tasavvuf, tarih, edebiyat

başta olmak üzere kültür dumanlarının yükseldiği ve daha birçok konularda fikir alışverişi yapılır, genelde iki katlı olan konaklar, alanında söz sahibi eğitimci, akademisyen ve din adamlarının mahalle sakinleri ile bir araya geldiği, zaman zaman çarşı pazar sohbetlerinin de yapıldığı özel mekanlar olarak bilinirdi.

Önemli kısmının yıkıldığı ve ortadan şu ya da bu nedenle kaldırıldığı, kâh mirasçıları ve kâh da yerel yönetimlerin; yaptıkları çok da halk yararına olmayan şehir planları uğruna katledildiği, geride kalanlarının ise ayakta durmakta zorlandığı “içi boş” konakların virane halleri iç acıtıyor.

TAŞ KONAĞIN MUHTEŞEM YÜZÜ

Değerini bilenlerin, yıkılması halinde yerine yenisini yapmanın asla mümkün olmadığı, bugüne kadar “direnerek” ulaşan konakların başında hiç şüphesiz Esatpaşa Cami’ye komşu Müceldili Konağı ile Üç Kümbetler manzaralı, orijinal adı “Hanağası” olan, şimdiki sahipleri tarafından

“Paşa Konağı” olarak adlandırılan 300 yıllık bir geçmişe sahip tarihi ev ve 115 yıllık geçmişi ile Erzincankapı’da yer alan, özellikle de muhteşem taş cephesi ile hayranlık uyandıran Hacı Bekir Ağa Konağı geliyor.

BÖYLESİ HİÇ YOK

Erzurum konaklarının yapısal tüm özelliğini üzerinde taşıyan iki katlı, beş odalı Hanağası (Paşa) Konağı’nın en büyük özelliği, odalarındaki ahşap nişler ve bir eşi daha bulunmayan tavanı.

Ustasının ya ömrünün yetmediği ya da cimrilik yaparak kimseye öğretmediği, işlemeleri ile değer bilenlerin yüreğini hoplatan, yapımı sırasında hiç çivinin kullanılmadığı tavanın, sızan kar ve yağmur suları ile perişan hale gelmiş hali gören herkesin içini burkuyor.

Sırf tavanı görmek ve incelemek amacıyla gelen yabancı uyruklu çok sayıda insanı ağırladığını belirten konak sahibi Hakim Akgül, üç yıl kadar önce yaşanan şiddetli fırtına sonrası çatısı uçan binayı onaracak güçten yoksun olduğunu söyledi.

AYAKTA DURMAKTA ZORLANIYOR

Erzurum Valiliği ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kapısını çaldığı her kurumdan ala ala sadece “nasihat” aldığını belirten Hakim Akgül, böyle bir konağın başka yerde olsa fanus içine alınarak korunacağını belirtti.

HER BİR KÖŞE SANAT ESERİ

Bir dokunup bin ah işittiğimiz Hakim Akgül, “Ama sıra Erzurum’a geldiğinde değil ilgilenmek, kimse yüzüne bile bakmıyor. Konağın durumunu en iyi bilen insan benim. Tavanından mutfak raflarına (tereklerine), odalarındaki işlemeli nişlerden pencerelerine kadar her bir yeri özel yapılmış tarihi yapının sallantıda olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

RESTORASYON ŞART

Sadece Hanağası ve Müceldili’nin dışında, kimileri Yeğenağa Mahallesi’nde, kimileri Ayazpaşa’da, Narmanlı ya da Kumludere’de bulunan ve neredeyse yıkılmak üzere olan, Erzurum kültürünün temel taşı niteliğindeki konakların “yıkılıp da yeniden yapılmadan, orijinaline uygun şekilde” restore ettirilerek koruma altına alınmaları isteniyor. erzhaber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.