BU YAZI ÇOK SU KALDIRIR!
ÜLKEMİZDE bazı şehirler var ki, yaşadıkları ve yaşattıkları özellik ve güzellikler nedeniyle farklı anılırlar. Daha çok ülke savunmasında ve kurtuluş savaşı yıllarında yazılan destanlar, gösterilen kahramanlıklar farklı kılmıştır bu şehirleri.
Urfa’ya “şanlı”, Antep’i “gazi”, Maraş’a “kahraman” unvanlarının verilmesi, işte o karanlık yıllarda, kan kokan, kahpelik kokan kurtuluş yıllarında gösterdikleri kahramanlıklar nedeniyledir.
Bazı şehirlerin de yine insanlarının gösterdiği alicenaplık, yüksek şan, şeref ve haysiyet gibi güzellikler nedeniyle kazandığı sıfatları bulunur. Elazığlı’ya “gakkoş”, İzmirli’ye “efe”, Erzurumlu’ya “dadaş” denmesinin sebebi, işte gösterilen o güzellikler nedeniyledir.
Erzurumlu’ya, özellikle siyasiler tarafından, genelde de seçim dönemlerinde “dadaş” diye hitap edilerek, övülmüş, sırtı sıvazlanmış, yeri gelmiş kahraman ilan edilmiş, çoğu zaman göklere çıkartılmış ama sıra hizmete gelindiğinde umduğunu bulamamış bu şehrin insanlarından Selahattin Çorapsız, sosyal paylaşım sitesi facebook’ta “Dadaşlıktan ben bıktım” diyerek bir yazı kaleme almış.
Daha yazının başlığına baktığında insan, bir isyanın, bir itirazın ifadesini sezer gibi oluyor.
Çoğu yargılarına katıldığımız Selahattin Çorapsız’ın o yazısını sizlerle paylaşarak, tartışmaya dahil olalım istedik. Sizce Selahattin Çorapsız haksız mı? Önce aşağıdaki yazıyı okuyun, sorduğumuz sorunun cevabını da ardından verin.
DADAŞLIKTAN BEN BIKTIM
Artık gına geldi şu kendi kendimize hamaset nutuklarından.
Yıllarca insanımızın sırtı, ruhu bu dolduruşlarla sıvazlanıp ‘Cambaza bak’ misali hayatın gerçeklerini göremez olduk.
Her gelen Dadaş çelik bir yaydır, mert, yiğit, kahraman, çek bıçağı ya gel amana, Doğunın sınırtaşı, Doğunun kalesi, Dadaş kükredi mi sel olur, baş eğmez gibi hamaset laflarla biraz sırtımız, biraz gururumuz okşandı mı beş beş olur mayışır, ekmek istemez, su istemez, halis muhlis uysal biri olur çıkarız.
Artık Doğunun sınırtaşı, ülkenin yıkılmaz kalesi falan olmak istemiyoruz..
Konya gibi, Kayseri gibi, Çorum gibi, Antep, Samsun, Kocaeli, Sakarya gibi ekonomisi gelişmiş, Eskişehir gibi modern şehircilik anlayışıyla mamur edilmiş şehre sahip insanlar olmak istiyoruz.
Kendine güvenen, ticarette, siyasette, bilimde, ilimde, sanatta, edebiyatta, sporda, adından bahsedilen insanlar olmak istiyoruz.
Vasat bir dizinin 5.sınıf rolündeki Bekci Bekiri oynayan arkadaşın Erzumlulığuyla övünmek istemiyoruz.
Dışardan her geleni, sadece ‘mert-cömert-misafirperver” demeleri için eziklik duygusuyla baş tacı eden insanlar olmak istemiyoruz.
Bırakalım biraz da şu sınırtaşlığını, yıkılmaz kale işini, Dadaşlığı, mertliği birazda başkaları yapsın.
Biz yorulduk.
Bu etiketler bizim omuzlarımızda bizi takatsiz bıraktı, bizi bir kafes içine hapsetti, bizi atıl insan konumuna soktu!
Galiba DADAŞ lığı yeniden tarif ve tanımlama vakti gelmiştir!
Sayın ağabeyim duygularımın tercümanı olmuşsun yüreğine sağlık